Rusya’nın önde gelen yüksek öğretim kurumlarından biri olan Altay Devlet Üniversitesi, uluslararası bilim adamlarından oluşan bir ekiple hazırladığı “4’üncü ve 12’inci Yüzyıllarda Türk Dünyası” adı altındaki ansiklopedisinin ilk cildi üzerindeki çalışmalarını tamamladı.
Üniversitenin bilimsel monografi çalışmasını tamamlandığını duyuran Altay Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü Başkanı Prof. Sergey Zemlyukov, aralarında Türk bilim adamlarının da bulunduğu ekiple hazırlanan çalışmaya 7 farklı ülkeden 25 üniversite ve 34 öğretim görevlisinin katıldığını bildirdi.
Türk Medeniyeti araştırmalarında bir ilk
Rusya Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenen kitabın arkeolojik ve etnografik verileriyle Türk runik yazıları, Arapça, Farsça ve Çince yazılı anıtları temel alınarak oluşturulduğunu kaydeden Zemlyukov, “Büyük Altay Türk Dünyası” projesi çerçevesinde yayınlamayı planladığımız Türk Medeniyeti kitabının ilk cildi oluştu. Böyle bir araştırma, daha önce yapılmamıştı” diye konuştu.
Zemlyukov, bilim adamlarının Türk medeniyetinin kökeni ve tarihi üzerine bir monografi hazırlamasının Orta Asya’nın Türkçe konuşan ülkeleri ile Slav-Türk topluluğunun entegrasyonunda önemli bir köprü olacağını vurgularken, çeşitli kaynaklara göre bugün dünyada Türk etnolinguistik (dil ve kültür) grubunun 160 ila 180 milyon kişi arasında olduğunu, sadece Avrasya’da yer alan Türk halklarının bileşiminde 40 farklı etnik grup yer aldığını hatırlattı.
“Dünyanın altı ülkesinde, nüfusun etnik yapısında Türkçe konuşan halklar devletin kurucuları olarak nitelendirilmektedir” diyen Zemlyukov, Türk halklarının doğuşu, ilk Türk Kağanlığı tarihi, devlet sistemi, hukuk, dil ve kültür konularına ilişkin verilerin incelenmesi ve sistematik hale getirilmesi gibi bilimsel çalışmaların Rusya için son derece önemli olduğunu vurguladı.
Uzman, Türk halklarının ikinci en büyük nüfus grubunu oluşturduğu ve birçok bölgede yaşadığı Rusya’da bu gibi çalışmaların çok değerli olduğunun altını çizerken, Altay Devlet Üniversitesi tarafından başlatılan monografi çalışmalarına farklı ülkelerden bilim adamlarının dahil olmasının Türkçe konuşan halkların tarihinde tartışmalı ve hala yeterince çalışılmamış birçok konu hakkında geniş bir görüş yelpazesi oluşturulmasını mümkün kıldığını ifade etti.
Zemlyukov, Türk halklarının kökeni, oluşumu ve yerleşimi ile birlikte komşu halklarla etkileşimleri, çeşitli birlik ve devletlerin yaratılışı ile ilgili sorulara cevap aranan kitabın oluşturulmasında Rus arkeologlar ile Kazakistan, Azerbaycan, Tacikistan, Türkiye, Kırgızistan ve Almanya’dan önde gelen bilim adamlarının temel araştırma çalışmalarından yararlanıldığını sözlerine ekledi.
Bilim adamlarına göre bu çalışma, Orta Asya’daki Türk halklarının tarihi hakkındaki materyalleri sistematikleştirmeye yönelik en büyük girişimlerden biri olarak görülüyor.
Doğu Kazakistan Üniversitesi Altay-Tanu Araştırma Merkezi Direktörü Amanzholova Zhanna Aubakirova, Türk halkları hakkında birleştirici vakayinamelerin önemli olduğuna inanırken, bu çalışmanın da Avrasya gibi geniş bölgede yaşayan modern halkların tarihsel ve kültürel köklerinin ortaklığını gösterdiğini belirtti.
