Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı askeri operasyon öncesi Moskova’dan Avrupa’ya günlük 400 ile 500 milyon metreküp arasında değişen miktarlarda sağlanan doğal gaz akışı temmuz başı itibarıyla 100 milyon metreküpün altına indi. Böylece akış miktarı son 4 yılın en düşük seviyelerine geriledi.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Ukrayna iletim sistemi operatörü verilerine göre, Avrupa geçen yıl tükettiği doğalgazın yaklaşık yüzde 40’ına karşılık gelen 155 milyar metreküpünü Rusya’dan ithal etti.
Ukrayna üzerinden Avrupa’ya doğal gaz gönderen Rusya, ayrıca Kuzey Akım 1, TürkAkım, Yamal ve Mavi Akım doğalgaz boru hatlarını kullanarak Avrupa’ya ve Türkiye’ye doğal gaz iletiyor.
Son 4 yılda Avrupa’ya günlük yaklaşık 400 ile 500 milyon metreküp arasında değişen miktarlarda doğal gaz ihraç eden Rusya, Ukrayna geriliminin başlamasıyla bu miktarı ciddi oranda azalttı.
IEA verilerine göre, Rusya üzerinden Avrupa’ya gönderilen gaz miktarı Ekim 2019’da 500 milyon metreküpün de üzerindeydi.
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı askeri operasyonun başlangıcı olan 24 Şubat 2022 itibarıyla bu rakamda büyük oranda azalış gerçekleşirken, operasyon başlamadan önce Ukrayna’nın transit geçişine izin verdiği doğal gaz miktarının azalması ve Kuzey Akım-2 doğal gaz boru hattı nedeniyle yaşanan krizler, Rusya’dan Avrupa’ya gönderilen gaz miktarının günde 300 milyon metreküpün altına inmesine sebep oldu.
Operasyonun başlamasıyla birlikte düşüş hızlandı ve mayıs sonunda 200 milyon metreküp seviyelerine indi. Haziran başından itibaren 200 milyon metreküpün de altına inen gaz akış miktarı temmuz başı itibarıyla 100 milyon metreküp seviyesinin altına geriledi. Böylece, Rusya’dan Avrupa’ya en yüksek gaz iletim miktarının 500 milyon metreküp olduğu düşünülürse yüzde 80’lik bir azalış gerçekleşti.
Gaz akışının gerilemesinde Kuzey Akım 1 boru hattının kapasitesindeki azalış belirleyici oldu.
Gazprom, 15 Haziran’da Alman Siemens şirketine bakım için gönderilen bazı teknik ekipmanların henüz dönmediğine işaret ederek Kuzey Akım boru hattı üzerinden gaz sevkiyatının düşeceği uyarısında bulunmuştu, ardından söz konusu hattın toplam kapasitesinin yüzde 40’ı oranında doğal gaz kesintisine gidilmişti.
Günde 160 milyon metreküp gaz gönderme kapasitesine sahip boru hattı, 21 Temmuz itibarıyla günde 65 milyon metreküp doğal gaz iletiyor.
Avrupa’da çalışmalar sürüyor, çatlak sesler yükseliyor
Avrupa ülkeleri Rusya enerjisine yüksek oranda bağımlı oldukları için alternatifleri çeşitlendirmek, doğal gaz depolarını doldurmak ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) almak için çalışmalarına hız verdi.
Son olarak, Azerbaycan’dan daha fazla doğal gaz almak için AB ile Bakü arasında bir mutabakat zaptı imzalandı ancak bu çözümler “bugünden yarına” uygulanamayacağı için Avrupa’nın özellikle gelecek kış enerji konusunda çok zorlanacağı ifade ediliyor.
Söz konusu blok içinde 9 üyede ve İngiltere ile Türkiye’de LNG ithalat terminalleri bulunuyor. En büyük Rus gazı ithalatçılarından Almanya’yı diğer ülkelerden ayıran özellik ise yalnızca boru hatlarıyla gaz ithal etmesi.
En yüksek LNG ithalat kapasitesi yaklaşık 70 milyar metreküple İspanya’da ancak İspanya’nın diğer Avrupa ülkeleriyle gaz iletim bağlantısı oldukça kısıtlı. Örneğin Fransa bağlantının olmadığı ülkelerden biri. Bu da ithal edilen gazın diğer ülkelere iletilmesini engelliyor.
Almanya, Hollanda’daki LNG terminallerini kullanabiliyor ancak yeterli ölçüde faydalanamıyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde ABD’nin Almanya’ya yaptığı baskılar sonucunda LNG ithalat terminali inşa edilmesi gündeme gelmiş ancak finansal nedenlerle süreç askıya alınmıştı. Moskova ile Kiev arasındaki savaş sonrasında konu yeniden gündeme geldi ve Almanya LNG terminalleri inşa edeceğini açıkladı.
Avrupa’nın doğal gaz depolarında doluluk oranı ise 21 Temmuz itibarıyla yüzde 64 seviyesinde bulunuyor. Avrupa kışa depolarının tamamı dolu şekilde girmeyi hedefliyor.
AB, 20 Temmuz’da Rusya’dan doğal gaz akışının kesintiye uğraması ihtimaline karşı hazırladığı acil durum planı kapsamında bütün üye ülkelerden gaz tüketimlerini yüzde 15 azaltmalarını talep etti. Bu isteğe ilk tepki İspanya’dan geldi. İspanya Çevre Bakanı Teresa Ribera, “Ne olursa olsun İspanyol ailelerin gazları ve elektrikleri kesilmeyecek. Ne olursa olsun, İspanya İspanyol endüstrisinin pozisyonunu savunacak.” ifadelerini kullandı.