Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’da seyreltilmiş uranyum mühimmatının kullanılmasının bölgedeki tarımı vuracağını söyledi.
Eritre Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında konuşan Lavrov, zayıflatılmış uranyum mühimmatının kullanılması durumunda, Ukrayna’nın yüksek kaliteli kirlenmemiş gıda üretme kabiliyetinin neredeyse sona ereceğini vurguladı.
İngiltere Savunma Bakanlığında Devlet Bakanı Baroness Annabel Goldie, parlamentonun üst kanadı Lordlar Kamarası üyesi Lord Hylton’ın, Ukrayna’ya tedarik edilen mühimmatın zayıflatılmış uranyum içerip içermediğine ilişkin sorusuna verdiği yazılı cevapta, “Ukrayna’ya bir filo Challenger 2 ana muharebe tankı hibe etmemizin yanı sıra zayıflatılmış uranyum içeren zırh delici mermiler dahil mühimmat sağlayacağız. Bu tür mermiler, modern tankların ve zırhlı araçların imha edilmesinde son derece etkili.” ifadesini kullanmıştı.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) kararına da değinen Rusya Dışişleri Bakanı, ABD ve kolektif Batı’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni “uydurma bahaneler aramaya” kışkırtırken, bu mahkemenin Afganistan’daki ABD ordusunun işlediği suçları soruşturduğu sırada çalışanlarına yaptırımlar uyguladığını hatırlattı.
Sonrasında Afganistan’daki davaların sona erdiğini kaydeden Lavrov, “ABD, kendisini münhasır bir güç olarak gördüğü gerçeğini hiçbir zaman gizlemedi. Ve bu münhasırlıkla sadece kendilerine verilen hak olarak görerek diğer insanları yargılayabileceklerini düşündüler. Ancak uluslararası bağlamda yasal süreç Afganistan’da Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı başlatıldığında iradelerine dikte etme haklarını sorgulayanları, yazılı ve yazılı olmayan her türlü kural ve yasayı ihlal edenleri oldukça sakin bir şekilde cezalandırdılar” dedi.
2000’li yıllarda, o zamanlar gelişmekte olan ülkelerin bir temsilcisi olan UMC savcısının ABD ve Afganistan’da liderliğindeki koalisyon tarafından işlenen savaş suçlarını soruşturmak için bir dava açtığını hatırlatan Lavrov, “Washington çok basit bir şekilde tepki verdi. Savcıya ve UCM’nin diğer bazı çalışanlarına yaptırım ilan etti ve dava kapandı. Şimdi UCM’ye, vatandaşlığa kabul edilmiş bir Anglo-Sakson olan ve hepimizin gördüğü gibi efendilerinin emirlerini yerine getiren bir savcı başkanlık ediyor. Bu da bu organın NATO üyesi ülkelerin suçlarını soruşturmasını yasaklıyor ve sözde Batı’nın ortak gündemini ilerletmek için var olmayan gerçekler bile olsa abartılı bahaneler aramaya teşvik ediyor” diye konuştu.
2017 yılında Afganistan’daki koalisyon askerlerinin işlediği suçlara ilişkin dağınık verileri ayıklamaya çalışan eski UCM Savcısı Fatou Bensouda, UCM yargıçlarından ABD ordusu, CIA ve Afgan güvenlik güçleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarını soruşturma izni almıştı.
UCM, savcının talebini karşılayarak desteklemişti.
UCM’nin kararı sonrası dönemin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, mahkemeyi “tüzel kişilik kılığına giren güvenilmez bir siyasi kurum” olarak nitelendirmiş, 2019’da ABD askerlerinin Afganistan’daki savaş suçlarına yönelik soruşturmalarla bağlantılı savcı ve ilgili yetkililere vize kısıtlamaları getirerek yaptırım uygulanmıştı.
