Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, 2022 yılı sonunda bütçe açığının 3,3 trilyon rubleye ulaştığını belirtirken, bu rakamların Gayrisafi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYH) yüzde 2,3’ü olduğunu söyledi.
Siluanov, aralık ayında bütçe açığının GSYH’nin yüzde 2’si olacağını tahmin ettiklerini ifade etmişti.
Bakanlar Kurulu toplantısında konuşan Maliye Bakanı, toplam bütçe gelirlerinin yaklaşık 28 trilyon rubleye ulaştığını belirtirken, “Geçen yıl gelir planını aştığımızı söylemek isterim. Toplam gelirimiz başlangıçta planladığımızdan 2,8 trilyon ruble daha yüksek olarak yaklaşık 28 trilyon rubleye ulaştı. geçen yılın belirli dönemlerinde artan talep nedeniyle katma değer vergisindeki artış da dahil olmak üzere hem petrol ve gaz gelirleri hem de artan enerji fiyatları sayesinde bütçeye daha fazla gelir aktarıldı” diye konuştu.
2022’de Rusya federal bütçesinin harcamalarının 31 trilyon ruble, gelirlerinin ise neredeyse 28 trilyon ruble olarak gerçekleştiğine vurgu yapan Bakan, 2022’de harcamaların finansmanı için ek kaynakların kullanıldığını da hatırlatırken, piyasadan fon çekildiğini, bunun sonucunda bütçe açığının artarak 3,3 trilyon rubleye ulaştığını sözlerine ekledi.
Bütçe açığının kapatılmasında kullanılacak en önemli kaynağın devlet borçlanması olacağı belli olan Rusya’nın 2023 yılı federal bütçe ve 2024-2025 bütçe planlama dönemine ilişkin yasasına göre, 2023 yılı için tahmin edilen bütçe gelirleri 26,13 trilyon ruble, 2024 yılı için 27,24 trilyon ruble, 2025 yılı için ise 27,98 trilyon ruble olurken, bütçe harcamaları 2023’te 29.056 trilyon ruble, 2024 yılında 29,43 trilyon ruble ve 2025 yılında 29,24 trilyon ruble olacak.
2023-2025 döneminde Rusya Federasyonu’nun kamu borcu hacminde artış beklenirken, 2023’ün sonunda kamu borcunun hacmi yaklaşık 25,369 trilyon rubleye, 2024’te 27,679 trilyon rubleye, 2025 yılında ise 29,94 trilyon rubleye ulaşacak.
Önümüzdeki üç yıllık dönemde Rusya’nın kamu borcunun GSYH’sinin yüzde 20’sinden az olarak güvenli bir seviyede yer alacağı da açıklandı.
Rusya’ya dost olmayan ülkelerin yatırımcılarına karşı yürürlükte olan menkul kıymetler piyasalarında işlem yasağı nedeniyle büyük finans ve sanayi grupları ile devlet bankalarının devlet tahvillerinin ana alacaklılar olacakları tahmin ediliyor.
