Rusya’nın Türkiye uçuşlarını kısıtlaması ile ilgili olarak başta Türkiye’deki televizyonlarda yer alan yorumcular olmak üzere, gazete köşe yazarları, haberlerimizin altını yorum yazan yorumcular ve YouTube yayını yapanlar dahil olmak üzere herkes uçuş kısıtlamasının siyasi nedenlerden dolayı olduğunu ağzına dolamış durumda.
Hangi konu olursa olsun önyargı ile bakan birisinin yargısını değiştirmek imkansız. Ben yine de olayı yakından takip eden, evveliyatını da bilen bir gazeteci olarak kendi bildiklerimi anlatayım. Fikrinizi değiştirip değiştirmemek yine sizlere kalsın.
Öncelikle Rusya’nın Türkiye’ye uçuşları kısıtlaması herkesin konuştuğu Ukrayna Devlet Başkanı’nın Türkiye’ye gidip orada demeçler vermesi veya Türkiye’nin insansız hava araçlarını Ukrayna’ya satması ile bir ilgisi yok. Çünkü konu, bu seyahat gerçekleşmeden önce masaya yatırılmış ancak Türkiye tarafından Rus tarafına sürekli ertelettirilerek bu noktaya getirilmiş bir olay.
Rusya bundan çok çok önce Türkiye’ye artan vaka sayıları dolayısıyla sınırları tekrar kapatabileceği uyarısında bulunmuş ve durumun düzeltilmesini istemişti. Çünkü sezon öncesi çok fazla Rus turistin gittiği ülke olarak Rusya İnsan Sağlığı ve Tüketici Hakları Koruma Servisi tarafından bu uyarı gerçekleştirilmişti. Ancak rakamların artışı ve günlük 60 bin seviyelerine gelmesi Rus muhatapların böyle bir kararı vermek zorunda kalacağı bir hafta öncesinden de Türkiye’ye iletilmişti.
Yine de Türkiye birkaç gün kazanmak adına Rus yetkililerle bir dizi telefon trafiği gerçekleştirdi. Son olarak da Rusya Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın video konferans sonrası Başbakan Yardımcısı Tatyana Gulikova, başta charter uçuşları tamamen durdurmak üzere sadece İstanbul ve Moskova arasında haftalık 4 tarifeli uçuşa izin veren bir uygulamaya geçeceklerini duyurdu.
Bu karar hali ile o günlerde Ukrayna Devlet Başkanı’nın Türkiye’yi ziyaret etmesi üzerine gelince de ona bağlandı. Oysaki bununla hiçbir ilgisi yok. Hadi diyelim ki Rusya, bundan ötürü uçuşları kısıtladı. Avrupa’dan da uçuşlar yapılmıyor, bunu da mı Ukrayna’ya bağlayacağız.
Kısacık bir düşünme zahmetine katlanmadan bu şekilde olayları yorumlanması herhalde sadece bize mahsus bir özellik olsa gerek. Çünkü öküz altında buzağı aramak ve komplo teoriler üretmekte bizim üzerimize kimse yok.
An itibarı ile Türkiye ile Rusya arasında siyasi bir krize neden olacak herhangi bir sebep yok. Türkiye’nin Kırım konusundaki tutumu yeni değil; 2014’teki ilk gününden bu yana hep aynı şeyleri söylüyor. Herhangi bir söylem değişikliği yok ve Rusya’da bunu biliyor.
Geçtiğimiz gün ayak üstü Moskova Büyükelçimiz Mehmet Samsar Bey ile de sohbet ettik. Kendisi de bu konun siyasi bir yanı olmadığını tamamen pandemik nedenlerden ötürü olduğunu söyledi. Çünkü rakamlar gerçekten çok yüksek, konuştuğum bir Rus yetkili de bana “Siz olsanız, bu tabloya sahip bir ülkeye yakınlarınızı gönderir misiniz?” diye sordu. Cevap veremedim…