Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya, Çin ve Türkiye’nin Avrupa’ya karşı oyunun kurallarını değiştirmek istediğini söyledi.
Borrell, Fransa’da yayın yapan haftalık Le Journal du Dimanche gazetesinde kaleme aldığı makalede, Rusya, Çin ve Türkiye’nin ortak üç özelliğinin bulunduğunu iddia ederek, “Dışarıda egemen ve içeride otoriter oluyorlar, herhangi dış bakıştan korunması gereken nüfuz alanları oluşturmayı amaçlıyorlar ve küresel oyunun kurallarını değiştirmek istiyorlar çünkü dünyadaki güç dağılımının artık onların kendi doğduğu dönemle hiçbir ilgisi yok.” ifadelerini kullandı.
Egemen ülkelerin temel insan haklarına giderek daha fazla karşı çıktığını ve Belarus’ta olduğu gibi daha fazla özgürlük talep ettiklerinde sivil toplumlara tüm uluslararası desteği engellemeye çalıştığını ifade eden Borrell, Çin’in Hong Kong veya Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde gösterdiği gibi, egemen ülkelerin uluslararası taahhütlerine aykırı olarak kendi vatandaşlarının özgürlüklerini ihlal etmekten çekinmediğini belirtti.
Borrell, Moskova’nın Belarus üzerinde hakkı olduğunu düşündüğünü ve Avrupalıların sivil halka desteğini engellemeye çalıştığını kaydetti.
Belarus’un yeni bir Ukrayna’ya dönüştürülmemesi gerektiğini dile getiren Borrell, Türkiye’nin Akdeniz’deki eylemlerde farklı yöntemler ortaya koyduğunu ifade etti.
Borrell, Türkiye’nin kendini bölgede temel aktör olarak tanımlamaya çalıştığını belirtti.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin Lozan Antlaşması’nın yıl dönümünde yeniden ibadete açılmasının tesadüf olmadığını ifade eden Borrell, “Türkiye birçok dosyada önemli ortak olmaya devam edecek. Bu, büyük komşuyla tehlikeli bir yüzleşme dinamiğinden çıkmamızı sağlamalıdır.” dedi.