Kara para aklama ve terörün finansmanının önlenmesi amacıyla kurulan Mali Eylem Görev Gücü (FATF), genel kurul toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, Rusya’nın herhangi bir ceza listesine alınmamasına karar verildiğini bildirirken, Rus uzman, bu kararın beklendiğini vurguladı.
Rusya’da faaliyet gösteren BitRiver İletişim Direktörü Andrey Loboda, FATF’ın G7’nin girişimiyle oluşturulduğunu ve bugün dünyanın ekonomik olarak gelişmiş 37 büyük ülkesini birleştirdiğini kaydederken, bu yılın nisan ayına kadar Rusya’nın da bunun bir parçası olarak çok verimli çalıştığını hatırlattı.
Bir dereceye kadar hükümetler arası kuruluş olan FATF’ın Batı finansal sisteminin çıkarlarını koruyan ve işbirliği yaptığı IMF ve Dünya Bankası’na ek bir üst yapı olarak adlandırılabileceğine dikkat çeken Loboda, “Rusya’nın son 30 yılda dünyada net bir sermaye ihracatçısı haline geldiği bir sır değil, Bu dönemde, dünyanın önde gelen medya ve finans kuruluşlarının tahminlerine göre, ülkemizden Batılı finans merkezlerine yılda ortalama 45 milyar dolar aktarılmış. 30 yılda bu rakam 1,3 trilyon dolardan fazla. Rus yatırımcılar ve şirketler, ülkemizde kazandığını sermayeyi Batı’daki finans merkezlerine ve denizaşırı banka hesaplarına aktarmıştır.”dedi.
Bu nedenle FATF ve finans sektörünün Rusya’ya müdahalede bulunmamasının çok normal olduğunun altını çizen uzman, Rusya’nın kara listeye alınmasının Batılı şirketlerin finansal avantajını ortadan kaldıracağını kaydetti.
Loboda, etkili uluslararası kuruluşlarının bu tür bir fon akışına müdahale etmemesinin oldukça mantıklı olduğunu vurgularken, Rusya’ya Batı’dan bu sermayenin geri çekilmesinin çok daha zor ve acılı olacağını sözlerine ekledi.
Kara para aklama ve terörün finansmanının önlenmesi amacıyla kurulan Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Rsuya’nı kara listeye almadığını duyururken, paylaştığı belgede, “Rusya mali açıdan güvenilmez ülkelerin ne gri ne de kara listesine dahil edilmeyecektir” ifadelerine yer vermişti.
FATF, bununla birlikte şubat ayında Rusya’nın üyeliğini askıya alındığı da hatırlattı.
Kara para aklama ve terörün finansmanı risklerinin ortaya çıktığı devletlerin listelerini derleyen FATF, kara listeye aldığı ülkelere karşı mali önlemler alabiliyor.
FATF’ın kara listesinde Kuzey Kore, İran ve Myanmar yer alırken, daha fazla mali takip gerektiren gri listede ise Panama, Suriye, Arnavutluk, Nijerya ve Cayman Adaları yer alıyor.
Yakın zamanda RIA Novosti’ye konuşan Ulusal Araştırma Üniversitesi Ekonomi Yüksek Okulu Bankacılık Enstitüsü Direktörü Vasily Solodkov, Rusya’nın kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele eden Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) kara listesine dahil edilmesinin ekonomi ve Rus vatandaşları için SWIFT’e erişiminin kesilmesi riskinden daha olumsuz sonuçlar doğuracağını söylemişti.
Uluslararası ödeme sistemi SWIFT’ten çıkarılan Rus bankalarının hükümetlerin de çabalarıyla ticarette ödeme ve para transferlerinde alternatif bulabildiğini söyleyen Solodkov, “Ancak Rusya’nın FATF’ın kara listesine girmesi, Rusların diğer ülkelere para transferi yapamayacağı anlamına gelir.Rusya 2003 yılından bu yana FATF üyesi ve Moskova bu örgütün tavsiyelerine uymakla yükümlü. Ancak Rusya, halihazırda kara listede yer alan İran ile ekonomik ilişkilerini geliştirdiği için kara listeye eklenebilir. Ayrıca kara listede Kuzey Kore ve Myanmar da yer alıyor” diye konuştu.
Uzman, FATF’ın yasadışı para transferleri sorunuyla mücadele ettiğini hatırlatırken, bu tür işlemlerde dünya lideri ülkenin İran olduğunu, Rusya’nın da İran ile Merkez Bankası düzeyinde ilişkiler kurmaya çalıştığını kaydetti.
Solodkov, açıklamasında, “Bu durumda Rusya’nın kara listeye alınma olasılığı kesinlikle artıyor. Bu SWIFT’ten çıkarılmaktan bile daha kötü bir durum” dedi.