Rusya İnsan Sağlığı ve Tüketici Haklarını Koruma Servisi (Rospotrebnadzor), Vektör Araştırma Merkezi’nce geliştirilen “EpiVakKorona” aşısının üç korumalı bir bağışıklık savunması oluşturduğunu bildirdi.
Antikorların ilk başta SARS-CoV-2 virüsünün hücre ile etkileşimine müdahale ettiğini ve bu durumun birinci savunma hattını oluşturduğunu belirten Rospotrebnadzor uzmanları, ikinci savunmanın da virüsün hücre zarı ile birleşmesini engelleyen antikorlar sayesinde meydana geldiğini ifade etti.
Üçüncü savunma mekanizmasının da bütün diğer savunma hatlarını geçen virüsün hücre ile temasından sonra bağışıklık siteminin tepkisiyle oluşan virüs öldürücü yeni antikorların aktif hale geldiğini açıklayan Rospotrebnadzor uzmanları, bu aşının aynı zamanda antikora ek olarak, uzun dönem korunma sağladıkları düşünülen T hücresine de sahip olduğunu bildirdi.
Daha önce sağlık alanındaki yayınlarıyla tanınan Enfeksiyon ve Bağışıklık Dergisi tarafından, 18-60 yaş arası gönüllüler üzerinde “EpiVakKorona” aşısının birinci ve ikinci doz klinik testleri sonuçları yayınlanmıştı. Yapılan klinik testlere göre, aşının deneylerine katılan tüm gönüllülerin yüzde 100 ikinci dozu aldıktan 21 gün sonra antikor geliştirdikleri gözlemlenmişti.
T hücreleri Covid-19’a karşı neden bu kadar önemli?
Bilim adamları tarafından yapılan son araştırmalar, Covid-19’a karşı antikorların üç ay gibi kısa bir sürede yok olabileceğini göstermiş, ancak sırları henüz tam çözülmemiş T hücreleri ile ilgili ufukta beliren yeni umutların varlığını işaret etmişti.
Yapılan araştırmaların sonuçları, antikorlarla birlikte meydana gelen T hücrelerinin uzun dönemli korunma açısından daha belirleyici bir rol oynadığı gözlemlendi.