Rusya’nın politik ve sosyo-ekonomik gündemini belirleyen Federal Meclis Konuşması, 1994 yılından bu yana her yıl olduğu gibi bu yıl 21 Şubat Salı günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından gerçekleştiriliyor.
Bu sene Ukrayna’da süren askeri operasyon, Batı yaptırımları, Kiev rejimine silah tedarikleri, Almanya’nın Ukrayna’ya tank sevkiyatlarını kabul etmesi ve savaşın en büyük destekçisi olarak görülen ABD Başkanı Joe Biden’ın dünkü sürpriz Kiev ziyareti sonrası büyük yankı uyandırması beklenen Putin’in Gostiny Dvor sergi salonunda yaptığı Federal Meclis Konuşması’nda hazır bulunan tüm bürokratların ve takip edecek gazetecilerin son bir hafta içinde üç kez PCR testi yaptırdığı kaydedilirken, konuşmada Rus liderin değindiği başlıklar, Rus hükümeti için yeni talimat niteliği taşıyor.
Meclisin alt kanadı Duma ile üst kanadı Federasyon Konseyi temsilcilerinin hazır bulunduğu Federal Meclis Konuşmasında, aynı zamanda Ukrayna’daki askeri operasyona katılan askerlerin de çağrıldığı açıklanırken, devlet başkanının sözleri bir anlamda Rusya’nın gelecek kalkınma stratejilerinin belirlenmesinde çok büyük önem taşıyor.
Konuşmaya 1 saat ayrılıyor
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Putin’in Federal Meclis’e hitap ettiği konuşmasının cumhurbaşkanlığı konuşmasının devlet başkanının yıl boyunca düzenlediği en önemli etkinliklerden biri olduğunun altını çizerken, tüm Federal TV kanallarında aynı anda gösterilecek etkinliğin bir saat sürmesi bekleniyor.
Ancak 1 saat kuralının formalite olduğuna vurgu yapan Peskov, Putin’in daha uzun konuşabileceğini de dışlamadı.
En son Nisan 2021’de gerçekleşen Federal Meclis Konuşması 1 saat 19 dakika sürerken, en uzun konuşma ise 1 saat 55 dakika ile 2018’de kaydedildi.
En kısa konuşma 48 dakika ile 2004 ve 2005 yıllarında gerçekleşirken, Putin’in konuşması ortalama 1 saat 7 dakika sürüyor.
Saat 12’de başlayan Federal Meclis konuşmasını sizler için takip ediyoruz.
Federal Meclis Konuşması yerel saatle 12.07’de başladı…
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu yılki Federal Meclis Konuşması’nın tüm dünyada geri dönüşü olmayan bir değişimin yaşandığı, insanların geleceğini belirleyen en önemli tarihi olayların yaşandığı bir zamanda gerçekleştiğini söylerken, Rusya’nın önüne çıkan görevleri dikkatli ve tutarlı bir şekilde adım adım çözeceğini vurguladı.
Donetsk ve Lugansk’ın 2014’ten beri Rusya’nın kurtarmaya geleceğine inandığını ve beklediğini kaydeden Rus lider, Moskova’nın sorunu barışçıl bir şekilde çözmek için mümkün olan her şeyi yaptığını ifade etti.
Putin, Minsk Anlaşmaları ile Batı’nın herkesi kandırdığını, Kiev’in işlediği suçlara ve baskılarına göz yumduğunu söylerken, Nazileri terör eylemleri gerçekleştirmeye teşvik ettiğini aktardı.
Kiev’in silahlandırılmasının askeri operasyonun çok öncesinde başladığına dikkat çeken Rus lider, “Silah tedarikleri ve hava savunmasına ilişkin müzakereler, Rusya’nın askeri operasyonundan çok önce başladı. İnsanların hayatları üzerine oynadılar. Şimdi de Minsk anlaşmaları ile ilgili açıklamalarıyla ihanetlerinden gurur duyuyor ve keyif alıyorlar” dedi.
Dünyadaki hiçbir ülkenin ABD’nin sahip olduğu kadar askeri üslere sahip olmadığını hatırlatan Putin, ABD’nin askeri eylemleri sonucunda yaklaşık bir milyon insanın yaşamını yitirdiğini, 30 milyondan fazla mülteci olduğunu ekledi.
Neoliberal ve özünde totaliter değerleri aşılamanın Batı siyasetinin amacı olduğuna vurgu yapan Putin, Batı’nın hava savunma sisteminin konuşlandırarak bir şemsiyenin arkasına saklanmaya karar verdiğini söyledi.
