Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un inşa ettiği Akkuyu Nükleer Güç Santrali’de (NGS) Alman Siemens Energy’den elektrik ekipmanı tedarikinde sorun yaşanabileceği açıklandı.

Kommersant gazetesi, Alman yetkililerin Akkuyu NGS için gerekli Siemens ürünlerinin ihracatı için henüz izin vermediğine dikkat çekerken, Rosatom’un Macaristan’da yaptığı Paks Nükleer Santrali için de benzer sorunlarla karşılaştığını vurguladı.

Rosatom tarafından yapılan açıklamada, şirketin tedariklerin askıya alınmasıyla ilgili resmi bir bildirim almadığı bildirilirken, Siemens Energy’nin imzalanan sözleşmenin parametrelerine uyduğunu ekledi.

Bununla birlikte Kommersant’a konuşan kaynaklar, Almanya Federal Ekonomi ve İhracat Kontrol Ofisi’nin (BAFA), Rosatom tarafından Türkiye’de yapımı devam eden Akkuyu NGS için entegre şalt teçhizatı (KRUE) temini için Alman Siemens Energy’ye gerekli tüm izinleri vermediğinin altını çizdi.

Gazete, Alman tarafının bu tür elektrikli ekipmanın belirli bir tesis için üretilse de, şalt cihazının Rusya’ya ithal edilebileceği korkusu nedeniyle ekipmanın teslim noktası hakkında şüphe duyduğunu, bu nedenle ihracat izinlerini geciktirdiğini yazdı.

Kommersant’ın muhataplarına göre Türk makamları, teslimatın hangi koşullar altında gerçekleşebileceği konusunda Alman hükümeti ile görüşmelere başlarken, sorunun çözümünün, şalt teçhizatının Siemens uzmanlarının gözetiminde doğrudan nükleer santrale teslim edilmesi olabileceğine inanılıyor.

Ancak bu değişikliklerin şu anda 20 milyar dolar olarak tahmin edilen projenin maliyetini artırabileceği tahmin ediliyor.

Rosatom, 2018’den bu yana Türkiye’nin ilk dört reaktörlü nükleer santralinin inşasını sürdürürken, Moskova ve Ankara şu anda Karadeniz kıyısındaki Sinop’ta yeni bir nükleer santral inşası için müzakereleri sürdürüyor.

Türkiye Enerji Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu NGS’nin ilk reaktörünün yıl sonundan önce devreye alınmasının planlandığını açıklarken, Akkuyu’nun Türkiye’nin enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacağı varsayılıyor.

Rusya’da faaliyet gösteren hukuk şirketi K&P Group’un uluslararası hukuk uygulamaları başkanı Anastasia Simonova, Türkiye’nin resmi olarak yaptırımlar nedeniyle ihracat kısıtlamalarına tabi bir ülke olmadığını vurgularken, “Ancak ABD ve AB ülkeleri, Rusya’ya yaptırımları delerek paralel ithalatı desteklediğinden şüphelendikleri Türkiye’yi bir yetki alanı olarak görüyor. Bu bağlamda iddia edilen BAFA yasağı, Türkiye’ye yönelik bir baskı unsurunun bir parçası olarak görülebilir” diye konuştu.