Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Anastasia Zoteeva, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yapımında kullanılan ürünlere ilişkin, “Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nde kapsamlı bir lokalizasyon programını başlattık. Şu an itibarıyla kullandığımız inşaat demirlerinin tamamını Türkiye’deki üretici fırmalardan satın alıyoruz.” dedi.
Zoteeva, Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali projesi olan Akkuyu’da çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini, 3 ünitede çalışmaların eş zamanlı yürütüldüğünü söyledi.
Sahada çok fazla yapı bulunacağının altını çizen Zoteeva, “Akkuyu NGS’de çalışmalar, paralel olarak şalt sahası ve deniz hidroteknik yapıları dahil olmak üzere her yerde devam etmektedir. Reaktörün yol verme çalışmaları sırasında su, pompa istasyonlarımızdan temin edilecek. Bunların 2022 yılında hazır olması gerekiyor. Bu kapsamda da çok fazla çalışma yürütülüyor. Hepsi de çok iyi seviyede organize edildi.” diye konuştu.
Zoteeva, sahada her gün çalışan 6 binden fazla kişinin büyük çoğunluğunun Türk vatandaşı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nde kapsamlı bir lokalizasyon programını başlattık. Şu an itibarıyla kullandığımız inşaat demirlerinin tamamını Türkiye’deki üretici fırmalardan satın alıyoruz. Türk üreticilerle lokalizasyon konusunda büyük yol katettik. Bugünlerde hadde çeliği, sac levha, profil gibi malzemelerin üretim lokalizasyonunun sağlanması için uğraşıyoruz. Kapsamlı bir çalışma sürecinden bahsediyoruz. Bu, Türkiye sanayisi için çok önemli bir ivme olacaktır. Türkiye’nin, nükleer enerjiye sahip olma yolunda ve tabii ki ileride bu alanda kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi açısından bu tür üretim kapasitelerine ihtiyacı var.”
Projenin tasarım, inşaat ve ekipman tedarikine ilişkin 2019 yılında Akkuyu Nükleer AŞ ile Rus Konzern Titan-2 AŞ ve IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ortaklığıyla kurulan girişim arasında sözleşme imzalandığını hatırlatan Zoteeva, “Türk ve Rus inşaat şirketlerinin ortak girişimle kurduğu ana yüklenicimiz, başarılı şekilde çalışmaktadır. Rus ve Türk inşaatçıların, stratejilerini birleştirmek için zamana ihtiyaçları vardı ve bunu başardılar. Onları takdir ediyorum. Yolumuza devam ediyoruz.” dedi.
“Rusya’da eğitim alan Türk mühendisler çok yetenekli”
Türkiye’nin, nükleer enerji alanındaki çalışmalarının en önemli atılımlarından birinin genç mühendislerin eğitim programı olduğunun altını çizen Zoteeva, Rusya’daki Ulusal Nükleer Araştırma Üniversitesi MEPhI’de eğitim alan öğrencilerden 143’ünün mezun olduğunu ve sahada çalışmaya başladığını ifade etti.
Zoteeva, 120’den fazla öğrencinin de eğitimlerini sürdürdüğünü belirterek, şunları kaydetti:
“MEPhI’den mezun olup Akkuyu Nükleer AŞ’de işe başlayan mühendisler çok yetenekli. Yaptıkları işi seviyorlar ve büyük bir azimle yeni şeyler öğreniyorlar. Öğrenmeleri gereken birçok şey var çünkü bir nükleer güç santralinde çalışmak büyük sorumluluk ister. Onlar, barışçıl amaçlı nükleer güç kullanacak ülkenin temelini atmak durumundalar. Çok çabalıyorlar, onlardan daha tecrübeli olan iş arkadaşlarından deneyim kazanıyorlar. Bu süreç zaten nükleer santrallerde uygulanan bir yaklaşım, tecrübeli uzmanlar, gençlerle bilgi ve deneyimlerini paylaşıyorlar.”
Genç mühendislerin Rusya’daki Novovoronej ve Leningrad nükleer santrallerinde staj yaptıklarını aktaran Zoteeva, “Genç mühendisler, santralimizin işletme lisansının alınması ve devreye alındıktan sonra işletilmesi için gerekli olan belgeler üzerine çok çalışıyorlar. Onlardan çok memnunum, çalışma azimlerini kaybetmemeleri, ileride de memnuniyetle çalışmalarını temenni ediyorum. Çok ilgi çekici ve ülkeleri için yararlı olan bir sektörde çalışıyorlar.” diye konuştu.
Bakan Dönmez de yerelleştirme çalışmalarına dikkati çekmişti
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de sahaya yaptığı ziyarette, Türkiye’deki firmaların projeye dahil olmasının önemine işaret ederek, “Yine ‘lokalizasyon’ dediğimiz yerli malının kullanımı konusunda da proje firmasıyla bir mutabakatımız söz konusu. Bu çalışma ve anlaşma, kullanılacak malzemelerin mümkün mertebe Türkiye’den temin edilmesine dair. Burada standartların belirlenmesi, o standartlara göre ürünlerin sertifikasyonu da son derece önemli. Bu noktada Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya ile bir anlaşma yaptı. Türkiye’de üretilen malzemelerin TSE laboratuvarlarında test edilmesi ve belgelendirilmesi konusunda bir mutabakata varmış olduk. Milli standartların geliştirilmesi konusunda da TSE süratle bir çalışma yürütüyor.” ifadelerini kullanmıştı.