1930’larda Batı’nın Almanya’da Nazilerin iktidara gelmesi için çalıştığını, bu dönemde aynı şeyi Ukrayna’da gerçekleştirdiğini ifade eden Putin, “Ukrayna’yı Rusya karşıtı yaptılar. Hepsinin tek bir amacı var. Rusya’yı parçalamak. Rusya karşıtı proje, Batı’nın intikamcı politikasının bir parçasıdır. En önemli hedefi de Avrupa’da başka birinin elleriyle savaş çıkarmaktır.
Batı’nın bölgesel bir çatışmayı, anladığımız şekliyle küresel bir çatışma aşamasına taşıma niyetinde olduğunu vurgulayan Putin, kolektif Batı’nın Rusya’yı savaş alanında yenmenin imkansız olduğunu bildiğini, bu nedenle medya üzerinden giderek daha agresif saldırılar gerçekleştirildiğini belirtirken, “Sürekli yalan söylüyorlar, kültürümüze, dilimize ve Ortodoks Kilisesine yönelik saldırıları durdurmuyorlar” dedi.
Dünyada tüm yetişkinlerin istedikleri gibi yaşama haklarına sahip olduğunu, kimsenin mahremiyete müdahale edemeyeceğini söyleyen Rus lider, “Ancak bir şeyi kimse unutmasın. Kutsal kitaplarda yazılanlara baksın… Orada her şey söyleniyor. Ailenin bir erkek ve bir kadının oluşturduğu birlik olduğu belirtiliyor. Ancak bu kutsal metinlerden bile şüphe edilmesini isteyen Batılı seçkinler çıldırıyor ve hiçbir tedavisi yok gibi görünüyor. Biz, çocuklarımızı bunlardan koruyacağız”
Yeni bölgeleri kalkındıracağız
Rusya’nın yakın zamanda topraklarına katılan Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Kherson bölgelerini kalkındırmayı sürdüreceğini söyleyen Putin, “Şimdi yeniden birlikteyiz, bu da daha da güçlendiğimiz anlamına geliyor. Orada uzun zamandır beklenen barışın topraklarımıza geri dönmesi için herşeyi yapacağız. O bölgelerde istihdamı sağlayacak, ekonomiyi kalkındıracağız” ifadelerini kullandı.
Putin, askeri operasyona katılan askerlerin ailelerine büyük özen gösterilmesi ve onurlandırılması gerektiğine dikkat çekerken, ihtiyaçlarının bürokrasiden uzak şekilde karşılanmadı gerektiğini, bu amaçla kapsamlı ve hedefli destek sağlayacak devlete bağlı özel bir vakıf oluşturulmasını önerdi.
Putin, askeri operasyona katılan askerlerin ailelerine büyük özen gösterilmesi ve onurlandırılması gerektiğine dikkat çekerken, ihtiyaçlarının bürokrasiden uzak şekilde karşılanmadı gerektiğini, bu amaçla kapsamlı ve hedefli destek sağlayacak devlete bağlı özel bir vakıf oluşturulmasını önerdi.
“Her gaziye, her aileye kendi kişisel sosyal hizmet uzmanı bağlanmalı, bu ailelerin sorunlarını bizzat çözecek bir koordinatör atanmalı. Bu yıl şimdiden bahsettiğim vakfın yapıları tüm bölgelerde konuşlandırılmalı”” diyen Putin, özellikle gaziler için uzun süreli evde bakım desteklerinin bürokrasiye takılmadan gerçekleştirilmesini istedi.
Rusya Devlet Başkanı, Silahlı Kuvvetlerin geliştirildiğini, çalışmaların devam ettiğini vurgularken, ordunun gelişiminin gerçek savaş deneyimine dayanması gerektiğine dikkat çekti.
Savunma sanayi ile ilgili de konulan Putin, yeni silahların seri üretimi ve bilimsel çalışmaların genişletilmesini teklif etti.
Şu anda askeri operasyon için büyük önem taşıyan savunma sanayi çalışanları için devlet tarafından kira destekleri verileceğini belirten Putin, Batı yaptırımlarını da değerlendirdi.
“İlan edilen yaptırımlar sadece bir araç. Asıl amaç vatandaşlarımızı mağdur etmek” diyen Rus lider, ekonominin istikrarını koruduklarını, finansal sistemin çökmesini önlediklerini dile getirirken, 2022’de GSYH’deki düşüşün yalnızca yüzde 2,1 olduğunu hatırlattı.
Rublenin uluslararası ticarette kullanımının ikiye katlandığına dikkat çeken Putin, dolardan bağımsızlık için Rusya’nın ortaklarıyla çalışmaya devam ettiğini ifade etti.
KOBİ’lerin rolü önemli
Putin, Batı yaptırımları sonrasında devletin kelimenin tam anlamıyla her değişime farklı tepki vermeye çalıştığını, kararların olabildiğince çabuk alındığını belirtirken, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) yaptırımlarla mücadelede çok büyük bir rol oynadığı, hükümetin de denetimleri azaltarak girişimcilere yol açtığını ifade etti.
