Rusya ile doğal gaz alışverişinde ödemeleri uluslararası para transferi sistemi SWIFT üzerinden yapması nedeniyle yaptırımların bu sistemi kapsamasını istemeyen Almanya, özellikle ABD’nin baskılarından sonra “hedefe yönelik ve işlevsel kısıtlamalar” getirilmesinden yana olduğunu bildirdi.
Rusya’nın SWIFT’ten çıkarılmasına yeşil ışık yakan Alman hükümetinin açıklamasında, SWIFT’den ayrılmanın oluşturacağı zararları azaltmanın yollarını arıyor ve doğru insanları etkileyecek şekilde nasıl sınırlayacağımız konusunda çalışıyoruz. İhtiyacımız olan şey, SWIFT’in hedefe yönelik ve işlevsel bir kısıtlaması.” ifadelerine yer verildi.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmaya başlamasından sonra Batılı ülkelerin Moskova’ya karşı açıkladıkları ek yaptırımların içinde, Rus bankalarını 200’den fazla ülkede 11 binden fazla finans kurumu tarafından kullanılan SWIFT’ten çıkarma ve Rusya’dan petrol ve doğal gaz gibi enerji ithalatı ambargosu olmaması dikkati çekmiş, eleştiriler bu alana kaymıştı.
İhtiyacı olan doğal gazın yarısından fazlasını, ham petrolün yüzde 34’ünü ve taş kömürün yüzde 50’sinden fazlasını da Rusya’dan ithal eden Almanya ise “enerji tedariki ve diğer ekonomik sonuçları” nedeniyle Rus bankalarına SWIFT’te kısıtlama getirilmesi konusunda isteksiz davranmıştı.
Almanya geçen yıl Rusya’dan yaklaşık 20 milyar avro değerinde ham petrol ve doğal gaz ithal etti. Rusya, bunların ödemelerini SWIFT üzerinden alıyor.
Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner 22 Şubat’ta, Rus bankalarına SWIFT kısıtlamaları getirilmesi konusunda, “Almanya’nın artık Rusya’dan gaz ve hammadde tedariki alamama riskinin yüksek olduğu anlamına gelir.” ifadesini kullanmıştı.
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit de 25 Şubat’ta, Rusya’yı SWIFT’ten çıkarmanın Alman iş dünyasına olumsuz etkisi olacağını ve bunun çok fazla hazırlık gerektireceğini söylemişti.
“Rus bankalarının SWIFT’ten çıkarılmasının neden yaptırımlar içinde yer almadığına” ilişkin soruya cevap veren Hebestreit, “SWIFT’in askıya alınması teknik olarak zorlu ve aynı zamanda Almanya’daki ödeme sistemine ve Rusya ile iş yapan şirketler üzerinde büyük etki yapar. Bunun iyi hazırlanması lazım.” ifadesini kullanmıştı.
Rusya, SWIFT’e karşı SPFS’yi geliştirdi
Bu arada, Rus bankalarının SWIFT’ten dışlanmasını Rusya “savaşın ilanı sayacağını” belirtirken, bu yaptırımın, bankaları Rus finans kurumlarıyla yakın bağları olan ve Rusya’dan petrol ve gaz ithalatı yapan Batılı ülkeler için ekonomik bir maliyeti olacağı kaydediliyor.
Analistler, Rus bankalarına SWIFT’te kısıtlama getirilmesinin, Rusya’nın uluslararası ticaretini olumsuz etkileyeceğini ve Rus şirketlerinin iş yapmasını zorlaştıracağını belirtiyor.
Rus bankalarının SWIFT’ten dışlanmasının Moskova’nın sadece Batı ile değil, teorik olarak tüm devletlerle olan ticaretini de zayıflatacağını aktaran analistler, dolayısıyla Rusya’ya karşı SWIFT yaptırımının, yaptırımı uygulayan devletlerin ötesinde “bölge dışı” bir etkisi olacağına işaret ediyor.
Rusya’nın SWIFT’i kullanamaması durumumda, mal ihraç ve ithal etmesinin zorlaşacağı ifade ediliyor.
Öte yandan, Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, 16 Şubat’ta, “Batılı ülkeler, Rusya’yı SWIFT’ten çıkarırlarsa, bilgi iletimi için farklı yöntemler deneriz, SPFS (mali mesajlaşma sistemi) gibi veya ödemeleri bavulla taşırız.” demişti.
SWIFT’ten çıkarılma riski nedeniyle Rusya, 2014’te SPFS’yi geliştirmeye başlamış, Aralık 2017’de kullanıma açmıştı.
SWIFT nedir?
SWIFT (Dünya Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Birliği), sınır ötesi ödemeleri hızlandıran ve uluslararası ticareti kolaylaştıran güvenli bir mesajlaşma sistemi. 200’den fazla ülkede 11 binden fazla finans kurumu tarafından kullanılıyor.
SWIFT, bankaların WhatsApp’ı olarak da biliniyor. 2020’de 140 trilyon dolarlık sınır ötesi havalelerin yüzde 90’ından fazlası SWIFT üzerinden yapıldı. Bu, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 152’sine denk geliyor.
Ödeme transferinde bir banka SWIFT aracılığıyla başka bir bankaya mesaj gönderiyor. Mesajda ödeyici ve alıcının isimleri, hesap numaraları ve bankaların kodları yer alıyor.
SPFS’ye katılan ülke sayısı artarsa ve SWIFT’e diğer alternatifler ortaya çıkarsa, ABD dolarının “dünyanın önemli referans para birimi” olarak üstünlüğünü de tehlikeye atabileceği öne sürülüyor.
Öte yandan, ABD’nin Rus bankalarını SWIFT’ten çıkarmak konusunda “hızlı” olmamasının bir sebebi de egemen olduğu dolar ağırlıklı küresel sistemin istikrarına zarar gelmesini önlemek olduğu değerlendiriliyor.