Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı için bulunduğu Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de bir araya geldiği Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ulusal para birimlerinde ticaretle birlikte tedarik zincirleri konusunu görüştüğünü söyledi.
G20 Dışişleri Bakanları Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında konuşan Lavrov, Yeni Delhi’de Türkiye, Çin ve Brezilya dışişleri bakanları ile ulusal para birimlerine geçiş ve yeni tedarik zincirlerinin kullanılması konusunu görüştüğünü vurgularken, “Batı’nın keyfiliğinden, yaptırımlardan ve diğer yasa dışı eylemlerden korunacak yeni tedarik zincirlerine geçiş, Avro ve dolar cinsinden ticaret ödemelerinde AB ve ABD’nin ağır suistimalleriyle bağlantılı olarak ulusal para birimlerine geçiş ve bunlarla ilgili tüm konuları Türk, Çinli ve Brezilyalı meslektaşlarımla yaptığım görüşmelerde masaya yatırdık” dedi.
Basın toplantısında olası barış müzakerelerine de değinen Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’da barışı sağlayabilecek ciddi müzakere önerilerini reddetmediğini belirterek, bununla birlikte şuana kadar Kiev’e diyalog çağrısında bulunan kimseyi hatırlamadığını kaydetti.
Rusya Dışişleri Bakanı, krizin çözümüne yönelik yardım konusunda, siyasi çözüme yönelik samimi isteklerle ortaya konan ciddi önerileri Moskova’nın asla reddetmediğinin altını çizerken, “Biz bunu zaten defalarca dile getirdik. Bunu bir kez daha hatırlatmama izin verin. Öte yandan Rusya’yı sürekli müzakerelere çağıran Batılı meslektaşlarımızın ve diğer bazı temsilcilerinin en azından birinin Ukrayna’yı müzakere etmeye çağırdığını hatırlamıyorum. Muhtemelen, bunda açık bir gerçek var. Bundan Ukrayna’daki savaşın sürdürülmek istendiğini anlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Batı’nın Ukrayna’daki savaşı sürdürmeye niyetliyken barış önerilerini paylaşan Çin’i de tehdit etmeye başladığını kaydeden Lavrov, mevcut koşullarda ve Ukrayna’daki çatışma zemininde Batı’nın tavrının güçlü bir şekilde teslim olduğunu, Çin’i tehdit edenlerin yeterliliğinden şüphe edilmesi gerektiğini söyledi.
Rus Bakan, “Şu anda Çin’e yönelik tehditleri dile getirenlerin yeterliliği konusunda şüphelerim var. Prensip olarak kimse tehdit edilemez. Ancak modern koşullarda Çin tehdit edildiğinde bu benim aklıma uymuyor. Bana göre uzun süredir diplomasiyi bir kenara bırakan ve yalnızca şantaj ve tehditlerle meşgul olan Batılı meslektaşlarımız görgü kurallarını çoktan kaybetti” dedi.
