Son bir ay içinde, Rusya’nın birçok şehrinde çeşitli seyahatlerde bulundum. Bu seyahatler sırasında özellikle nüfusu bir milyon civarında olan şehirlerde Türkiye’ye yönelik algının ne kadar ileri düzeyde olduğunu gözlemleme fırsatım oldu. İlginç bir şekilde, Türkiye’ye yönelik bu olumlu algının, Moskova ve St. Petersburg gibi büyük şehirlere kıyasla çok daha güçlü olduğunu fark ettim.

Küçük şehirlerde yaşayan Rus halkı, Türkiye’yi sadece bir tatil destinasyonu olarak değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel olarak da önemli bir partner olarak görüyor. Türkiye’nin sunduğu turistik imkanların yanı sıra, Türk ürünlerinin kalitesi ve fiyatlarının uygunluğu da bu algıyı pekiştiriyor. Ayrıca, Rus televizyon kanalarında yayınlanan Türk dizilerinin bu şehirlerdeki halkın Türkiye’ye olan bakış açısını olumlu yönde etkiliyor.

Bu olumlu algının sebeplerinden biri de, Türkiye ile Rusya arasında son yıllarda artan ticari ve diplomatik ilişkilerim yanı sıra Türkiye’nin Batı yaptırımlarına katılmayarak Rusya’ya yaptırım uygulayan ülkelerden olmaması. Türkiye’nin bu kararı, küçük şehirlerde yaşayan halkın Türkiye’ye olan güvenini artırmış ve değeri daha çok algılanmış durumda.

Buna karşın, Moskova ve St. Petersburg gibi büyük şehirlerde, özellikle gençler arasında Avrupa’ya yönelik bir ilgi ve hayranlık hala oldukça belirgin. Avrupa’nın uyguladığı orantısız yaptırımlara rağmen, gençler Avrupa kültürüne ve yaşam tarzına ilgi duymaya devam ediyor.

Genel olarak, Rusya’nın nüfusu bir milyon civarında olan şehirlerinde Türkiye’ye yönelik algının büyük şehirlere kıyasla çok daha ileri düzeyde olduğunu söylemek mümkün. Bu olumlu algı, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin güçlenmesine ve iki ülke halkı arasındaki bağların daha da kuvvetlenmesine katkı sağlıyabilir. Bu durumun, Türkiye’nin gelecekte Rusya ile olan ticari ve kültürel ilişkilerini daha da derinleştirmesi için önemli bir fırsat sunduğunu düşünüyorum.