Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD tarafından açıklanan yaptırımlarının tek taraflı ve gayri meşru olduğunu vurgularken, sıradan Rus vatandaşlarına yönelik olduğunu söyledi.
Moskova’da ziyaretlerde bulunan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile görüşmesinin ardından basın açıklaması yapan Lavrov, Moskova ve Tahran’ın tek taraflı yaptırımların zararı konusunda ortak bir tutuma sahip olduğunun altını çizerek, “Uluslararası hukukun yerini almaya çalışan, adaletsizliğin ve çifte standardın vücut bulmuş hali olan, kurallara dayalı sözde düzen kavramının Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Batılı ortakları tarafından uygulanması karşısında İran’la tutumumuz ortaktır” diye konuştu.
ABD’nin ilan ettiği yaptırımların öncelikle sıradan vatandaşlara yönelik meşru olmayan tek taraflı kısıtlamaları içerdiğini söyleyen Rusya Dışişleri Bakanı, Moskova’nın Tahran’ın Ukrayna’daki durumla ilgili yapıcı tutumunu çok takdir ettiğini aktardı.
Lavrov, uluslararası ilişkiler konusundaki etkileşimin Moskova ve Tahran arasındaki ilişkilerde her zaman önemli bir yer işgal ettiğini de işaret ederek, Rusya’nın İran ile işbirliğini artıracağını sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı, Rusya ve İran’ın çok yakında ikili ilişkiler konusunda yeni bir anlaşma imzalamak için hazırlık yaptığını da vurguladı.
Kremlin: İran nükleer anlaşmasında Rusya yaptırımları dikkate alınmalı
Aynı gün açıklamalarda bulunan Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, İran’la ilgili nükleer müzakerelerde anlaşmanın devamı bağlamında Rusya’ya yönelik yaptırımların dikkate alınması gerektiğini bildirmişti.
Rusya’ya yönelik yaptırımların, söz konusu nükleer müzakereleri etkilediğini vurgulayan Peskov, “Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, anlaşma bağlamında ülkemizin çıkarlarını doğrudan etkiliyor. Bu anlaşmanın devamı bağlamında yaptırımların dikkate alınması gerekiyor.” ifadesini kullandı.
Peskov, yaptırım konusunun görüşmeler kapsamında dışarıda kalamayacağına işaret ederek, “(Yaptırımlar) Bu, gözden kaçırılmaması gereken, dikkate alınması gereken yeni bir husustur. Rusya’nın yaklaşımı budur ve ABD tarafından da iyi bilinmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Viyana nükleer müzakereleri ve Rusya’nın talebi
İran’ın nükleer faaliyetleri konusundaki Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan anlaşmanın ilki, 2015’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi (İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya) ile Almanya ve İran arasında imzalanmıştı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018’de ülkesini tek taraflı olarak anlaşmadan çekme kararı sonrasında İran’a yönelik ekonomik yaptırımlar, tekrar uygulamaya konulmuştu. Bunun üzerine Tahran yönetimi, nükleer faaliyetlerine aşamalı olarak geri dönmüştü.
KOEP’in yürürlüğe konulmasına yönelik görüşmeler, 2021’de Viyana’da yeniden başlamıştı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 5 Mart’ta yaptığı açıklamada, “ABD’li meslektaşlarımızdan, (Ukrayna savaşı sonrası Rusya’ya yönelik başlatılan) yeni yaptırımların Rusya’nın İran’la ekonomik, ticaret, yatırım ve teknoloji transferinde özgürce iş birliği yapmamıza engel olmadığını içeren yazılı bir garanti istedik.” ifadelerini kullanmıştı. Bu ifadeler, İran’da bazı siyasi analizler tarafından Rusya’nın Viyana görüşmelerini olumsuz yönde etkileme çabaları olarak yorumlanmıştı.
Rusya’nın garanti talep etme adımı üzerine Viyana’daki görüşmeler, geçen hafta askıya alınmıştı.