Grigori Rasputin, sahip olduğu doğaüstü güçler ile Çarlık Rusya’sında ünlenen ve Çar’ın sarayına kadar girmiş, ölümü ve entrikaları ise hikayelere konu olmuş önemli bir Rus.

Yaşantısı, cinsel hayata düşkünlüğü, ölümü ve önsezileri ile dünya çapında tanınan bir isim olan Grigori Rasputin, hakkında merak ettiğiniz her şeye bu makalede bulacaksınız. Rasputin kimdir? Rasputin melek mi, yoksa şeytan mı? Rasputin’in hayatı…

Grigoriy Rasputin, Rus tarihinde asırlardır konuşulan ünlü ve gizemli bir kişiliktir. Rasputin’in hayatı, İmparator II. Nikolay’ın ailesine olan yakınlığı ve Rus İmparatorluğu’nun kaderi üzerindeki etkisiyle ilgili bir dizi açıklanamayan olay ve gerçeklerle doludur. Bazı tarihçiler onu ahlaksız bir şarlatan ve dolandırıcı olarak görürken, bazıları da Rasputin’in kraliyet ailesi üzerinde nüfuz kazanmasına izin veren gerçek bir şifacı olduğunu düşünür.

Rasputin’in Hayatı

Çocukluğu ve gençliği

Rasputin Grigoriy Yefimoviç, 21 Ocak 1869 tarihinde Tobolsk Guberniyası’nın Pokrovskoye köyünde yaşayan basit bir köylü Yefim Yakovleviç ve Anna Vasilievna’nın çocukları olarak dünyaya geldi. Doğduktan bir gün sonra “neşeli” anlamına gelen Gregoriy adıyla bir kilisede vaftiz edildi. 

Rasputin, ebeveynlerinin dördüncü ve hayatta kalan tek çocuğu oldu. Ağabeyleri ve kız kardeşleri, sağlık sorunları nedeniyle bebeklik döneminde hayatlarını kaybetti. Grigoriy’in de çocukluk döneminde sağlık sorunları vardı. Bu yüzden akranlarıyla yeterince oynayamadı. Bu da yalnızlık arzusunun nedeni oldu. Rasputin, daha çocukluk döneminde tanrı ve dine bağlılık hissetti. Aynı zamanda babasının tarım işlerine de yardım etmeye çalışıyordu.

14 yaşındayken Rasputin ciddi bir şekilde hastalandı ve ölüm döşeğine düştü. Ancak aniden durumu iyileşmeye başladı ve ona göre, onu iyileştiren Kutsal Ana (Meryem Ana) oldu.

Dina adamı olması

Çocukluk döneminden ergenliğe geçişte din adamı olmaya karar veren Grigori, vaiz törenlerine katılmaya başladı. Din adamlığında hızla ilerleyen genç adam, iyileştirme gücünün olduğunu dile getiriyordu. 18 yaşındayken Grigory Rasputin, Verkhotursky manastırına ilk hac ziyaretini yaptı. Fakat, manastır yemini etmemeye karar verdi. Dünyanın kutsal yerlerinde dolaşmaya devam ederek Yunan Athos Dağı ve Kudüs’e gitti. Daha sonra, gelecekteki tarihçilerin faaliyetlerinin siyasi anlamı ile ilişkilendirilen birçok keşiş, gezgin ve din adamlarının temsilcileriyle bağlantı kurmaya başladı. Rasputin, iyileştirme gücü sayesinde kendisine Çarlık Rusya’nın en güçlü kapılarından biri olan sarayın kapılarını da açmış oldu.

Çar Ailesi ile Tanışması ve Saraya Girişi

Grigory Rasputin’in hayatı, 1903’te St.Petersburg‘a geldiğinde değişti. Çünkü önünde saray kapıları açıldı. Rus İmparatorluğu’nun başkentine gelişinin en başında “deneyimli gezgin” nin geçim kaynağı bile yoktu. Rasputin hayat hikayesinin en can alıcı kısımlarını sarayda yaşayarak geçirdi. İyileştirme gücü ile Rusya’da nam salan bu genç papazı, bir gün Çar II. Nikolay sarayına davet etti. Nikolay’ın oğlu Aleksey, hemofili hastalığı nedeniyle zor günler geçiriyordu. Çocuğun kanamaları durdurulamıyor, saray doktorları da bu durum karşısında çaresiz kalıyordu. Çar ve Çariçe de iyileştirme gücü olduğunu düşündükleri genç papaz Grigoriy’i bizzat davet etti. Rasputin, Aleksey’in kanamasını hipnoz yöntemi ile durdurmayı başardı. Ve böylece sarayın güvenini de kazanmış oldu.

