Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sergiy Kyslytsya, Rusya-Ukrayna krizinde Kiev’in barış istediğini, bu konuda siyasi ve diplomatik çözüme bağlı olduklarını söyledi.

BM Güvenlik Konseyi’nde konuşan Kyslytsya, Rusya’yı doğu bölgesinde gerginliği arttırmakla eleştirdi ve “Ukrayna topraklarında ek Rus işgal birlikleri konuşlandırmasını” kınadı.

Ukrayna büyükelçisi, BM üyesi bir ülkenin saldırı altında olduğunu belirterek, “Rusya’nın müzakereler için masaya dönmesini talep ediyoruz. Ukrayna topraklarında ek Rus işgal birlikleri konuşlandırma emrini kınıyoruz. İşgal birliklerinin derhal ve doğrulanabilir şekilde geri çekilmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.

Konuşmasında Rusya’yı virüse benzeterek, 8 yıldır bölgede savaş ve kaosa neden olduğunu savunan Kyslytsya, “Hiçbir şeyden ve hiç kimseden korkmuyoruz. Kimseye hiçbir şey borçlu değiliz. Ve kimseye bir şey vermeyeceğiz.” ifadelerini paylaştı.

Nebenzya: Rusya Minsk anlaşmalarına uymakla yükümlü değil

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasily Nebenzya da Güvenlik Konseyi’ndeki konuşmasında, Avrupa’lı ortaklarının Rusya’nın Minsk anlaşmalarını ihlal ettiğine dair açıklamalarının anlamsız olduğunu belirterek, “Bugün yapılan bazı konuşmalarda bazı meslektaşlarımızın Rusya’nın Minsk anlaşmalarını sona erdirmeye çalıştığı suçlamalarını kabul edemeyiz. Minsk anlaşmalarının yapıldığı sırada Donetsk ve ve Lugansk zaten bağımsızlığını ilan ettiğini hatırlatmak isterim. Rusya’nın bugün bu bölgeleri tanıması, Rusya’nın baştan beri taraf olmadığı Minsk anlaşmalarının iki tarafını etkilemez. Anlaşmalarda iki taraf Donbass ve Kiev yönetimidir. Bunu defalarca ifade ettik ve fikrimiz değişmedi” ifadelerini kullandı.

Rus diplomat hem Donbass yönetiminin hem de Kiev yönetiminin Minsk anlaşmalarına uymak zorunda olduğunu kaydetti.

Nebenzya, ABD ve müttefiklerini Ukrayna’ya silah yığmakla suçlayarak, Kiev’i de doğu bölgesindeki sorunlar için ciddi şekilde diplomatik çözüm aramamakla eleştirdi.

Nebenzya, Moskova’nin diplomatik çözüm konusunda hala açık olduğunu ifade ederek, ancak Donetsk ve Lugansk’ı kapsayan bölgeye atıfla “Donbass’ta yeni bir kan gölüne izin vermek niyetinde olmadıklarını” söyledi.