Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov “Rusya ve Türkiye ortak çalışmayı öğrendi. İki ülke bu durumu, çıkarlar adına farklılıkları ortadan kaldırarak yapmayı başardı” açıklamasını yaptı.
Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Aleksey Yerhov İnterfax Haber Ajansı’na vermiş olduğu röportajda, Moskova ile Ankara’nın mevcut farklılıklara rağmen başarılı bir şekilde işbirliği yapmasını sağlayan algoritma hakkında bilgi verdi, Karabağ sorununun çözümünde Rusya ile Türkiye arasındaki etkileşimden bahsetti ve tatil için Türkiye’yi seçen Ruslara tavsiyelerde bulundu.
Farklılıklara rağmen Rusya ve Türkiye etkileşimi
Gazeteci: Rusya ve Türkiye’nin jeopolitik çıkarlarda, uluslararası ve bölgesel sorunlara yaklaşımlarda benzer düşünceleri olan ülkeler olduğunu söyleyemeyiz. Rusya Türkiye etkileşimini böylesine yüksek bir seviyede sürdürmemize ne izin veriyor?
Yerhov: Biz ve Türk meslektaşlarımız, pek çok konuya farklı bakıyoruz. Ancak aynı zamanda, ülkelerimiz ve yöneticilerimiz, öncelikli olarak ortak çıkarlarımıza odaklanmamıza ve farklılıkları gündemden uzak tutmaya izin veren bakış açısıyla optimal bir etkileşim algoritması bulmuş görünüyorlar. Bu algoritmanın gelecekte de çalışacağına inanıyorum. Bu çok önemli. Çünkü Rusya ve Türkiye, ortak çabaları ile çözebileceğimiz ve hatta muhtemelen çözmemiz gereken en geniş örtüşen görev ve hedef alanına sahipler.
Örnek istiyorsanız buyurun size örnek; domatesler. Elbette Türk tarafının menfaatlerine göre bu üründe ve tüm tarımsal ürünlerde Rusya ile ticaretini geliştirmek önemlidir. Ama Türkiye’den domates alırsak bu, ülkemizde, özellikle mevsim dışı kışın, kendi domatesimizin olmadığı zamanlarda etkin bir talep bulmaları anlamına geliyor.
“Akkuyu ticari bir projedir”
Bir başka örnek de Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yapımıdır. Bazen bu projenin öncelikle ticari bir proje olduğu unutuluyor. Hükümetler arası bir anlaşma kapsamında olsa da, tamamen ticari ilkelerle uygulanıyor. Ve bu, burada karşılıklı ilgi olduğu anlamına geliyor.
Aynı şey turizm için de söylenebilir Ruslar, özellikle oldukça sert doğa ve iklim koşullarında yaşayanlar, misafirperver Türk Güneyinde buldukları “güneş, hava ve suya” çaresizce ihtiyaç duyuyorlar.
Pandemi döneminde tatil bölgesindeki Ruslar
Gazeteci: Tatil sezonunun aktif aşamasının sona ermesinin ardından, Türk yetkililer, Rus turistleri ülkede yeni bir koronavirüs salgınının başlaması konusunda suçladı. Türk tatil beldelerinde çok sayıda hasta Rus olduğu ve hatta yurttaşlarımız arasında ölümler olduğu bildirildi. Pandemi sırasında Rusların kitlesel taktik sonuçlarını, gelecek sezon da dahil olmak üzere nasıl özetlersiniz?
“Türkiye’den ‘Rusların hastalık yaydığı’ şeklinde suçlama gelmedi”
Yerhov: Birincisi, turizm sezonu henüz bitmedi. Bu nedenle herhangi bir sonucu, hatta ara sonuçları bile özetlemek için henüz çok erken. Oysa ki Ankara’da yağmur yağmaya başladı bile. İkincisi, açıkçası Türk yetkililerin hiçbir turistimizi Türkiye’ye koronavirüs enfeksiyonunu “getirmek” ile suçladığına dair bir açıklama görmedim. Resmi Türk yetkililerin bu tür açıklamalar yaptığını hatırlamıyorum. Belki de bazı resmi olmayan yayınlar vardı. Ama bu paylaşımları yazarlarının vicdanına bırakmak daha doğru olur. Çünkü Rus medyasında bile hasta Rusların neredeyse yüzde 90’ının “hastalığı dinlenmeden getirdiğini” belirten haberler var. Üstelik bu tahminlerin olası rakamları bile yok.
Türkiye’deki Rus turistlerin pandemi bilançosu
Bu yıl 30 Ekim itibariyle durum şu şekilde:
Türkiye’de kaldıkları süre boyunca koronavirüs testi pozitif çıkan turistlerimizin toplam sayısı 326’dır. Şu anda hastanelerde 31 kişi var. 87 kişi dinlenme yerinde izole durumda. Maalesef ölümler de var. 11 kişi hayatını kaybetti. Tabii bu üzücü. Ancak tüm bu rakamların, hava trafiğinin yeniden başladığı Ağustos ayının başından bu yana Türkiye’nin tatil beldelerini ziyaret eden bir milyondan fazla Rus vatandaşı arasında olduğunu anlamalıyız.