Saraya yerleşen ve kısa sürede prestij edinen Grigoriy, Çar’a da bazı konularda, siyasi danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Çariçe tarafından çok sevilen genç papaz, bu sayede sarayda sözü geçen bir insana dönüştü. Rasputin’in söyledikleri Çarlık Rusya’sında anında uygulanmaya başlanır oldu. Öyle ki Grigori Rasputin, kısa sürede hem sarayın hem de ordunun yönetiminde söz sahibi oldu. Rus ordusunun hakimiyeti ve bazı siyasi kurumlar artık mistik bir papazın eline geçmişti. Hem Çar hem de Çariçe, Rasputin’in ilahi gücüne saygı duymakta ve onu kanaat lideri olarak görmekteydiler.

Rasputin Çarlık döneminin kaderini mi değiştirdi?

Çarlık Rusyası, I. Dünya Savaşı’ndan en ağır yaralar ile ayrılan ülkelerden biri olmuştu. O zamanlar Çarlık Rusya halkı zaten sefalet içerisinde idi ve I. Dünya Savaşı’nın acısını çekiyordu. Savaş daha çok açlık ve sefalet getirdi. Bu durum, artık ülkedeki dengelerin bozulmasında neden oldu. Rasputin de Çarlık Rusya’nın sonunun bir halk devrimi ile geleceğini anlamıştı. Aynı zamanda Alman yanlısı olan mistik papaz, Rusya’nın savaştan bir an evvel çekilmesi gerektiğini söyledi. Halk her ne kadar papazın kendi yanlarında olduğunu bilse de onu istemiyorlardı. Rasputin’in devlet yönetiminde yer alması durumu, halkı bir hayli rahatsız ediyordu.

Rasputin’in Öldürülmesi

Mistik papazın savaş yanlısı olmadığını ve Rusya’yı savaştan çekeceğini anlayan ve Çar’ın yeğeni ile evli olan Prens Yussupov, arkadaşları ile birlikte Rasputin’i öldürmek için planladıkları şekilde sarayına yemeğe davet etti. Prens, papaza kendisi ile derhal özel bir konuda konuşmak istediğini söyledi. Grigori Rasputin, Prens’in davetini kabul etti ve Yussupov’un sarayın alt katında kendisi için önceden hazırlanmış ziyafet sofrasına oturdu. Burada ikram edilen tüm yemeklerin içerisinde siyanür katılmıştı. Yemeye ve içmeye başlayan doğaüstü güçlere sahip papaz, merakla Prens’in ona anlatacağı özel konuyu merak ediyor bir yandan da sofradaki siyanürlü yemekleri yiyip içiyordu.

Ancak siyanürlü yemekleri yiyen Rasputin’de herhangi bir zehirlenme belirtisi yoktu. Bunun üzerine paniğe kapılan Prens Yussupov, sarayda bulunan arkadaşlarına durumu anlattı ve arkadaşları ona bir silah verip onu silahla vurmasını söylediler. Yussupov, papazı hem boynundan hem de başından vurdu. Bu defa papazın öldüğünü düşünen Prens, suikasti planladığı arkadaşlarına haber vermek için odadan ayrıldı ve onlar ile odaya döndüğünde Rasputin’i dimdik ayakta gördüklerinde büsbütün şaşırdılar. Prens ve yanındakilerin şaşkın bakışlarını fırsat bilen Rasputin, odadaki pencereden kaçmaya çalıştı. Suikastçılar bu esnada Rasputin’e birkaç el daha ateş ettiler ve yere yığılan papazın cesedini işi daha da garantiye almak için Neva Nahri’ne attılar. Rasputin’in bütün bunlara rağmen buzlu Neva Nehri’nde yüzerek kurtulmaya çalıştığı ancak bir kaç gün sonra bulunan cesedine yapılan otopside görüldü.

