İstanbul Tahıl Anlaşması kapsamında faaliyetini sürdüren Müşterek Koordinasyon Merkezi verilerine atıfta bulunan Rus haber ajansı TASS, tahıl anlaşması kapsamında Karadeniz üzerinden son bir ayda taşınan tahılda dünyanın en fakir ülkelerinin payının yüzde 1’in altında olduğunu buldu.
Rusya’nın anlaşmayı 60 gün uzatmayı kabul ettiği 18 Mayıs’tan, anlaşmanın feshedileceğinin duyurulduğu 17 Temmuz’a kadarki süreçte Ukrayna’dan deniz yoluyla ihraç edilen tahılın yüzde 0,7’si Birleşmiş Milletler (BM) gıda yardımı kapsamında yer alan düşük gelirli ülkelere yollanırken, bu dönemde yalnızaca bir gemi Chornomorsk’tan Etiyopya’ya 20 bin tondan biraz fazla ayçiçek yağı teslim etti.
60 gün boyunca süren tahıl anlaşmasındaki gıda tedariklerinde özellikle Batı Avrupa ülkeleri gibi yüksek gelirli ülkelerin payının yüzde 36’ya ulaştığı gözlemlenirken, Çin ve Türkiye’yi içeren sevkiyatların payı ise yüzde 42 olarak gerçekleşti.
Dışişleri Bakanlığı, tahıl anlaşmasından karlı çıkanları sıraladı
Dün akşam yazılı açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın tahıl anlaşmasından çekilmesinin sebeplerini sıraladığı yazılı açıklamasında, Karadeniz Tahıl Girişimi’nin daha önce ilan edilen insani amaçlarını haklı çıkarmayan bir anlaşmaya dönüştüğünü bildirirken, bu nedenle devamının anlamını yitirdiğini vurguladı.
Açıklamada, Batılı sermayelerin Karadeniz tahıl anlaşmasına gerçekten değer vermesi halinde tüm taraflarca imzalanan ve Rusya’yı ilgilendiren yükümlülüklerini yerine getirebileceğine değinilirken, Rus gübreleri ve gıda ürünlerinin yaptırımlardan fiilen çıkarmayı ciddi olarak düşünmeleri gerektiğinin altı çizildi.
Dışişleri, Batılı şirketlerin bir yandan Ukrayna’nın ekilebilir arazilerinin önemli bir kısmına sahip oldukları için Ukrayna tahıl ihracatının ana yararlanıcıları haline geldiğini, aynı zamanda Ukrayna tahılını dampingli fiyatlarla satın alıp işlenmiş hammaddeleri yeniden yüksek fiyata dış pazarlara satan Avrupa şirketlerinin bu zamana kadar Karadeniz Tahıl Girişimi’nin “en karlı çıkan tarafları” olduğunu bildirdi.
Açıklamada, “Eğer Batılı sermayeler Karadeniz inisiyatifine gerçekten değer veriyorsa, o zaman yükümlülüklerini yerine getirmeyi düşünmeli, Rus gübre ve gıda ürünleri üzerindeki yaptırımlardan fiilen geri çekilmelidir. Rusya, anlaşmayı yeniden başlatmaya, ancak somut sonuçlar elde edilir ve tutulan sözler yerine getirilirse hazır olacaktır” ifadeleri kullanıldı.
