ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya-Ukrayna savaşında ABD’nin müttefik ve ortaklarıyla Kiev yönetimini desteklediğini ve Rusya’ya bedel ödettiğini belirterek, “Putin’in Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaş stratejik bir başarısızlık olmuş ve Rusya’nın gücünü, çıkarlarını ve etkisini önümüzdeki yıllarda büyük ölçüde azaltmıştır.” dedi.
Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de konuşan Blinken, Rusya-Ukrayna savaşıyla NATO ve ABD’nin attığı adımlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik tehditlerini artırdığı dönemde Moskova’nın “uydurma” krizi tırmandırmaması için diplomasi yoluyla çözüm aradıklarını ve çaba gösterdiklerini ifade eden Blinken, “Başkan (Joe) Biden, Başkan (Vladimir) Putin’e karşılıklı güvenlik kaygılarımızı görüşmeye hazır olduğumuzu söyledi. Gerilimi azaltmak için yazılı teklifler sunduk.” ifadesini kullandı.
Blinken, savaşı önlemek için her yolu denediklerini belirterek, “Moskova için iki olası yol belirledik. Ukrayna, Rusya ve tüm Avrupa için daha fazla güvenlik sağlayabilecek bir diplomasi yolu ya da Rus hükümeti için ağır sonuçlara yol açacak bir saldırganlık yolu. Rusya’nın savaşı seçmesi halinde ise üç şey yapacaktık. Ukrayna’yı destekleyecek, Rusya’ya ağır bedeller ödetecek ve müttefiklerimizi bu hedefler etrafında toplayarak NATO’yu güçlendirecektik.” diye konuştu.
ABD’nin müttefik ve ortaklarıyla Ukrayna’yı desteklediğini ve Rusya’ya bedel ödettiğini vurgulayan Blinken, “Putin’in Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaş stratejik bir başarısızlık olmuş ve Rusya’nın gücünü, çıkarlarını ve etkisini önümüzdeki yıllarda büyük ölçüde azaltmıştır.” ifadelerini kullandı.
Blinken, Rusya’nın bugün askeri, ekonomik ve jeopolitik açıdan Ukrayna’yı işgal etmeden önceki durumundan çok daha kötü halde olduğuna dikkati çekerek, “Bu, Ukrayna halkının cesareti ve dayanışması ile bizim ve ortaklarımızın Kiev’i desteklemek için bilinçli ve kararlı bir şekilde attığımız hızlı adımların doğrudan sonucudur.” dedi.
NATO’nun bir savunma birliği olduğunu anımsatan Blinken, NATO’nun kapısının yeni üyelere açık olduğunu ve açık kalmaya devam edeceğini söyledi.
ABD, Avrupa’ya doğal gaz tedarikini iki katından fazla artırdı
Blinken, Avrupa’nın çok sayıda mülteci kabul ettiğini, Rusya’ya birçok yaptırım uyguladığını belirterek, şunları kaydetti:
“Ayrıca, Moskova on yıllar boyunca Avrupa’nın Rus petrol ve gazına olan bağımlılığını derinleştirmek için çalıştı. Avrupa, Rus enerjisinden hızlı ve kararlı bir şekilde uzaklaştı. 2022’de Avrupa Birliği (AB) ülkeleri elektriklerinin beşte birini rüzgar ve güneşten elde ederek rekor kırdı. ABD ise Avrupa’ya doğal gaz tedarikini iki katından fazla artırdı. Bu arada, petrolde tavan fiyat uygulaması Rusya’nın gelirlerini önemli ölçüde azalttı. Rusya’nın petrol gelirleri yüzde 43 oranında düştü. Rus hükümetinin petrol ve doğal gazdan elde ettiği vergi gelirleri neredeyse üçte iki oranında düştü.”
Putin’in son 20 yılını Rus ordusunu son teknoloji silahlar ve donanımlı askerlerle modern bir güç haline getirmeye çalışarak geçirdiğini öne süren Blinken, “Kremlin sık sık dünyanın en güçlü ikinci ordusuna sahip olduğunu iddia ediyordu ve pek çok kişi de buna inanıyordu. Bugün de pek çok kişi Rusya’nın ordusunu Ukrayna’daki en güçlü ikinci ordu olarak görüyor. Donanımı, teknolojisi, liderliği, askerlerinin stratejisi, taktikleri ve morali ile bir vaka çalışması ve başarısızlık örneği.” değerlendirmesinde bulundu.
Blinken, Ukraynalıların kendi geleceklerini kendilerinin yazacağını ve bu konuda Rusya’nın yaptıklarının sadece Ukraynalıların kararlılığını artırdığını ifade etti.
Ukrayna’nın hiçbir zaman Rusya olmayacağını vurgulayan Blinken, Ukrayna’nın egemen, bağımsız ve kendi kaderini sıkı sıkıya kontrol eden bir ülke olduğunu belirtti.
Blinken, Putin’in Ukrayna’yı Rusya yapma konusunda büyük başarısızlığa uğradığını belirterek, “Putin sürekli olarak ABD’nin, Avrupa’nın ve Ukrayna’yı destekleyen ülkelerin Rusya’yı yenmek ya da yok etmek için hükümetini devirmeye çalıştığını iddia etmektedir ki bu doğru değildir. Rus hükümetini devirmeye çalışmıyoruz. Rusya’nın geleceği Rusların karar vereceği bir konu. Bu trajik savaşın başlamasında hiçbir söz hakkı olmayan Rus halkıyla hiçbir sorunumuz yok. Putin’in isterse son verebileceği bir savaşta onlarca, binlerce Rus’u ölüme göndermesinden ve Rusya’nın ekonomisi ve geleceği üzerinde yıkıcı etkiler yaratmasından yakınıyoruz.” diye konuştu.
Gelecek aylarda bazı ülkelerin ateşkes çağrısında bulunacağını öne süren Blinken, “Görünüşte bu mantıklı, hatta çekici geliyor. Sonuçta savaşan tarafların silahlarını bırakmasını kim istemez? Kim ölümlerin durmasını istemez ki? Ancak mevcut durumun devam ettiği ve Rusya’nın Ukrayna topraklarının büyük bölümünü kontrol ettiği bir ateşkes, adil ve kalıcı bir barış değildir. Bu bir Potemkin barışıdır. Rusya’nın toprak gaspını meşrulaştıracaktır. Saldırganı ödüllendirecek ve kurbanı cezalandıracaktır.” diye konuştu.
