Almanya’da Kuzey Akım ve Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı projesinin yürütücü firması Nord Stream 2 AG’den yapılan açıklamada, 2021’de Rusya’nın Kuzey Akım üzerinden gerçekleştirdiği doğalgaz ihracatının 59,2 milyar metreküpe ulaştığı belirtilirken, bu hacimlerin Kuzey Akım boru hattının çalışmaya başladığı dönemden bu yana en yüksek seviye olduğu vurgulandı.
Rusya’dan Kuzey Akım yoluyla Almanya’ya pompalanan doğalgaz hacminin üst üste ikinci yıl da 55 milyar metreküplük tasarım kapasitesini aştığı ifade edilirken, Almanya’nın Rusya’dan Kuzey Akım yoluyla toplamda 441 milyar metreküpten fazla doğalgaz aldığı bildirildi.
Avrupa’daki spot gaz piyasalarında 7 Şubat’ta doğalgazın bin metreküp başına fiyatı 900 dolara düşmüş, geçen yıl Aralık ayında gaz fiyatları 2 bin doların üzerine çıkmıştı.
Aralık 2020’de bin metreküpü q56,6 dolar olarak kaydedilen Avrupa’daki mevcut doğalgaz fiyatlarında meydana gelen yıllık fiyat artışının 6 ila 10 kat olduğu tahmin ediliyor.
Rusya’nın ulusal doğalgaz şirketi Gazprom, 2021 yılında gaz ihracat gelirlerinin ikiye katlanarak 55,507 milyar dolara ulaştığını bildirmiş, 2021 yılı doğalgaz ihracatının ise 203,5 milyar metreküpe ulaştığını açıklamıştı.
Yakın zamanda Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB ülkelerinde gaz fiyatlarının bir yıl öncesine kıyasla 6 ile 10 kat daha yüksek seviyelerde olduğunu, bunun elektrik fiyatlarını artırdığını bildirmişti.
Enerjinin her zaman en önemli jeopolitik konular arasında yer aldığını anımsatan Borrell, “Enerji, Rusya ile yaşanan krizin neden olduğu yüksek fiyatlar ve gaz arz sorunları yüzünden gündemimizin ilk sıralarında yer alıyor.” ifadesini kullandı.
Borrell, enerjide yaşanan baskılara karşı tedbir almaları gerektiğini ifade ederek, Washington’daki AB-ABD Enerji Konseyi’nin bu alanda transatlantik iş birliğini artıracağını kaydetti.
Doğal gazın Avrupa’nın toptan elektrik piyasasında fiyatların belirlenmesinde önemli rol oynadığını hatırlatan Borrell, gazdaki fiyat artışının elektrik fiyatlarını da yukarı tırmandırdığını aktardı.
Borrell, Rusya ile şiddetli bir kriz yaşadıklarını anımsatarak, enerjinin sadece bir fiyat konusu olmadığını aynı zamanda bir arz güvenliği meselesi olduğunu ifade etti.
AB-Rusya ilişkilerinde enerji politikasının her zaman ön planda olduğunu anlatan Borrell, “AB gaz ithalatının yüzde 40’tan fazlası Rusya’dan sağlanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, AB’nin Rusya’dan gaz ithalatını azaltmasının sadece yeşil dönüşüme katkı vermeyeceğini, bunun Avrupa’nın stratejik bağımlılığını da azaltacağını belirtti.
Rusya’nın geçmişte enerji kaynaklarını siyasi amaçlarla kullandığını hatırlatan Borrell, “Rusya, son haftalarda sözleşme taahhütlerini sıkı bir şekilde yerine getirmesine rağmen Rus devletine ait Gazprom, Avrupa depolama tesislerini yeniden doldurmak için ek gaz göndermeyi reddederek piyasada daha fazla tedirginliğe neden oldu.” ifadelerini kullandı.
Borrell, ABD ve diğer ortaklarla birlikte enerji arzının bir silah ve jeopolitik kaldıraç olarak kullanılmasına karşı olduklarını belirtti.