Rusya Bilimler Akademisi Ekonomik Tahmin Enstitüsü Direktörü Aleksandr Shirov, ülke ekonomisinin mevcut zor koşullarda bile büyüyebileceğini vurgularken, bunun için yetkililerin sadece üç temel adım atması gerektiğini ifade etti.
Rus resmi haber ajansı RIA Novosti’ye konuşan Shirov, Rusya’nın öncelikle ithalatı ve ithalatı sağlayan tedarik bağlantılarını yeniden kurması gerektiğini belirtirken, bununla birlikte dolar ve Euro’daki kısıtlamalar nedeniyle ulusal para birimleriyle ödeme sistemlerine geçmesinin zorunlu olduğunu aktardı.
“Gerçek şu ki, ne kadar istesek de anında ithal ikamesi, yani yerli üretime geçiş olmayacak” diyen uzman, bu durumda Rusya için ithalatın gerekli olduğunu, ancak an itibariyle ekonominin normal işleyişini sağlayan seviyelerde olmadığını da itiraf etti.
İkinci adımın ülkenin bilimsel ve teknolojik gelişimi olması gerektiğini ifade eden Shirov, “Rusya teknolojik egemenliğe ulaşamazsa veya en azından önde gelen teknolojilere sahip ülkelerin kulübüne girme fırsatımız olmazsa, üretim verimliliği açısından rekabet gücünü kaybedeceğimiz açıktır” diye konuştu.
Üçüncü adımın ise en zor ama aynı zamanda en önemli adım olduğunun altını çizen uzman, bu adımın hükümetin vatandaşların yaşam standardını iyileştirmek olduğunu bildirirken, “Bugünün tüm kısıtlamalarına rağmen, nüfusun neredeyse tüm kesimlerinin özellikle orta sınıfın yaşam standardının artmadığını, hatta düştüğünü görüyoruz. Aslında neredeyse 10 yıldır süren bu eğilimi tersine çevirmek gerekiyor. Devletin ekonomik büyümesinin temel özelliği, vatandaşlarını yaşam standardı ve esenliğidir. Bu şekilde krizlerin nüfusun artan geliriyle telafi edilmesi mümkün olabilir” ifadelerini kullandı.
Shirov, Batı’nın Rusya karşıtı yaptırımlarının Rusya ekonomisine çok ağır bir darbe indirdiğini itiraf ederken, öte yandan birkaç ay süren karışıklık, korku ve hatta panik döneminden sonra ülke ekonomisindeki daralmanın birçok analistin tahminlerinden daha düşük yaşandığının kaydedildiğini de sözlerine ekledi.
Uzman, açıklamalarında, “Rusya ekonomisi, küresel ekonominin oldukça büyük bir unsurudur ve böyle olduğu için içinde bulduğumuz oldukça zor koşullarda bile ne iç talep ne de dış talep açısından hiçbir temel kısıtlama yoktur. Üretim kapasitelerinin bir kısmında gerileme olsa da finansal kaynaklar kısmında hiçbir engel bulunmamaktadır” ifadelerine yer verdi.