ACRA’nın kurumsal derecelendirme uzmanı Anton Trenin, RIA Novosti’ye yaptığı açıklamada, Rusya’nın tarımsal ihracatındaki artışın ana nedenlerini devlet desteği, üretim artışı, fiyat rekabeti ve dış ticaret ilişkilerinin gelişmesi olarak sıraladı.
BM Comtrade verilerine göre, Rusya’nın Batı’dan gıda tedarikine yönelik ambargo döneminde tarımsal ihracatı 2,7 kat arttı. Trenin, devlet desteğinin tarımsal kalkınma yatırımlarını teşvik ettiğini ve bunun yanı sıra verim artışı ve tarım alanlarının genişlemesiyle mahsul üretiminin arttığını belirtti.
Ayrıca, dış ticaret ilişkilerinin gelişmesi ve yeni pazarların açılması (tedarik coğrafyası 160 ülkeye genişledi) bu durumu kolaylaştırdı. Son 10 yılda su ürünleri üretimi iki kattan fazla, hayvancılık üretimi (kümes hayvanları dahil) ise önemli ölçüde arttı. 2014-2023 yılları arasında et ürünleri yüzde 27, süt ve süt ürünleri ise sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 7 oranında artış gösterdi.
Trenin, 2023 yılı sonunda tahıl ve yağ ürünlerinin ihracatın yarısından fazlasını oluşturduğunu ve bu ürünlerin ana ihracat kalemleri olmaya devam edeceğini söyledi. Ayrıca, 2024 yılının ilk yarısında hayvancılık ürünlerinin ihracatında artış görüldü ve daha pahalı işlenmiş ürünlerin ihracat payı arttı. Çin, Türkiye ve BDT ülkeleri Rusya’nın ihracatında öncelikli pazarlar olarak öne çıkarken, Orta Doğu, Afrika, Güneydoğu Asya ve Hindistan’a yapılan sevkiyatlar da gelişiyor.
Tarım Bakanlığı’na göre, 2030 yılına kadar tarımsal ihracat 2021 yılına kıyasla 1,5 kat artarak 55 milyar dolara ulaşabilir. Trenin, bu artışın iç koşullar (Rusya’nın tarımsal sanayi kompleksinin gelişmesi ve lojistiğin genişlemesi) ve dış koşullar (dünya nüfusundaki artışa bağlı olarak küresel gıda tüketiminin büyümesi) tarafından destekleneceğini belirtti.