Bu yıl iç talepte güçlü bir büyüme öngörüldüğüne dikkat çeken Rus lider, ülkedeki işletmelerin bundan faydalanacağını ve Batılı şirketlerin pazardan ayrılmasından sonra oluşan fırsatları değerlendireceklerini aktardı.
Putin, Rusya’nın konut üretim hacimlerinin 100 milyon metrekareyi geçerek modern tarihte yeni rekor kırdığını, işsizlik oranlarının pandemi öncesinden bile düşük olduğunu, tahıl hasadının 150 milyon tonla bir diğer rekora sahip olduğunu söylerken, “Tahıl ihracatımızım toplam hacmi 60 milyon tona ulaşacak. 15 yıl önce bu bizim için peri masalı gibi görünüyordu” dedi.
Rusya’nın dış ticareti sayesinde yurtdışından borçlanmaya ihtiyacı olmadığına vurgu yapan Putin, “Dış ticaret fazlamız sayesinde kimsenin önünde eğilmeye ve borç istemeye ihtiyacımız yok” diye konuştu.
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra 90’lı yıllarda birçok iş insanının o dönemde Rusya’dan kazandığı paraları Batı’ya aktardığını kaydeden Putin, o zamanlar yeni kurulan devletin Batı’ya sermaye akışını durdurma imkanı olmadığını, şimdi ise Batı ülkelerinde yaşamayı planlayanların yatlarına, evlerine ve paralarına el konulduğunu hatırlatarak, “Ancak sıradan Rus vatandaşlarının hiçbiri, yatlarına ve paralarına el konulan iş insanlarının durumuna üzülmedi. Bazı Rus iş insanları Batı’da el konulan varlıklarını geri kazanmak için mahkemelere başvuruyor. Batı ülkelerine ellerini açarak kaçmaya çalışan iş adamlarına sesleniyorum. Bunun hiçbir anlamı yok. Siz güçlü insanlarsınız. Batı’yı bırakıp Rusya’ya yatırım yapın” dedi.
İktisadi egemenliğin en önemli unsurunun özel sektörün hürriyeti olduğuna, ancak Rusya’ya yatırıma odaklanılması gerektiğine dikkat çeken Putin, iş dünyasının Batı yaptırımlarına karşı mücadelede yeni gereklere adapte olabildiğini gösterdiğini, bu nedenle ülkeye fayda sağlamayı amaçlayan her girişimin devlet tarafından desteklenmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Ülkedeki stratejik işletmelerin çalışmasına katkı yapan Rus şirketlerinin büyük bir sorumluluğu olduğunu söyleyen Putin, “Yabancı ülkelerle ilişkisi olan Rus şirketlerini yönetenlerin Rusya’ya dost olmayan ülkelerin hükümetlerine bağımlılığı, Rusya için bir tehlike anlamına gelir. Böyle bir durum tolere edilemez” dedi.
Eğitimde Sovyet sistemine dönüş
Putin, daha önce yükseköğretimde Batı sisteminin uygulandığını, ancak son zamanlarda yaşananların Rusya’daki yükseköğretimde değişiklik yapılmasının zorunlu hale getirdiğinin altını çizerken, “Sovyet sisteminde olan en iyi yönlerin sentezini içeren yeni deneyime ihtiyaç var. Temellere geri dönmemiz gerekiyor” diye konuştu.
START anlaşmasını askıya aldık
NATO’nun ABD ile yaptığı kıtalararası nükleer balistik füze kabiliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması’na (START) uymasını istediğini hatırlatan Putin, NATO’nun doğrudan Rusya’nın stratejik noktalarına Ukrayna’yı kullanarak saldırdığını gördükleri bu zamanda Rusya’nın savunma silahlarının bulunduğu noktaları denetlemek istemelerinin saçma olduğunu ifade etti.
ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan dünya düzenini yıkmaya çalıştığına değinen Rus lider, “ABD, NATO üzerinden Rusya’ya ültimatom veriyor. Bize ‘Siz START’a uyun, biz ise istediğimiz gibi davranabiliriz’ diyorlar. NATO, bunu talep ederken ABD ile anlaşmamıza ortak olmak istiyor. Biz bu anlaşmadan çıkmıyoruz, ancak bu durumda askıya aldığımız kesin” diye konuştu.
Rusya’nın START’ın başlamasıyla ilgili müzakerelere dönmesi için koşulları olduğuna vurgu yapan Rusya Devlet Başkanı, “Başlangıç tartışmalarına dönmeden önce Fransa ve İngiltere’nin ne kadar nükleer silaha sahip olduğunu anlamamız gerekiyor” diye özetledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Federal Meclis Konuşması 1 saat 45 dakika sürdü.