Rusya’nın tanınmış siyaset uzmanı Aleksandr Dugin, Batı’nın kendisini tüm insanlık için evrensel bir formül olarak gördüğünü vurgularken, diğer ülkelerin kendi stratejisine göre gelişmemesi durumunda öncelikle yaptırım, sonrasında ise savaş yolunu seçtiğini söyledi.
St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda (SPIEF) düzenlenen “Ufukta 2040: Dünya Haritasında Rusya’nın yeri” oturumunda konuşan Dugin, kendisini insanlığın kaderiyle özdeşleştiren ve kendisini tek ilerleme ve gelişme kaynağı gören Batı’nın, gelişmek isteyen herkesi kendi yolunu takip etmeye zorladığını belirtti.
Batı’nın ‘Ben evrenselim ve insanlığın ta kendisiyim’ derken birlerinin bu fikre katılmadığını içtenlikle anlamadığının altını çizen Dugin, “Siz Batı’nın empoze ettiği bu değerlere katılmayınca yaptırımlar, çatışmalar ve savaşlar başlıyor. Batı, kendisinden dünyanın bileşenlerinden biri olarak değil, tüm dünya olarak bahsetmekte. Bu konuda da şu anda Washington’da iktidarda olan küreselci Batı oldukça kararlı. Kendi belirledikleri değerler sisteminin evrensel olduğunu düşünüyor” ifadelerini kullandı.
Dugin, liberal Batı’nın insanlık üzerindeki etkisini bir tür “Çağdaş Nazizm” olarak nitelendirirken, onlar için dil ve düşünme biçiminin küresel öznelliğe sahip olduğunu ve yerleşik olduğunu vurguladı.
Rus siyaset bilimci, Batı’nın empoze etmeye çalıştığı değerlerin işletim sisteminde sürekli işleyen bir tür virüse benzetirken, sözlerini “Buna zihinsel kolonizasyon denir. Ve biz, ne yazık ki bu zihinsel kolonizasyonun, sömürgecilerin kurbanı oluyoruz” diye sonlandırdı.