Hindistan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı istatistiklerine göre, Rusya’nın 2023’ün ilk 5 ayında Hindistan’a petrol tedarikini geçen yılın aynı dönemine kıyasla 11 kat artırarak rekor kırdığı kaydedildi.
Hindistan hükümetinin paylaştığı verilere atıfta bulunan Vedomosti gazetesi, bu yılın ocak-mayıs döneminde ülkeye Rus petrol ihracatının yaklaşık 37 milyon tona ulaşarak geçen yılın tamamındaki rakamı (33,4 milyon ton) şimdiden aştığına dikkat çekti.
Rusya, Hindistan’ın en büyük petrol tedarikçisi konumuna ulaşırken, onu 21,4 milyon ton petrol ihracatıyla Irak ve 17,5 milyon tonla Suudi Arabistan takip etti.
Bu iki ülke geçen yılın ilk beş ayı sonunda en büyük petrol ithalatçıları sıralamasında ilk iki sırada yer almaktaydı.
Akaryakıt ve Enerji Teknolojileri Geliştirme Enstitüsü uzmanı Kirill Rodionov, OPEC+ anlaşması kapsamında ihracatın düşmesinin ardından son aylarda arzın azalmasına rağmen Hindistan’ın Rus petrol ithalatını büyük hızla sürdürdüğünü belirtirken, Finam FG analisti Aleksandr Potavin ise Rus petrol sevkiyatlarının Ağustos-Eylül 2023 döneminde düşmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.
Rusya’nın Hindistan’a petrol sevkiyatı, Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarının yoğunlaşmasının ardından Rusya’nın Avrupa Birliği pazarını kaybetmesiyle artmaya başladı.
Sonuç olarak Rusya petrol sevkiyatlarını Çin ve Hindistan olmak üzere doğuya yönlendirirken, Hindistan daha önce Rusya’dan sadece küçük miktarlarda ithalat yapıyordu.
Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, haziran ayında yaptığı açıklamada, 2022 yılında Hindistan’a petrol ihracatının 19 kat artarak 41 milyon tona ulaştığını söyledi.
Problem ödemelerde
FG Finam analisti Aleksandr Potavin, Rusya ile Hindistan arasındaki petrol ticaretinin daha da geliştirilmesi konusunda henüz çözülmemiş en önemli sorunun ödemeler olduğunu vurgularken, “Delhi, Moskova’ya petrol tedariklerinde rupi ile ödemeyi tercih ediyor ve bu para birimi döviz piyasasında serbestçe değiştirilebilecek bir para birimi değil. Moskova Borsası’nda işlem görmüyor. Sonuç olarak rupi, Rus petrol şirketlerinin döviz hesaplarında neredeyse ölü ağırlık olmaya devam ediyor” diye konuştu.
Uzman, ABD ve AB’deki kredi faiz oranlarının şu anda bir önceki küresel krizden bu yana en yüksek seviyede olduğu düşünüldüğünde, dünyada ekonomik büyüme oranlarının kademeli olarak düşeceğini belirtirken, bu durumun da küresel petrol taleplerinin düşmesi anlamına geldiği konusunda uyardı.
