Rusya’da, Türk tiyatrosunun geleneksel gölge oyunu Karagöz ve Hacivat ile bu sanata ait figürlerin tanıtımı yapıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” unvanına sahip Cengiz Samsun tarafından hazırlanan Karagöz figürleri ile 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başına ait Karagöz kuklaları, Moskova’daki Doğu Sanatları Müzesi’nde sergilenmeye başladı.
Açılış törenine Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Tanju Bilgiç ve eşi Betül Aksoy Bilgiç’in yanı sıra Doğu Sanatları Müzesi Yöneticisi İlya Zaytsev, Rus ve Türk sanatseverler ile çocuklar katıldı.

Törenin ardından sanatçı Cengiz Samsun tarafından Karagöz ve Hacivat oyunu sahnelendi. Türk basınına konuşan Samsun, Moskova’da bir haftadır farklı yerlerde gösteriler yaptığını belirtti. Türk kültürünün bu yolla tanıtılmasına katkı sunduğunu kaydeden Samsun, Rus çocuklardan gördüğü ilginin kendisini hem şaşırttığını hem de gururlandırdığını dile getirdi.
Samsun, “Karagöz’ün işte evrensel dili. Rus çocuklar oyuna katıldılar, tepki verdiler, güldüler. İnteraktif bir oyun oldu ve oynadık. Aldığım keyfi anlatamam.” dedi.
Rusların geleneksel kukla karakteri “Petruşka” ile Karagöz’ün yapısal olarak büyük benzerlik gösterdiğini ifade eden Samsun, iki kuklanın da çocuklarda aynı tepkilere yol açtığını aktardı.
Samsun, “Ruslarla da zaten toplum olarak bir yakınlık tarih boyunca da biliniyor. İnsanlarımızın yapısı, toplumsal yaşayış şartları büyük oranda benzer. İlişkilerimizi çok daha sıkı ve çok daha yoğun bir şekilde geliştirmek ve ilerletmek mümkün. Bu sergi ve etkinlikler bana bu fikri hissettirdi.” şeklinde konuştu.
Geçen yıl da Moskova Büyükelçiliğinin davetiyle Rusya’ya geldiğini anımsatan Samsun, bu yılki gösterilerde ilginin daha da arttığını ve Karagöz oyununu daha fazla kişiye tanıtmak amacıyla yeniden Moskova’da bulunduğunu belirtti.
Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Tanju Bilgiç, Karagöz’ün Türk tiyatrosunun en kadim figürlerinden biri olduğunu vurgulayarak, Moskova’daki çeşitli mekanlarda sahnelenen oyunlara çocukların yoğun ilgi gösterdiğini ve bunun iki ülke kültürü arasındaki yakınlığı gözler önüne serdiğini söyledi.

Bilgiç, Karagöz Oyunu’nun Türkiye tarafından UNESCO’nun insanlığın somut olmayan kültürel mirası listesine kaydettirildiğini hatırlatarak, “Karagöz aslında gerçekle hayalin, mizahla eleştirinin, doğruyla yanlışın kesiştiği bir karakter. Karagöz hem saf hem çok uyanık, her zaman oldukça dinamik. Zamana hızlıca ayak uyduruyor ama içinde muhafaza ettiği bir kimliği de mevcut. Karagöz iki boyutlu gibi görünür ancak ışıkla, renkle, gölgeyle birleşince gerçek hayatın içindedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Sanatları Müzesi Yöneticisi Zaytsev ise Karagöz oyununun sadece bir masal olmadığını, aynı zamanda mistisizm, tasavvuf, bilgelik ve hayat anlayışıyla da ilişkili olduğunu göstermek istediklerini söyledi.
Sergi, 18 Mayıs’a kadar Moskova’daki Doğu Sanatları Müzesi’nde ziyaret edilebilecek.
Karagöz oyunu ile ilgili sergi, Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği ve Rusya Kültür Bakanlığı Doğu Sanatları Müzesi işbirliğinde, Türk Hava Yollarının sponsorluğu ve Moskova Yunus Emre Enstitüsünün katkılarıyla gerçekleştirildi.