Birçok tarihçi, doğaüstü güçlere sahip olduğuna inandıkları Rasputin’in cesedinin birkaç gün sonra bulunduğunu ve yapılan otopsi sonucunda zehirden ya da kurşunlardan dolayı değil nehirde boğulduğu için hayatını kaybettiğini belirttiler. Bu ölüm biçimi de Rasputin ile ilgili söylentilere inanmayanların bile inanmasını sağladı. Ölmesine rağmen şöhretini artırdı.

Grigory Rasputin’in doğa üstü güçleri ve tahminleri

Sovyet yetkililerinin Rasputin’i bir şarlatan olarak görmesine rağmen, 11 sayfa olarak bıraktığı Grigory Rasputin’in tahminleri, ölümünden sonra halktan gizlendi. Rus mistik Papaz, II. Nikolay’a ülkede bir ayaklanma olacağını ve yönetimin değiştirileceğini ayrıca yeni yönetimin çarı ve ailesini öldüreceğini söyledi.

Rasputin, Sovyetler Birliği’nin oluşumunu ve kaçınılmaz çöküşünü de öngördü. Doğaüstü güçlere sahip Papaz, Rusya’nın İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’yı yeneceğini ve büyük bir güç olacağını, ayrıca 21. yüzyılın başlarında Batı’da gelişmeye başlayacak olan terörizmi öngördü.

Grigory Yefimoviç, tahminlerinde İslam ülkelerinin sorunlarını da görmezden gelmedi. Modern dünyada bazı ülkelerde oluşan ve Vahhabizm olarak adlandırılan İslami köktenciliğin oluşacağına açıkça işaret etmişti.

Bundan sonra Rasputin’in tahminlerine göre 7 yıl sürecek ve insanlık tarihinin sonuncusu olacak ciddi bir askeri çatışma çıkacak. Ancak Rasputin bu çatışma sırasında her iki tarafta da bir milyondan fazla insanın öleceğini öngördü.

Rasputin’in Çara son mektubu

Rasputin, ölmeden önce Rusya Çarı II. Nikolay’a tahminlerinin de içinde bulunduğu bir mektup bıraktı. Çariçe Aleksandra, Rasputin’in yazdığı satırları okurken belki de bu satırların gerçekleşeceğine ihtimal vermiyordu. Ancak yazılanlar zamanla birer birer gerçekleşecekti. Mektuptan 23 gün sonra Rasputin, Çar II.Nikolay’ın akrabaları tarafından öldürüldü ve gelişen olaylar Çarlık Rusya’sını Ekim Devrimi’ne kadar götürdü.

Raputin’in mektubunda şu ifadeler yer alıyordu:

“1 Ocak’tan önce öleceğimi hissediyorum. Rus halkına, Çar’a, Çariçeye ve çocuklara ne yapmaları gerektiğini söylemek istiyorum.

Sıradan katiller veya köylüler tarafından öldürülürsem, Rusya’nın Çarı sizsiniz, çocuklarınız için korkmanıza gerek kalmayacak. Yüzyıllar boyunca hüküm sürecek. Ama soylular, aristokratlar beni yok ederse, kanımı dökerlerse, 25 yıl boyunca ellerine kanım bulaşacak ve Rusya’yı terk edecekler. İnsanlar birbirlerinden nefret edip öldürecekler ve Rusya 25 yıl rahat yaşayamayacak. Rus topraklarının Çarı, Grigoriy’in öldürüldüğünü söyleyen bir zilin çaldığını duyarsanız, bilin ki adamlarınızdan biri beni öldürdü ve hiçbir çocuğunuz iki yıldan fazla yaşamayacak. 2 yıldan fazla yaşarlarsa, Tanrı’ya ölüm için dua edecek, çünkü Rus topraklarının utanç ve rezaletini görecekler.

Rus Çarı, Rus halkı tarafından öldürüleceksiniz. İnsanların kendileri lanetlenecek. Şeytanın bir aracı olacak, birbirlerini öldürecek ve tüm dünyada ölüm çoğalacak. 25 yıl boyunca üç kez siyah soyguncular olacak ve Rus halkını ve Hristiyanlığı yok etmeye çalışacak. Ve Rus toprakları yok olacak. Ben yok oluyorum, hatta yok oldum ve artık yaşayanlar arasında değilim. Dua et, dua et, güçlü ol, Kutsanmış aileni düşün.”

Dikkatinizi çekebilir: Rusya Bayrağı, renkleri ve yüklenen anlam