Rusya Merkez Bankası Araştırma ve Tahmin Dairesi Bülteni’ne göre, 2021 yılında Rusya ekonomisinin büyümesine ilişkin nihai tahminin yüzde 5’i geçebileceği açıklandı.

2021’in üç çeyreği için kümülatif ekonomik büyümenin şimdiden yıllık yüzde 4,6’ya ulaştığı ifade edilen Merkez Bankası bülteninde, 2021 boyunca beklentilerin üzerindeki ekonomik büyüme tabanının arttığı, bu büyümenin 2022’de ülkenin GayriSafi Yurtiçi Hasılası’nı (GSYH) da etkileyebileceği belirtildi.

Öte yandan ekonomideki mevcut artan talep büyümesine rağmen arz tarafında sınırlayıcı faktörlerin eşlik etmeye devam ettiğini vurgulayan Merkez Bankası analistleri, böylece geçen yılın sonunda hızlanan ekonomik büyümenin üretim kapasitelerinin daha yavaş genişlemesini daha fazla ortaya çıkardığını aktardı.

Üretimde kısıtlayıcı faktörlerden birinin sınırlı işgücü arzı olduğuna işaret edilen raporda, ayrıca ürünlere yönelik artan talepler, artan finansal performans ve yükselen enflasyonist beklentiler karşısında personel sıkıntısının “ücret rekabetine” yol açtığı, bu durumun da yeni işçileri çekmek veya eskileri elde tutmak için ücretlerde önemli bir artışa yol açtığı ifade edildi.

Daha önce de birçok kez ülke ekonomisinin birçok sektöründe yaşanan işgücü sıkıntısının enflasyonist sarmal etkiye yol açabileceğini açıklayan Merkez Bankası, Rusya’da personel sıkıntısı nedeniyle işgücü piyasalarında düşük arz meydana geldiğini, çalışan ücretlerindeki artıştan kaynaklanan ücret artış enflasyonunun aynı zamanda pazardaki ürün ve hizmet maliyetinde genel bir artış doğurabileceğini iletti.

Aralık ayında konuşan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Aleksey Zabotkin, uzman eksikliklerinin maaşları yükselttiğini hatırlatarak, “Bu durum henüz enflasyon yanlısı bir faktör değil. İşgücü piyasalarının takibini her ülkenin merkez bankaları gibi bizde sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından düzenlenen “Enflasyon Eğilimleri ve Finansal Tepkiler” konulu çevrimiçi etkinlikte konuşan Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, son birkaç ayda yüksek enflasyonist beklentilerin çalışan maaşlarına artış olarak yansıdığını belirtirken, aynı zamanda ülkenin işgücü piyasasının kriz öncesi seviyelere dönebildiğini de dile getirmişti.