Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kommersant gazetesine verdiği röportajda, Ukrayna’nın kuzeydoğusundaki Sumi kentinde Rus füzeleriyle vurulan bir tesiste, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri (VSU) komutanlarının Batılı temsilcilerle bir toplantı gerçekleştirdiğine dair ellerinde kesin bilgiler bulunduğunu söyledi.
Lavrov, uluslararası insancıl hukukun, askeri tesislerin ve silahların sivil altyapı içinde konuşlandırılmasını kesin şekilde yasakladığını hatırlatarak, “Kriz başladığından bu yana ve hatta Minsk Anlaşmaları yürürlükteyken bile, Ukrayna’nın şehir içindeki mahallelerde, marketlerin, çocuk parklarının yakınında topçu sistemleri ve hava savunma sistemleri konuşlandırdığına dair sayısız örnek gördük” dedi.
Bakan, sivil halkın bu uygulamalara defalarca karşı çıktığını da hatırlatarak, “Kadınların orduyu mağazaların ve oyun alanlarının yakınından gitmeye çağırdığı videolar internette hâlâ duruyor. Ancak bu uygulama halen sürüyor. Sumi’de füzeyle vurulan tesisin içinde kimlerin bulunduğuna dair elimizde somut veriler var. Orada VSU komutanları ile Batılı muhatapları arasında yeni bir toplantı yapılıyordu. Bunlar ya paralı asker görünümündeydi ya da ne olduklarını biz de bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Lavrov ayrıca, “Bilindiği üzere, NATO askerleri Ukrayna topraklarında bulunuyor ve VSU’ya doğrudan komuta ediyorlar. New York Times kısa süre önce Amerikalıların Rusya’ya yönelik saldırılarda başından beri belirleyici rol oynadığını yazdı. Uzun menzilli füzelerin çoğu, onların desteği olmadan daha üslerinden havalanamazdı” diye konuştu.
Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, 13 Nisan’da Sumi’de, operasyonel-taktik seviye “Seversk” grubunun komuta kademesinin toplantısının düzenlendiği yere iki İskender-M füzesiyle saldırı düzenlendiği belirtildi. Açıklamaya göre, saldırıda 60’tan fazla Ukraynalı savaşçı etkisiz hale getirildi.
Bakanlık ayrıca, Kiev yönetiminin sivil nüfusu “canlı kalkan” olarak kullanma uygulamasını sürdürdüğünü vurgulayarak, bu tür askeri toplantıların yoğun yerleşim merkezlerinin tam ortasında yapılmasının, bu gerçeğin açık göstergesi olduğunu ifade etti.
