Rusya Maliye Bakanlığı, Batılı ülkelerin karbon kullanımını azaltma kapsamında düzenledikleri anlaşmaların imzalanması sonrası dünya petrol talebinde büyük ölçekli düşüş meydana geleceğini vurguladığı 2022- 2024 planlama dönemi bütçe, vergi ve gümrük tarifesi politikası raporunu yayınladı.
Petrol talebi için uzun vadeli beklentilerin giderek daha olumsuz hale geldiğinin ifade edildiği bakanlık raporunda, bir dizi ülkenin 2050 yılına kadar, Çin Halk Cumhuriyeti’nin de 2060’a kadar karbonsuzlaşma hedeflerinin yasal statü kazanması durumunda küresel petrol taleplerinin dört ila 6 kat arasında düşebileceği açıklandı.
Raporda aynı zamanda Uluslararası Enerji Ajansı’nın petrol fiyatlarının 2030’a kadar varil başına 35 dolara ve 2050’ye kadar 25 dolara düşebileceğine ilişkin tahminlerine atıfta bulunurken, halihazırda büyük uluslararası yatırım fonlarının iklim risklerini yatırım riski olarak görmeye başladıkları da belirtiliyor.
Bu bağlamda belirli sektörlerdeki madencilik projelerinin finansmanından vazgeçileceği ve fosil yakıtların üretimine yapılan yatırımların giderek azaltılacağı ifade edilen Maliye Bakanlığı raporunda, bazı durumlarda yatırım düşüş kararlarının dünyadaki petrol arzında yerel açıklara yol açabileceği ve bazı ülkelerde benzin fiyatlarında büyük iniş ve çıkışlara neden olabileceği vurgulandı.
Ağustos ayında Rusya Başbakan Yardımcısı Andrey Belousov, Rus hükümetinin alternatif enerji kaynaklarına geçiş için hazırlıklara başladığını doğrulamıştı.
Avrupa ile birlikte hızla sera gazı emisyonlarını azaltmaya çalışan Rusya’da 2035 yılına kadar düşük karbonlu enerji kaynaklarının payının toplam kaynakların yüzde 90’ına, karbonsuz enerji kaynaklarının enerji dengesindeki payının ise yüzde 45’e yükselmesi hedefleniyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun enerji konulu üst düzey diyalog toplantısında konuşan enerjiden sorumlu Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, devletin desteğiyle yenilenebilir enerji kaynaklarının Rusya enerji dengesindeki payının arttığına vurgu yaparak, “Ülkenin ulaşılması zor bölgelerine temiz enerji kaynakları ile enerji sağlanmasına yönelik çözümler geliştirilmekte. 2035 yılına kadar enerji dengesinde karbonsuz enerji kaynaklarının payını yüzde 45’e, düşük karbonlu enerji kaynaklarının payını ise yüzde 90’a çıkarmayı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Şu anda Rusya Federasyonu’nda üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 87 sinin karbonsuz veya düşük karbonlu kaynaklardan geldiğine işaret eden Novak, bu rakamın dünyadaki en yüksek oranlardan biri olduğunu belirtti.
“Rusya; elektrik, doğal gaz boru hattı ve sıvılaştırılmış doğal gazın yanı sıra gelecekte de hidrojen dahil olmak üzere dünya pazarlarına güvenilir enerji kaynağı tedarikçisi olmaya devam edecek” diyen Novak, dünyadaki tüm tüketicilerin güvenilir ve uygun fiyata enerji kullanabilmesinin Rusya için öncelik olduğunun altını çizdi.
Rusya’nın en büyük bankası Sberbank’ın Üst Yöneticisi German Gref, karbonsuzlaşma sürecinin küresel ekonomiye maliyetinin 2050’ye kadar 140 trilyon dolara ulaşacağını ve Rusya’nın enerji kaynaklarında olası ihracat kaybının ise 192 milyar doları bulacağını bildirdi.
Gref, enerji kaynaklarındaki dönüşümün 2050 yılına kadar Rusya için bazı riskleri artıracağını ifade ederek, “İhracat gelirlerinde düşüş, işsizlik, sınırlı sanayi üretimine sahip şehirler, Rusya’nın küresel enerji sektöründeki liderliğini kaybetmesi, bütçe gelirlerindeki kayıp ve enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin iflasları görülebilir.” diye konuştu.