“Bu rakamlar Rus medyasında şok etkisi yapacak”
Bu arada bazı Rus medyasında bu rakamlardan bahsedilmesinin bir miktar şok yaratabileceğini öngörüyorum. Gazeteciler kim, nerede, nasıl gibi soruları Antalya Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu’na yöneltecek.
Kişisel verilerin korunmasına ilişkin bir yasa olduğunu, başka çeşitli yasal kısıtlamalar olduğunu, sonuçta vatandaşların mahremiyet hakkı olduğunu ve yurtdışındaki Rus temsilciliklerinin bütün bunları kesinlikle gözlemleyeceğini dikkate almanızı ciddiyetle rica ediyorum.
“Türkiye, turistik bölgelerde, pandemi konusunda önemli önlemler alıyor”
Ve aktardığım istatistikler sanırım doğru. Türk yetkililer bir pandemiyi önlemek ve yabancı turistlerin sağlığını korumak için oldukça etkili önlemler alıyor.
Rus turistlere öneriler
Gelecek sezon için tahminlere gelince. İlk önce sezonun başlamasını beklemeliyiz. Tüm bunların hangi pandemik durumda olacağını görmeliyiz. Ancak şimdiden iki şey söylemek istiyorum; Birincisi öncelikle, turistlerimizi koronavirüs enfeksiyonu durumunda masrafların karşılanması dahil bir sigorta poliçesi satın almalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Bunun kendi sağlığınızın daha eksiksiz ve etkili bir şekilde korunması için sizin yararınıza olduğunu anlamanız gerekiyor. İkincisi, Türkiye’ye gelen Rus vatandaşları burada ülkenin izolasyon ve koronavirüs tedavisi konusu dahil olmak üzere kendi yasa ve kuralların olduğunu anlamalıdır. Tabii ki Rus yasalarından daha farklı olabilir. Ve buraya gelirseniz, bu kurallara saygılı davranmalısınız. Bu arada, Rusya Dışişleri Bakanlığı, büyükelçilik ve başkonsolosluklarımızın bilgi kaynaklarından herkes bu yasalar ile tanışabilir.
Ankara’nın Dağlık Karabağ’daki durumu
Gazeteci: Dağlık Karabağ’da ağırlaşan çatışmadan bahsetmişken, Moskova ve Ankara’nın sorunu çözmek için ortak adımlar atma potansiyeli ve temeli var mı? Sizce Ankara, Dağlık Karabağ çevresindeki durumun yatıştırılmasında nasıl yapıcı bir rol oynayabilir?
Yerhov: Öncelikle bu yıl 10 Ekim’de Moskova’da Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları ile toplantı yapıldığını hatırlatmak isterim. Nihai beyanı, yerleşim mekanizmasının değişmediğini açıkça belirtiyor. Bölgedeki sorunun sona ermesini sağlamak için uluslararası çabaların ve uzlaşmaya yönelik müzakerelerin, bildiğiniz gibi Rusya, ABD ve Fransa’nın eş başkanları olduğu Minsk Grubu çerçevesinde yoğunlaştığı anlamına geliyor. Aynı zamanda, bu gruba Türkiye’ de üyedir. Yakın zamanda, Moskova’da ve Washington’da, Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları toplantı yaptı. Sonrasında ise Minsk Grubu eş başkanları, Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları Cenevre’de toplantı yaptı.
Rusya ve Türkiye’nin Dağlık Karabağ temasları
Moskova ve Ankara arasında elbette Dağlık Karabağ konusunda yakın temaslarımızı sürdürmekteyiz. Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin, ve Dışişleri Bakanlarımız bu konu hakkında temaslarını sürdürmektedir. Asıl dikkate çekmek istediğim yer, Dağlık Karabağ’da çatışma var ve insanlar ölüyor. Eğer bir ülkenin bu olayların gelişimini etkilemek için en ufak bir fırsatı ateşkese ulaşmak için fırsatı varsa, bu konuya dahil olmalıdır. Ayrıca, bazı ülkelerin, bu çatışmadaki yanan yangına benzin dökmekten kaçınması gerekiyor.
Gazeteci: Rusya, Türkiye’yi, Libya ve Suriye silahlı gurupların Libya’daki çatışma bölgesine nakledilmesi de dahil olmak üzere, ayrıca Karabağ sorununa doğrudan müdahil olmaktan kaçınmaya çağırdı. Bu çağrının bir etkisi oldu mu?
Yerhov: Ne yazık ki, Suriye’den Libya’ya gelen silahlı guruplar çatışma bölgesinde ve muhtemelen diğer “sıcak noktalarda” varlığına ilişkin bilgileri medyadan öğreniyoruz. Örneğin, Arapçayı Suriye lehçesiyle konuşan ele geçirilen kişilerin verdiği ilginç video klipler gördüm. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, sadece Karabağ çatışmasına silahlı gurupların katılımını değil, aynı zamanda bugüne kadar ki iki yüzden fazla kişinin ölümünü de bildirdi. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov ve diğer Rus yetkililerin dediği gibi, “Bugünlerde sıcak çatışma bölgesinde silahlı gurupların varlığı büyük bir tehlike ve Rusya bu durumdan derin bir endişe duyuyor.”