Merkezi Rusya’da bulunan Avrupalı İşletmeler Birliği (AEB) Başkanı Tadzio Schilling, pandemiyle meydana gelen krizin Rusya pazarının makroekonomik potansiyelini değiştirmediğine inandığını açıkladı.

“Pandemi Rusya ve Batı’nın genel jeopolitik iklimi gibi, ülke piyasalarını tabii ki etkiledi. Ancak birlik üyelerimizle yapılan anketlerin sonuçları, Avrupalı şirketlerin Rusya’da yatırım projelerini ertelemeyi düşünmediğini, aynı zamanda işçi çıkarma planlarının olmadığını da gösterdi” diyen Tadzio Schilling, bu sonucun krizin Rusya pazarının makroekonomik potansiyelini değiştirmediğine işaret ettiğini ifade etti.

Schilling, Avrupalı şirketlerin Rusya’daki birçok sektörde yüksek nitelikli uzmanların varlığı sayesinde pazarın gelişmesi için umut gördüğünü de kaydederken, “Yatırımcı güvenini değerlendirmek için her yıl bir anket yapıyoruz. Geçen yıl göstergeler tarihin neredeyse en düşük seviyesindeydi. Ancak bu yıl rekor bir sıçrama yaptı” dedi.

Bu durumun yatırımcıların krizden sonra Rusya pazarının toparlanmasının başlangıçta beklenenden daha hızlı olduğunu gördüklerini gösterdiğini açıklayan AEB Başkanı, bununla birlikte Rusya hükümetinin iş dünyasını desteklemek ve düzenlemek için genel olarak doğru önlemler aldığının da altını çizdi.

Ağustos ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, daha önce pandemi nedeniyle ilan edilen işletmeler üzerindeki teftişlere ilişkin moratoryumu 2022’nin sonuna kadar uzatma teklifini desteklediğini açıklamıştı.

Rusya’da küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için dijital hizmetlere erişimin sağlaması konusunun da çok önemli olduğunun altını çizen Putin, devlet tarafından KOBİ’lere düzenlenen teftişlere moratoryum getirilmesini öneren Rusya Devlet Duması Bütçe ve Vergiler Komitesi Başkanı Andrey Makarov’un teklifini desteklediğini ifade etti.

“KOBİ’ler tam olarak kendine gelebilmiş değil. İşletmeler üzerinde baskı yaratabilecek teftişlerin ertelenmesi teklifini destekliyorum. Bu konuyu hükümetle görüşmek üzere gündeme getireceğim. İdari baskı ne kadar az olursa o kadar iyidir. Ancak elbette tek konu tüketici güvenliği ile ilgili” diye konuştu.