Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in talimatıyla Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı askeri operasyonun üzerinden 100 gün geçerken, küresel buğday ihracatında yüzde 30 paya sahip olan her iki ülkeden sevkiyat yapılamaması krize neden oldu.
Putin, 24 Şubat’ta sabahın erken saatlerinde televizyondan halka hitap ederek “Ukrayna’nın doğusundaki Donbass’a özel askeri operasyon” başlattıklarını duyurdu.
Rus askeri birlikleri, Ukrayna’nın Donetsk ve Lugansk bölgelerinden Kiev yönetiminin kontrolündeki bölgelere, aynı anda Ukrayna’nın kuzey bölgelerine girdi.
Rus ordusu, Kırım üzerinden de Kherson ve Melitopol bölgelerine doğru asker çıkardı. Kiev yakınlarına havadan ve karadan asker sevk edildi ve başkenti kuşatma altına alındı.
Askeri operasyonun üzerinden bir ay geçtikten sonra Kiev’den ve Çernigiv bölgesinden Rus askerleri geri çekildi ve Ukrayna birlikleri, buralarda kontrolü yeniden ele aldı. Başkent Kiev’de artık hayat yeniden canlanmaya başladı.
Rus ordusu, Ukrayna’daki stratejik bölgelerdeki hedeflere yönelik uzun menzilli yüksek hassasiyetli silahları sık sık kullanıyor. Özellikle ABD ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya silah desteğini artırma kararları ve silah sevkiyatlarının ardından Rus ordusu, uzun menzilli füzelerle bu silahları taşıyan araçlar ve depoları hedef aldı.
Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’ya silah sevkiyatı yapan NATO ülkelerine ait nakliye araçlarının, Rus ordusunun meşru hedefi olduğunu duyurdu. Ukrayna, bu saldırılarda sivillerin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını bildirdi.
Askeri altyapı tesislerini hedef alan Rus askeri birlikleri, savaşın başından beri kuşattığı stratejik bir şehir olan Mariupol’ü aldı. Ancak Ukrayna ordusu, bu şehirlerde çok güçlü direniş gösterdi.
Kharkov bölgesinde Ukrayna ve Rus birlikleri arasındaki çatışmalar halen sürüyor. Ukraynalı yetkililer, bu bölgedeki bazı yerleşim birimlerinin kontrolünü yeniden sağladıklarını açıkladı. Harkiv şehri ise Kiev yönetiminin kontrolünden çıkmadı. Ukrayna ordusu Kharkov bölgesinde direnişini güçlü şekilde sürdürüyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Ukrayna’nın 1017 yerleşim yerinin kurtarıldığını iddia etti.
İlk bir ayda Azak Denizi’ne kıyısı olan stratejik şehirleri ele geçirmek için yoğunlaşan Ruslar, Ukrayna’nın Azak Denizi ile olan bağlantısını tamamen kesti.
Rus ordusu bu hamlesinin ardından, Ukrayna’nın güney bölgesinden kıyı şeridinden ilerleyişini sürdürüyor. Bu amaçla Mıkolayiv bölgesi ve Odessa bölgesine yönelik saldırılarına devam eden Rus askerleri, özellikle Karadeniz’de Ukrayna açısından stratejik öneme sahip Yılan adasındaki hakimiyetini Ukrayna ordusunun yoğun mukavemetine rağmen koruyor.
Kherson ve Zaporijya halkına Rus vatandaşlığı kolaylığı
Rus ordusunun kontrolünü ele geçirdiği şehirlerden biri de Kherson ile birlikte Zaporijya bölgesi oldu.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Kherson ve Zaporijya halkının Rus vatandaşlığına geçişi için kolaylık sağlayacak bir düzenlemeye imza attı.
Kherson’un yanı sıra Zaporijya’nın da referandum ile Rusya’ya ilhak edilmesi ihtimali gündeme getirildi. Rus yetkililer, “Ukrayna halkının kendi kaderini kendisinin belirleyeceği” görüşünü sık sık dile getirmeye başladı.
Savaş ağırlıklı Ukrayna’nın doğusunda sürüyor
Nisanda Ukrayna’nın doğusuna kayan savaş, etkisini burada yoğun şekilde sürdürüyor. Ukrayna Genelkurmay Başkanlığının açıklamasına göre, Rus askeri birlikleri, Ukrayna’nın doğusundan ilerleyişini artırdı ve bazı yerleşim birimleri Rusların eline geçti.
“Özel operasyonun esas amacı olan Donbass’ı özgürleştirmek” amacıyla güçlerini Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Lugansk bölgesine yoğunlaştırdığını duyuran Rus ordusu, Donbass bölgesindeki ilerleyişini yavaş da olsa güçlendirdi.
Stratejik açıdan önemli olan Krasniy Liman şehrinde kontrolünü ele geçiren Ruslar, Severodonetsk’ten de büyük oranda Ukraynalı askerleri çıkardı. Pentagon’dan yapılan açıklamalarda da Rus ordusunun Donbass’ta ilerleyişi teyit edildi.
