Rusya’daki İtalyan Girişimciler Birliği (GIM Unimpresa) Başkanı Vittorio Torrembini, Rus resmi haber ajansı RIA Novosti’ye verdiği demeçte, Batı’dan gelen baskıya rağmen İtalyan iş dünyasının böylesine cazip bir pazardan ayrılmak için Rusya’yı terk etmeyeceğini söyledi.
Mevcut durum uluslararası iş dünyası için psikolojik olarak zor olduğunu kabul eden Torrembini, “Neredeyse her gün çeşitli taraflardan baskı altındayız. İtalyan, Batılı politikacılar, medyamız, meslektaşlarımız ve son olarak Fransa, Almanya, ABD ve durmadan arayan ve ilgilenen diğer ülkelerden neden hala Rusya’dan ayrılmadığımızı soranlar oluyor” diye konuştu.
Bu tür konuşmaları duymanın yabancı girişimciler için hoş olmadığına vurgu yapan İtalyan iş adamı, son otuz yılda İtalyan girişimcilerin Rus ekonomisine derinlemesine nüfuz ettiğini, Rusya’ya milyarlarca avro yatırım yaptığını hatırlatarak “Onlarca şirketimizin işletme açtığı Rusya’da böylesine çekici bir pazarı bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
“Dış baskı ne kadar güçlüyse, o kadar güçlü oluyorsunuz” diyen Torrembini, bazılarına tuhaf gelse de İtalyanların Ruslara benzediğini, herhangi bir dış baskıda ise konsantre olarak daha kararlı, birlikte ve sağlam tutum izlediklerini sözlerine ekledi.
İtalyan Girişimciler Derneği Başkanı, çoğu İtalyan şirketin Rusya’da çalışmaya devam ettiğini ve birçoğunun ülkede kendi üretim tesislerine sahip olduğunu da kaydederken, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“İtalyan vatandaşlarımızın çoğu hala Rusya’da çalışıyor. Bunlar GIM Unimpresa’ya bağlı 150 özel şirket. Bu şirketlerdeki çalışanların yüzde 99’u, Rus vatandaşı. Yaklaşık 65 bin Rus çalışan var. Bu şirketlerin yıllık cirosu yaklaşık 6 milyar avroya ulaşıyor. Bazımız makarna, peynir, sosis, bazılarımız inşaat malzemeleri, çimento, seramik fayans üretiyor. İlaç ve kimya ile uğraşan İtalyan şirketlerimiz de var. Üstelik işletmeler, dedikleri Kaliningrad’dan Vladivostok’a kadar Rusya’nın tüm bölgelerine dağılmış durumda. Bazıları geçen yıl içinde kârlarını büyük oranda artırdı ve şimdi Rusya’daki işletmelerini genişletmek için yatırım yapıyor.”
Avrupalı şirketler, Rusya’daki yeni gerçeklere uyum sağlıyor
Merkezi Rusya’da bulunan Avrupalı İşletmeler Birliği (AEB) Başkanı Tadzio Schilling, Batı ile Rusya arasındaki mevcut durumun son 30 yılın en büyük krizi olmasına rağmen, Avrupa iş dünyasının Rusya ile ticaretteki yeni gerçeklere uyum sağladığını söylemişti.
Nisan ayında Rus resmi haber ajansı RIA Novosti’ye konuşan Schilling, AEB’in 1995 yılında kurulduğunu hatırlatırken, “Neredeyse otuz yıl boyunca dernek ve üyeleri birden fazla kriz yaşadı. Ancak mevcut krizin öncekilerden daha derin ve daha büyük olduğunu itiraf etmeliyiz. Buna rağmen Avrupalı şirketler yeni gerçeklere uyum sağladı” diye konuştu.
Avrupalı iş dünyasının artık Rusya’daki paralel ithalata karşı olmadığını ifade eden AEB Başkanı, yalnızca olası olumsuz sonuçları hafifletmeyi veya bunlardan kaçınmayı önerdiklerini vurgularken, “Geçmişte paralel ithalata karşı çıkmak için iyi nedenlerimiz olduğuna inansak da 2022’de Rusya ekonomisinin karşı karşıya olduğu benzeri görülmemiş zorlukların çok zor kararlar gerektirdiğinin de farkındayız. Bu nedenle konumumuzu yeni gerçekleri yansıtacak şekilde ayarladık” dedi.
AEB Başkanı, Rusya’da paralel ithalatın serbestleştirilmesine daha fazla karşı çıkmak yerine, hükümete olası olumsuz sonuçların nasıl hafifletileceği veya önleneceği konusunda yapıcı önerilerde bulunduklarını aktardı.
Birliğin ana misyonunun değişmeden kaldığına dikkat çeken Schilling, Avrupalı şirketlere ve birlik üyelerine mevcut krizden sağ çıkmaları ve ticaret kanallarını en kısa zamanda düzenlemeleri için yardımcı olduklarını söylerken, Rusya’da çalışmayı sürdüren Avrupa iş dünyasının çıkarı için çalıştıklarını yineledi.
Schilling, yaptırımlar sonrasında Rusya’da en çok etkilenen sektörler arasında havacılık, petrol ve gaz, lojistik, profesyonel hizmetler ve finans sektörü olduğunu kaydettiklerini, aynı zamanda Avrupa’nın otomotiv endüstrisi ve yüksek teknolojili ekipman üreticilerinin olumsuz etkilendiğini sözlerine ekledi.
Avrupa ile Rusya arasındaki iş birliklerinde mevcut durumda herhangi bir olumlu gelişme yaşanacağını beklemediklerini kaydeden Schilling, öte yandan uzun vadede daha fazla iyimserlik için bir zemin olduğunu da dışlamazken şu şekilde konuştu:
“Birincisi, Avrupa ve Rusya hala iklim değişikliği konularında potansiyel risklerle karşı karşıya ve bu zorlukların üstesinden gelmek istiyorsak er ya da geç işbirliği gerektirecektir. İkincisi, coğrafi ve kültürel yakınlığı ortadan kaldırmak imkansızdır ve bu nedenle, Avrupa ve Rusya’nın er ya da geç yeni bir başlangıç için yollar ve fikirler bulacağına inanıyorum. O zamana kadar sabırlı olmalıyız ve elimizden geldiğince gelecekte her şeye sıfırdan başlamamak adına özenli bir şekilde küçük adımlar atmalıyız. Rus hükümeti, mevcut benzeri görülmemiş zorluklar karşısında yabancılar da dahil olmak üzere tüm şirketlerin görüşlerini dinlemeye hazırlar ve bu bizi memnun ediyor. Ancak Avrupa şirketlerinin şu anda karşı karşıya olduğu zorluklar hem nicelik hem de nitelik açısından gerçekten emsalsiz.”
AEB Başkanı, özellikle yaptırımlar ve yaptırım karşıtı hükümet kararları sonrası Rusya’daki yabancı şirketler için mevzuatların giderek daha karmaşık hale geldiğini belirtirken, aynı zamanda tedarik zincirlerinin bozulması nedeniyle daha fazla işletme gideri ve daha pahalı lojistik masrafları ile karşı karşıya kalan Avrupalı şirketlerin para transferleri ve itibarla ilgili de sorunlar yaşadığının altını çizdi.