Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırım kararlarına karşılık Belarus’a destek vereceklerini söyledi.
Putin, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile birlikte çevrim içi yöntemle katıldığı Rusya-Belarus Bölgesel Forumu’nda konuştu.
Siyasi ve yaptırım baskısı altındaki Belarus’ta durumu bozmak için dışardan ısrarlı girişimler olduğunu söyleyen Putin, Belarus halkına kapsamlı yardım sağlamaya devam edeceklerini ifade etti.
Putin, AB’nin yaptırım kararı gereği Belarus’tan Avrupa ülkelerine mal tedarikine getirilen kısıtlamaların sıradan insanlara, iş dünyasına ve Avrupa’nın kendisine zarar vereceğine dikkati çekerek, “Belaruslu dostlarımızı, AB’nin kısa bir süre önce aldığı yaptırım kararlarına karşı destekleyeceğiz.” şeklinde konuştu.
Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko ise Rusya ve Belarus’un Batı’nın saldırılarına karşı koymakla kalmayacağını, bu vesileyle iki ülkenin ekonomik iş birliğini de geliştireceğini ifade etti.
Ülkesinin, Batı ülkelerinden bariz bir şekilde ekonomik ve siyasi baskı gördüğünü dile getiren Lukaşenko, “Batı’nın yaptırımları Belarus ile Rusya’nın entegrasyon projelerini bozmaya yönelik.” ifadelerini kullandı.
Batı’nın Belarus’a yönelik yaptırım kararları
AB, “ciddi insan hakları ihlalleri” gerekçesiyle Belarus’ta 78 kişi ve 8 kuruluşa, buna ek olarak 23 Mayıs’ta Atina-Vilnius seferini yapan Ryanair yolcu uçağının bomba ihbarı üzerine Belarus’un başkenti Minsk’e indirilmesi ve uçaktaki Belarus vatandaşı muhalif Roman Protaseviç’in gözaltına alınması nedeniyle 7 kişi ve 1 kuruluşa yaptırım kararı almıştı.
Listeye alınan kuruluşlar arasında, dünyanın en büyük kamyon üreticilerinden, devlete ait BELAZ, otomobil üreticisi MAZ ile Belarus’tan petrol ürünleri ihraç yetkisine sahip tek özel şirket NNK bulunuyor.
Ayrıca dördüncü bir yaptırım paketi olarak, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’ya yakın olduğu bilinen bazı iş insanları ve üst düzey bürokratlar da listeye alınmıştı.
Yeni yaptırımlarla AB’nin Belarus’ta kısıtlayıcı tedbir uyguladığı kişi sayısı 166’ya, kuruluş sayısı da 15’e çıkmıştı.
ABD, Kanada ve İngiltere de AB’ninkine benzer gerekçelerle Belaruslu yöneticilere ve kuruluşlara yönelik ortak yaptırım kararı almıştı.