Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Rusya’nın yakın zamanda askıya aldığı Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması’na (START) ABD’nin Moskova’nın endişelerini dikkate alana kadar geri dönmeyeceğini söyledi.
İzvestia gazetesine demeç veren Peskov, anlaşmanın koşullarının bir şekilde değişmesi gerektiğine dikkat çekerken, “ABD liderliğindeki kollektif Batı ülkelerinin kavramsal yaklaşımı değişmeli, Rusya’nın kendi güvenliği konusundaki endişeleri ve bölünmezlik tezini anlamalılar. Bir ülkenin güvenliği başka bir ülkenin güvenliği pahasına sağlanamaz” dedi.
Peskov, aynı zamanda Moskova’nın Yeni START kararı sonrası Batı’nın Rusya’nın endişelerini hâlâ duymak istemediğine vurgu yaparken, Putin’in açıklamalarından hemen bir saat sonra hem NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in hem de ABD Dışişleri Bakanlığı’nın resmi açıklamalarına tanık olduklarını, ancak kimsenin Rusya’nın endişeleri ile ilgili hiçbir açıklama yapmadıklarını ifade etti.
Kremlin Sözcüsü, “Açıklamalarda Rusya’nın oldukça tavizsiz bir şekilde kınandığını, ancak Moskova’nın endişelerini dikkate alma konusunda herhangi bir istekliliğin olmadığını gördük” diye konuşurken, Batı’nın inatla Putin’in sözlerini duymak istemediğini, Rus liderin de zaten Federal Meclis konuşmasında Batı’nın bu tutumuna parmak basarak ABD ve NATO’nun gösterişli bir şekilde Rusya’nın endişelerini görmezden gelerek sadece suçladığını söylediğini hatırlattı.
NATO artık şartlı bir düşman olarak değil, Rusya’nın düşmanı olarak tek bir blok halinde hareket ediyor
Kuzey Atlantik İttifakı’nın fiilen Ukrayna ihtilafına katıldığını ve artık şartlı bir düşman olarak değil, Rusya’ya karşı “doğrudan düşman” olarak hareket ettiğinin altını çizen Kremlin Sözcüsü, Rusya için Yeni START anlaşmasının kabul edildiği zamana kıyasla önemli ölçüde değiştiğini kaydetti.
Fiilen Ukrayna’daki çatışmanın bir katılımcısı olan NATO’nun artık tek bir blok halinde Rusya’nın düşmanı olarak hareket ettiğine değinen Peskov, “Putin’in vurguladığı gibi NATO’nun istihbarat sistemleri, keşif araçları ve silahları günde 24 saat Rusya’ya karşı çalışıyor. Ukrayna’ya ücretsiz olarak silah tedarik ediliyor ve ordumuza ateş ediliyor. NATO, aynı zamanda yerleşim yerlerinin bombalanmasında da karar merci niteliği taşıyor. Yeni saldırı silahları konusunda NATO içinde toplu kararlar alınıyor. Bu da NATO’nun Rusya ile doğrudan savaştığını gösteriyor” dedi.
Peskov, Yeni START Antlaşması’nın küresel anlamda silahların kontrolü ve stratejik güvenlik alanında önem taşıyan ve canlı kalan “tek belge” olarak nitelendirdiklerini söylerken, ancak İngiltere ve Fransa’nın nükleer cephaneliklerinin, Rusya ve ABD’nin cephanelikleri ile boyut ve güç açısından karşılaştırılmasa da Avrupa stratejik güvenlik sisteminin tamamı için önemli olduğunu ifade etti.
“ABD, İngiltere ve Fransa, şu anda Rusya ile doğrudan silahlı çatışma halinde olan aynı örgütün yani NATO’nun üyeleridir” diye hatırlatan Peskov, bu nedenle Rusya’ya parçalamaya çalışan ABD ile birlikte NATO’nun sahip olduğu nükleer silahların önemli hale geldiğini sözlerine ekledi.
Rusya güvenlik görüşmelerine hazırdı, Batı istemedi
Peskov, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri operasyon başlamadan önce 2021 yılının sonunda güvenlik görüşmelerine çok ciddi şekilde hazırlandığını, ancak Batı’nın bunlara hazır olmadığını söylerken, demecini şu şekilde sürdürdü:
“Elbette her şey oldukça dinamik bir şekilde gelişmesine rağmen Moskova güvenlik görüşmeleri için çok ciddi bir hazırlık yapmıştı. Rusya’dan çeşitli düzeylerden yani her taraftan ağır topların katılımı vardı, herkes müzakerelere hazırdı. Ama Batı buna hazır değildi. Basitçe istemediler… Ukrayna’daki askeri operasyon öncesinde ABD ve NATO tarafından 2021’in sonunda bize gönderilen güvenlik tekliflerine olumsuz yanıt ve isteksizlik durumu kökten değiştirdi. İsteselerdi müzakere masasına otururlardı. Müzakereler çok karmaşık, uzun, pozisyonel, bazen uzlaşmaz olurdu ama müzakereler devam ederdi. Ama güvenlik endişelerimizi dikkate almayıp kesin bir şekilde reddettiler.”
Putin her türlü temasa açık
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in her türlü diyaloğa açık olduğunu kaydeden Peskov, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Putin’le görüşmeyi sürdüreceğine dair açıklamalarda bulunduğunu, ancak temas konusunda son dönemde herhangi bir girişimde bulunmadığını vurguladı.
Kremlin Sözcüsü, açıklamasında, “Scholz ve Macron’dan, durumdan çıkış yolları aramak için Putin ile görüşmeye devam edeceklerine dair çok sayıda açıklama duyduk. Ancak son zamanlarda herhangi bir girişim olmadı. Beş altı kez bunu tekrarladılar. Macron, Putin’i arayıp konuşmaya hazır olduğuna dair açıklamalar yaptı, ancak böyle bir görüşme için herhangi bir talep hiç olmadı” ifadelerini kullandı.
Peskov Rus liderin diyaloğa hazır olduğunu vurgularken, bununla birlikte Batılı ülkelerin Ukrayna’daki düşmanlıklara katılımı nedeniyle şu anda olası bir diyaloğun içeriğinin sorgulanabileceğini sözlerine ekledi.
Kremlin Sözcüsü, Fransa ve Almanya’nın Kiev’e yoğun silah tedariki nedeniyle aracılık potansiyelinin de tamamen ortadan kalktığının altını çizdi.