Ukrayna güçleri de Donetsk ve Lugansk bölgelerine saldırılar düzenlemeye devam etti. Bazı okul ve yerleşim birimlerine yönelik roket isabet etmesi sonucu sivil kayıplarla birlikte altyapı da zarar gördü.
Rus topraklarına da Ukrayna’nın kuzeyinden saldırılar
Özellikle son aylarda, Rus ordusunun çekildiği Ukrayna’nın kuzey sınırlarında, Rus topraklarına yönelik saldırılar arttı. Sınır boylarındaki yerleşim birimlerine düşen havan mermileri ve hava araçlarının saldırıları yer yer bölgedeki sivillere zarar verirken, bazı stratejik noktalar da hedef oluyor.
Savaşta ölü sayısıyla ilgili net açıklama halen yok
Askeri operasyonun ilk ayında kendi askerlerinden 1351’inin öldüğünü, 3 bin 825’inin yaralandığını bildiren Rus askeri yetkililer, daha sonra bu hususta halen yeni bir bilgi açıklamadı.
Rus yetkililer, Ukrayna ordusunun da savaş boyunca 23 bin 367 askerini kaybettiğini ileri sürdü. Ukrayna da bugüne kadar 31 binin üzerinde Rus askerinin öldüğünü savundu. Savaştaki sivil kayıplara ilişkin ne Ukrayna ne de Rus tarafı net rakam vermedi.
BM’ye göre Ukraynalı mülteci sayısı 6,5 milyonu geçmiş durumda. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine göre ise savaşta 24 Şubat’tan bu yana en az 3 bin 381 sivil yaşamını yitirdi, 3 bin 680 sivil yaralandı.
Ateşkes müzakereleri kesintiye uğradı
Savaş devam ederken Rusya ve Ukrayna heyetleri, ateşkes sağlanması için 3’ü Belarus’ta, 1’i Türkiye’de olmak üzere 4 defa yüz yüze müzakere yaptı.
Belarus’ta, her iki taraf sadece çatışma bölgelerinden sivillerin tahliyesi için insani yardım koridorları konusunda anlaşabildi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arabuluculuk girişimlerinin neticesi olarak 29 Mart’ta İstanbul’da yapılan müzakereler sonucunda Ukrayna tarafı, Rus tarafına gelecekteki olası yazılı anlaşmanın ilkelerini teslim etti.
Ukrayna tarafı, 17 Mayıs’ta savaşın başlamasından bu yana Ukrayna’daki durumun çok değiştiğini ve Rusya ile müzakereleri askıya aldıklarını duyurdu.
Dünyada gıda tedarik krizi başladı
Küresel buğday ihracatında yaklaşık yüzde 30 paya sahip Rusya ve Ukrayna’nın savaş halinde olması dünyada gıda tedarik problemini ortaya çıkardı.
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, Ukrayna’da limanların açılmaması halinde “kıtlık ve zorunlu kitlesel göç” yaşanabileceği uyarısı yaptı.
Savaş nedeniyle Ukrayna limanlarında 70’in üzerinde gemi ve içinde ihraç edilmeyi bekleyen 20 milyon tonun üzerindeki tahılın ihracatı yapılamadı. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle Rus tahıllarının da sevkiyatı gerçekleşemiyor.
Batı, Rusya’nın gıda konusunu silah olarak kullandığı suçlamasında bulunurken, Ukrayna da Rus birliklerinin gemileri limanlardan çıkarmadığını iddia ediyor.
Bu iddiaları reddeden Rusya ise Ukrayna askerleri tarafından limanlara döşenen mayınların temizlenmesi, tahıl taşıyan Rus gemilerinin yaptırımlara tabi tutulmadan limanlara girmesi halinde sorunun çözüleceğini bildirdi.
Çavuşoğlu: Tahıl yüklü gemilerin tahliyesindeki en büyük engel Ukrayna’nın döşediği mayınlar
Batı ülkelerinin iddialarının doğru olmadığını yakın zamanda kullandığı sözleriyle teyit eden Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yaptığı açıklamasında, Ukrayna tarafının liman çevresine mayın döşediğini, aynı zamanda Avrupa ülkelerini tahıl yüklü Rus gemilerinin limanlarına yanaşmasına izin vermeyerek tahıl krizini derinleştirdiğini söylemişti.
Çavuşoğlu, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’un Karedeniz’de buğday meselesini de kapsayan bir güvenlik koridorunun açılması konusunu görüşmek üzere 8 Haziran’da Türkiye’ye geleceğini açıklamıştı.
Türkiye’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmadığı gibi yaptırımların Türkiye üzerinden bypass edilmesine de müsaade etmeyeceklerini kaydeden Çavuşoğlu, bu tutumu sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.
Karadeniz’de tahıl taşıyan gemilerin savaş bölgesinden çıkması yönündeki engellere de değinen Çavuşoğlu, en önemli engelin Odessa bölgesinde Ukrayna’nın denize yerleştirdiği mayınlar olduğunu ifade ederek bir diğerinin ise Rus gemilerine uygulanan sigorta alanında yaptırım ve uluslararası limanlarda uygulanan hizmet sunmama durumu olduğunu kaydetti.
