Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ağustos ayı içerisinde Türkiye’yi ziyaret edeceği ile ilgili haberlere rağmen bu zamana kadar Kremlin’den geziyle ilgili hiçbir resmi açıklama yapılmazken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüz yüze görüşmenin muhtemelen eylül ayında gerçekleşeceği sinyalini verdi.
Macaristan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Putin ile ne zaman görüşecekleriyle ilgili değerlendirmesinde, “Eylül ayı içerisinde Hindistan’da G-20 toplantısı, ABD’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Bu yoğunluk içerisinde fırsat bulursak Sayın Putin ile yüz yüze bir araya gelip konuşacağız. Yakında Dışişleri Bakanım bir Rusya seyahati yapabilir. Çünkü bu işin yüz yüze olması büyük önem arz ediyor ve bu şekilde neticeyi almak çok daha isabetli olacaktır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bundan sonraki süreçte kendisinin arabuluculuğuyla tekrar bir barış görüşmesinin gerçekleşip gerçekleşmeme durumuna ilişkin soru üzerine ise “Biz ona gayret ediyoruz, temennimiz odur. Yani Zelenskiy’nin gelişi, onunla yaptığımız görüşmeler, aynı zamanda NATO Liderler Zirvesi’nde yaptığımız görüşmelerde bunları etraflıca konuştuk. Temennim o ki iki liderin burada bizim arabuluculuğumuza eyvallah etmesiyle netice alırız.” ifadelerini kullandı.
“Olumlu gelişmeler şüphesiz ki olabilir”
Macaristan’ın, Türkiye’nin rolünü en iyi bilen, farkında olan ülkelerden bir tanesi olduğu belirtilerek, “Özellikle Ukrayna-Rusya krizinde de zat-ı alinizin arabulucu olması yönünde ciddi talepleri var, onlardan da bu şekilde talepler geliyor. Size bu yönde bir beklentilerini iletiyorlar mı?” sorusuna Erdoğan, şu karşılığı verdi:
“Macaristan Başbakanı Viktor Orban bu konularda çok çok hassas ve Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak da Türkiye’yi iyi tanıyor, bizleri iyi tanıyor. Bir de Türk cumhuriyetleriyle ilgili orada bir gözlemci üye sıfatıyla da bizim ne pozisyonda olduğumuzu gayet iyi biliyor. Şu anda Viktor Orban, önümüzdeki yılın ikinci yarısında Avrupa Birliğinde dönem başkanlığını alacak ve temenni ederiz ki o süreçte çok daha farklı adımları atabiliriz. Macaristan, Türkiye’ye tarihi itibarıyla farklı bakışlarla yakın bir ülke ve bu yakınlığını da ortaya koyduğu tavırlarla ispat ediyor. İlişkilerimiz gayet iyi, ticaret hacmimizi 3,4 milyar dolardan 6’ya çıkarma gibi hedefimiz var. Bu olur mu? Olur. Bizim şu anda inşaat firmalarımızın Macaristan’da ciddi yatırımları var. Sürekli de bu gelişiyor. İnşallah bu gelişme daha da güzel günlere vesile olacaktır, ben buna inanıyorum.”
Erdoğan, “Macaristan’ın dönem başkanlığında Türkiye’yle ilgili olumlu beklentiniz var mı?” sorusuna, “Olumlu gelişmeler şüphesiz ki olabilir. Fakat dönem başkanı olmak neticeyi getirmiyor. Neticeyi getirebilmek için her şeyden önce üye ülkelerin vereceği destek önemli.” cevabını verdi.
“Meclis’ten hızlı geçmesi, İsveç’in verdiği sözlere sadık kalmasıyla orantılı”
İsveç’te terörle etkin bir mücadele sürdürülmediği ifade edilerek, “İsveç’in NATO üyeliğiyle ilgili süreç Meclis’e geldiğinde, Türkiye’nin tutumunda bir değişiklik olacak mı? Bu konu MHP ve Cumhur İttifakı partileriyle müzakere edildi mi?” sorusuna karşılık Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
“İsveç’in NATO’ya katılım protokollerinin TBMM’ye gönderilmesi ve sürecin Meclis’ten hızlı şekilde geçmesi, İsveç’in verdiği sözlere sadık kalmasıyla doğru orantılı. Bu işin kararını parlamentomuz verecek. Bu konu parlamentomuzda, komisyonlarda ne kadar görüşülür, buralardan ne kadar zamanda geçer onu bilemeyiz. İsveç’in her şeyden önce Stockholm caddelerine sahip çıkması lazım. Eğer Stockholm caddelerine sahip çıkmazsa, bizim kutsalımıza, kutsallarımıza bu saldırılar devam ederse kusura bakmasınlar… Tabii ki Cumhur İttifakı’nın kendine ait bazı ilkeleri var. Bütün bunları Devlet Bey ile ve diğer arkadaşlarımızla müzakere etmeden ben de adım atmam. Görüşmelerimizi yaparız, ondan sonra da gereği neyse onu yaparız.”