Petrol fiyatları, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı askeri operasyon sonrası arzın kesintiye uğrayabileceğine yönelik endişelerin artmasıyla 2014’ten bu yana ilk kez varil başına 100 dolar seviyesini aşarken, uzmanlar bu durumun Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunu üretim artışı yapmaya zorlayabileceğini belirtiyor.
OPEC+ grubu piyasadaki son gelişmeleri değerlendirmek ve nisan ayı itibarıyla uygulanacak üretim miktarını belirlemek üzere 2 Mart’ta bir araya gelecek.
COVID-19 salgını kaynaklı talep düşüşü nedeniyle Nisan 2020’de günlük ham petrol üretiminde yaklaşık 10 milyon varillik kesintiye giden OPEC+ grubu, talebin toparlanma sürecine girmesiyle söz konusu üretim kesintilerini Nisan 2021’den bu yana belirli aralıklarla hafifletmeye başladı.
Arzın talebin gerisinde kalması petrol fiyatlarında yükselişe neden olmasına ve ABD’nin başı çektiği bazı ülkelerin üretimi daha da artırma çağrısına rağmen, grup günlük üretiminde, ağustos ayından bu yana her ay 400 bin varillik kademeli üretim artışı planına devam ediyor.
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, grubun üretim kapasitesi halihazırda aylık hedefinin yaklaşık 900 bin varil altına seyrediyor.
Üye ülkelerin herhangi bir arz kesintisi durumunda kullanıma sunabileceği yedek üretim kapasitesi ise 2020 yılından bu yana düşüş eğilimi gösteriyor.
OPEC+ grubunun toplam yedek kapasitesi günlük 5,1 milyon varil seviyesinde ancak yalnızca Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) bulunan 2,2 milyon varillik fiziki ham petrol acil bir durumda kullanıma sunulabilecek durumda bulunuyor.
Grubun planlanan aylık üretim artışı seviyesini gerçekleştirememesi, küresel petrol stoklarında keskin düşüşlere, piyasaların daha da daralmasına ve arz açığının oluşmasına neden oluyor.
Olası OPEC+ grubu üretim artışı Suudi Arabistan ve BAE’den gelecek
İngiltere Merkezli Danışmanlık Şirketi Crystol Energy Üst Yöneticisi Carole Nakhle, AA muhabirine, Ukrayna’daki tansiyonun artması durumunda OPEC+ grubunun gelecek hafta gerçekleştireceği toplantısında üretim artışına gidebileceğini kaydetti.
Nakhle, “Eğer OPEC+ grubu Ukrayna ve Rusya’da şu anda yaşananların piyasa istikrarını tehdit ettiğine ve bunun küresel ekonomi üzerinde büyük bir yük oluşturacağına ve dolayısıyla potansiyel olarak müteakip talep yıkımına yol açacağına gerçekten inanırsa, piyasaya günde 400 bin varilden daha fazla da sürebilir. Böyle bir durumda özellikle ciddi yedek kapasiteye sahip diğer körfez ülkelerinin ve Suudi Arabistan’ın bunu yapmaması için bir engel göremiyorum ki piyasa istikrarı için daha önce de benzeri önlemleri aldılar.” dedi.
Çoğu üye ülkenin halihazırda üretim sıkıntıları çektiğini anımsatan Nakhle, “Söz konusu tedarik artışı muhtemelen Suudi Arabistan ve BAE’den gelecektir.” diye konuştu.
Rusya’nın da üyesi olduğu OPEC+ grubunun toplantıdan çıkacak karara muhtemel etkisine ilişkin değerlendirmede bulunan Nahkle, grubun Mart 2020 toplantısında da fikir ayrılığına düştüğünü hatırlatarak, “OPEC grubu piyasa istikrarının tehdit altında olduğuna inanması durumunda, Suudilerin daha önce yaptığı gibi OPEC+ çerçevesinde bile piyasaya ilave varil sürme yoluna gidebilir. Bu biraz da piyasa gidişatına ve grubun devam eden olaylar ve piyasa hakkındaki algılarına bağlı.” değerlendirmesinde bulundu.
Nakhle, Rusya’ya getirilen yaptırımların enerji arzında aksamalara yol açmayacağının anlaşılmasıyla petrol fiyatlarının biraz gerilediğine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Ama daha her şey bitmiş değil. Rusya’nın bir noktada nasıl tepki vereceğini hala bilmiyoruz. Ancak şunu biliyoruz ki 2014 yılında Kırım’ın ilhakından sonra Rusya yaptırımlara rağmen misilleme olarak arzını kesmedi. Yani, şu anda belirsizlikler var, ancak OPEC+’ın piyasayı sakinleştirmek için ekstra üretim yoluna gitmesi seçeneğini de tamamen göz ardı etmemek lazım.”
OPEC+ üretimi mevcut seviyede kalırsa fiyatlarda rekor artışlar görülebilir
Starfuels Emtia Yatırım Danışmanlığı Direktörü Matt Stanley de şu an tüm piyasaların, özellikle de enerji piyasalarının saldırıda bir sonraki adımın ne olduğuna odaklandığını söyledi.
Stanley, Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı saldırının ardından Batılı ülkelerin Moskova’ya karşı aldığı yaptırımlar arasında enerji ile ilgili bir yaptırım olmasının beklenmediğini ancak piyasadaki endişelerin devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Rusya’nın dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi olduğunu ve Avrupa’nın doğal gaz ihtiyacının yüzde 30-40’nı sağladığını unutmayalım. Enerji üretimine yönelik herhangi bir yaptırımın fiyatlarda büyük bir artışa neden olacağı çok açık. Varil başına yaklaşık 5 dolarlık bir artışın mümkün olduğu görülüyor.”
OPEC+ grubunun bu noktada tavrının ne olacağı konusunda tartışmaların başladığını kaydeden Stanley, “Belki de üretimi artırabilecek olanlar bunu yapmak zorunda kalacak çünkü mevcut durum devam ettirilirse petrol fiyatları gerçekten rekor seviyelere çıkma tehlikesiyle karşı karşıya.” değerlendirmesinde bulundu.
Londra Menkul Kıymetler Borsası Grubu (LSEG) iştiraki ve finansman piyasaları veri sağlayıcı şirketi Refinitiv Petrol Piyasası Araştırma Analisti Ehsan Ul-Haq ise OPEC+ grubunun üzerinde üretim artışı konusunda oldukça fazla baskı olduğunu hatırlatarak, “Grup gelecek hafta yapacağı toplantıda bu yönde bir karar alabilir. ” ifadesini kullandı.
Ul-Haq, Suudi Arabistan’ın arz tarafında sıkıntı yaratacak bir kriz olduğunda genelde üretimini arttırma eğiliminde olduğunu belirterek, Rusya’nın petrol tedarikinde bir kesinti veya aksaklık olması durumunda Suudi Arabistan veya bazı Orta Doğu üreticilerinin duruma müdahale edeceğini ve üretim artışını zorlayacağını söyledi