Mayınların teknik olarak 1-2 haftada temizlenebileceğini söyleyen Çavuşoğlu, “Ukrayna, buradan Rus savaş gemilerinin Odessa limanlarına girmesini istemiyor. Rusya da bu koridordan yük taşıyacak gemilerin Ukrayna’ya silah taşımasını istemiyor. Tüm bunlardan nasıl emin olacaklar? Bir denetim mekanizması da olması lazım” diye konuştu.
Rusya Savunma Bakanlığı, her gün gemilerin limanlardan çıkması için insani koridor açtığını duyururken, daha sonra bu koridorun uzatıldığını açıkladı.
Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile görüşmesinde, Karadeniz limanlarındaki Ukrayna tahılının ihracatı da dahil engelsiz tahıl ihracatına hazır olduklarını ancak bunun Rusya’ya yönelik ilgili yaptırımların kaldırılmasını gerektirdiğini söyledi.
Dünya gıda krizinde Türkiye “İstanbul planı” ile devrede
Tıkanan sorunun çözümü için devreye giren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile birer telefon görüşmesi yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya, Ukrayna ve BM’nin iştirakiyle oluşturulacak Kontrol Merkezi’ne katılmaya ve merkeze İstanbul’da ev sahipliği yapmaya olumlu baktıklarını bildirdi.
Dünya gıda krizinin önlenmesi noktasında çok önemli bir görev üstlenecek Türkiye, çözüm için yürüttüğü yoğun diplomasi sonucu BM çatısı altında bir yol haritası hazırlanmasını sağladı.
Önümüzdeki günlerde tüm tarafların İstanbul’da bir araya gelerek yol haritasının detaylarını ele alması bekleniyor. Komuta merkezinin de İstanbul’da kurulması planlanıyor
Başta bölgedeki deniz mayınlarının temizliği olmak üzere gemilerin güzergahı, sigortası, güvenliği, komuta merkezinde yer alacak görevliler gibi konular dörtlü toplantıda değerlendirilecek. Ukrayna ve Rusya’nın da olumlu yaklaştığı mekanizma ile Karadeniz’deki limanların çevresinde mayın temizliği yapılarak tahıl stokunun dış pazarlara güvenli şekilde ulaşması sağlanacak.
Ukrayna’ya silah sevkiyatı
30 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, ABD’nin Rusya’ya ulaşacak kadar uzun menzile sahip bir füze sistemini Ukrayna’ya göndermeyeceğini söyleyen ABD Başkanı Joe Biden, sonra Ukrayna’ya gelişmiş füze sistemi gönderme kararı aldığını bildirdi. Biden, Ukrayna’ya yönelik 700 milyon dolarlık yeni bir askeri yardım paketi açıkladı ve bu paket kapsamında Ukrayna’ya “Yüksek Performanslı Topçu Roketi Sistemi (HIMARS)” ismi verilen füze sistemini göndereceği belirtti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Rusya’ya karşı savaşan Ukrayna’ya en modern hava savunma sistemi “Iris-T” sağlayacaklarını açıkladı.
Kremlin, bu silahların Rusya Federasyonu topraklarına yönelik kullanılması halinde en olumsuz senaryonun gerçekleşeceği uyarısında bulundu.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Ukrayna’ya “Yüksek Performanslı Topçu Roketi Sistemi (HIMARS)” ismi verilen füze sistemi göndermeye karar veren ABD yönetiminin yangına körükle gittiğini vurgulayan Peskov, “Burada bizi şaşırtan yeni bir şey yok. ABD’nin kasıtlı bir şekilde yangına körükle gittiğine inanıyoruz. Washington, Rusya ile son Ukraynalıya kadar savaşma çizgisine gerçekten bağlı” diye konuştu.
Peskov, Rusya’nın Ukrayna’nın ABD HIMARS’larını alması durumunda riskleri en aza indirecek önlemler alacağını da belirtirken, Savunma Bakanlığı’nın sınırlardaki tüm riskleri görerek sistematik olarak değerlendirip uygun önlemler aldığını ifade etti.
Kiev’in bu silahları Rusya topraklarına saldırmak için kullanmama sözüne inanmıyoruz
ABD Başkanı Joe Biden’ın HIMARS roket sistemlerini Ukrayna’ya gönderirken Rusya topraklarına saldırmak için kullanılmayacağına yönelik Kiev rejiminden güvence alındığı sözlerine de değinen Kremlin Sözcüsü, Zelenskiy yönetimindeki Kiev rejiminin sözlerine güvenmediklerinin altını çizerken, “Güvenmek için daha önce benzer sözlerin tutulduğu durumlarla ilgili deneyim sahibi olmanız gerekir. Ne yazık ki böyle bir deneyimimiz yok. Bu nedenle gönderilecek füzelerin Rusya topraklarına saldırmak için kullanılmayacağı garantilerine inanmıyoruz” ifadelerini kullandı.