Rusya’da ekonomistlerin gözü 28 Şubat’ta politika faizlerini bir anda yüzde 9,5’ten yüzde 20’ye çıkaran Merkez Bankası’nın cuma günü (18 Mart 2022) düzenleyeceği yönetim kurulu toplantısına çevrildi.
TASS haber ajansına konuşan uzmanlar, 28 Şubat’ta yapılan olağanüstü yönetim kurulu toplantısında finansal istikrar ve enflasyonu korumak için faizleri rekor seviyeye çıkaran Merkez Bankası’nın büyük ihtimalle mevcut faizleri yüzde 20’de bırakacağını düşünürken, aynı zamanda faizlerin yükseltilmesinin ancak yaptırım koşullarının daha da sıkılaştırılması durumunda mantıklı olduğunu vurguluyor.
İşletmeleri olumsuz etkileyen yüksek faiz oranlarındaki düşüşün ise ancak jeopolitik durumun istikrara kavuşması ve enflasyonist baskıların istikrarlı bir şekilde hafiflemesi halinde düşünülebileceğini ekleyen uzmanlar, bu durum için ise uzun süre beklenmesi gerektiği konusunda hemfikir.
Derecelendirme kuruluşu AKRA direktörü Dmitry Kulikov, politika faizlerindeki hareketlerin ana itici gücünün finansal istikrarı korumak olduğunun altını çizerek, “Bu, ana faktörlerin mevcut oynaklığı göz önüne alındığında günlük bir görev olduğu için mevcut ortamda faiz değişimi öngörmüyoruz” diye konuştu.
Şu anda faiz oranları ile ilgili politikanın önceliğinin bankacılık sisteminin kısa vadeli ruble likiditesini yönetmek olduğunu ifade eden Alfa Bank Yatırım departmanı yöneticisi Evgeny Zhornist, Merkez Bankası’nın şu an özellikle mevduat çıkışını kısıtlayarak bankaların yükümlülüklerini yerine getirme olasılığını desteklemeye çalıştığını, son verilere göre ruble likiditesi ile ilgili durumun biraz istikrar kazandığını ekledi.
Uzman, bir sonraki toplantıda politika faizlerinde daha fazla artış olmayacağına inandıklarını belirtirken, “Oran zaten oldukça yüksek. Şu anda yıllık enflasyon oranını yüzde 12’yiaşıyor. Aynı zamanda ekonominin aşırı ısınmasından bahsetmek artık mümkün değil. Oranın ekonomideki karlılık düzeyi aracılığıyla yerleşik olmayanların davranışları üzerindeki etkisi de artık yok. Bu nedenle faizlerin daha fazla artması için herhangi bir neden görmüyoruz” ifadelerini kullandı.
Faiz oranını artırabilecek nedenler
Rosbank’ın pazar araştırma ve strateji departmanı direktörü Evgeny Koshelev, yalnızca dış ticaret faaliyetlerinde özellikle enerji kaynakları açısından yeni yaptırımlar gelmesi durumunda faiz oranlarını yükseltmeye devam etmenin mantıklı olduğuna inanırken, Zhornist, mevcut döviz piyasalarında yerleşik olmayanlara uygulanan kısıtlamalar göz önüne alındığında faiz artışının ancak ekonomide talep patlaması ve önemli ölçüde yüksek enflasyon oranları olması durumunda haklı gösterilebileceğini sözlerine ekledi.
Yatırım danışmanlık şirketi FG Finam makroekonomik analiz departmanı başkanı Olga Belenkaya, Nisan toplantısından önce herhangi bir faiz artırımının mantıklı olmayacağını düşünürken, “Olağanüstü faiz artırımı kararından itibaren enflasyon üzerindeki etkisiyle mevduat ve kredi dinamiklerini değerlendirebilmek için çok az zaman geçti. Karar, bankalardan mevduat çıkışını durdurmak için alındı. Sıkı döviz kısıtlamaları bu aşamada üzerine düşeni yaptı” diye konuştu.
Uralsib Bankası analisti Irina Lebedeva, jeopolitik durumun istikrara kavuşmasıyla bile enflasyonist baskıların devam edeceğini vurgularken, bunun sürekli bir sıkı para politikası gerektireceğini, politika faizlerinde hızlı bir düşüş beklemediklerini söyledi.
Evgeny Koshelev, iki veya üç ay sonra Rusya’daki yıllık enflasyon oranının yüzde 20-25’e ulaşabileceğini göz ardı etmediklerini belirtirken, Merkez Bankası’nın bu kadar yüksek bir oranı uzun süre tutmayı istemediğini de vurguladı.
“Faiz oranlarını en azından önümüzdeki 3 ay içerisinde düşüreceklerini sanmıyoruz” diyen uzman, öte yandan ekonominin istikrara kavuşmaya başlamasıyla faiz indirimini 28 Şubat’ta verdikleri gibi sert bir şekilde düşürebileceklerini sözlerine ekledi.
