Rusya’nın Ukrayna’daki askeri operasyonu tam bir aydır devam ederken, tüm dünyanın gözü Belçika’nın başkenti Brüksel’de bugün düzenlenecek NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi’nde.
Rus basını, yakın zamanda ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın NATO zirvesinde liderlerin Ukrayna’ya askeri yardım sağlanması konusunu görüşmeyi planladıkları açıklamasına atıfta bulunarak, asker gönderilmesi gibi bir hamlenin Rusya ile NATO arasında bir savaş anlamına geleceğini de aktardı.
NATO’nun Ukrayna’ya doğrudan asker göndermek gibi bir adım atmayacağı da düşünülürken, bu düşüncenin zaten hem NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, hem de Almanya Başbakanı Olaf Scholz tarafından desteklendiğini yazan Rus basını, yakın zamanda NATO zirvesinde Ukrayna’ya askeri teçhizat ve para yardımı yapılmasının planlandığını söyleyen Stoltenberg’in “NATO, kendisini Ukrayna’daki çatışmanın bir parçası olarak görmediği için oraya kuvvet göndermeyecek” sözlerini paylaştı.
ABD Başkanı Joe Biden’ın, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin devam eden yoğun çağrılarına rağmen ‘Rusya ile savaşa yakınlaştıracağı’ gerekçesiyle Ukrayna’da uçuşa yasak bölge oluşturulmasına soğuk baktığını yazan Rus basını, Stoltenberg’in de Polonya’nın uzun vadede kendi gizli amaçları için Ukrayna’nın batısında NATO karargahı kurulup barış gücü birlikleri oluşturulması yönündeki ısrarlarına da yanıt verdiğini yazıyor.
Zirve öncesi toplantının gündemi hakkında konuşan Stoltenberg, NATO’nun savaşın Ukrayna sınırlarının ötesine sıçramamasını sağlama sorumluluğu olduğunu kaydetti.
NATO’nun Ukrayna’nın uçuşa yasak bölge ilan edilmesine karşı olduğunun altını çizen Stoltenberg, bunun NATO ile geniş kapsamlı bir savaşa yol açacağına işaret etti.
Yarınki zirvede Çin’in Ukrayna krizindeki rolüne değinileceğini de belirten Stoltenberg, müttefiklerin, “Çin’in, işgal için Rusya’ya maddi destek sağlayabileceğinden” endişe duyduklarını dile getirdi.
NATO yol ayrımında
Russia Today’a konuşan RUDN Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Pavel Feldman, Kuzey Atlantik İttifakı’nın Ukrayna’daki çatışmaya katılımı resmen reddettiğini ve bu çatışmada taraf olmadığını açıkladığını, ancak aynı zamanda Kiev’e silah ve para yardımını sürdürdüğünü vurgularken, bunun sadece başka insanların hayatları pahasına kendi güvenliğini sağlayan karmaşık bir stratejiye sahip olan ikiyüzlü politikasının bir kanıtı olduğunu aktardı.
Uzman, NATO genel sekreterinin Rusya ile bir çatışmaya girmeme isteği açıklamasının NATO’nun şu anda bir “yol ayrımında” olduğunu gösterdiğini söylerken, bir yandan ittifakın Ukrayna üzerinden Rusya için sorun yaratmaya devam ederek Ukrayna’yı düzenli olarak silahlandırdığını, diğer yandan doğrudan silahlı çatışmaya girmekten korktuğunu belirtti.
NATO’nun Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin muharebe kabiliyetini korumak için elinden geleni yaptığını da vurgulayan Feldman, “Kuzey Atlantik İttifakı ve ABD, Rusya’dan gelecek bir yanıttan korkarak Ukrayna’da askeri bir çatışmanın dışında olduklarını sistematik olarak vurguluyor. Aynı zamanda Kiev’e silah sağlıyorlar, ki bunlar olmadan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri pozisyonunun koruyamaz ve hızla düşer. Zaten müzakerelerin neden ağırdan alındığı ve neden ateşkes ilan edemediğimizin ana sebebi bu. Ukrayna’da şu anda gözlemlenen durum, büyük ölçüde, NATO’nun öncelikle silah tedariki sayesinde Rusya ordusuna karşı direnç nedeniyle meydana geliyor” diye konuştu.
Lavrov da benzer açıklamalar yapmıştı
Bir gün önce Rusya- Ukrayna müzakerelerinin gidişatı hakkında konuşan Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Müzakereler uzun ve zor geçiyor, çünkü Kiev tarafı sürekli pozisyonunu değiştiriyor” derken, bununla birlikte ABD’nin de müzakerelerin kısa sürmesini istemediğini, Rusya’yı uzun süre o bölgede tutarak Ukrayna’ya silah tedarikine devam etmek istediğini söylemişti.
Batı ülkelerinden Ukrayna’ya barış gücü gönderilmesiyle ilgili haberler duyduklarını söyleyen Lavrov, NATO’nun barış güçlerini Ukrayna’ya göndermesi durumunda bunun Rusya ile ittifak arasında doğrudan bir çatışma olacağını söylerken, “Polonyalı meslektaşlarımız şimdi bu konuyla ilgili bir NATO zirvesi olacağını ve Ukrayna’ya barış gücü gönderilmesi gerektiğini belirtti. Umarım ne dediklerini iyi anlıyorlardır. Böyle bir eylem prensipte mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Polonya’nın Ukrayna çıkarları
Polonya’nın batı Ukrayna’ya yerleşmek istediğini göz ardı etmediğinin altını çizen Lavrov, Polonya makamlarının Ukrayna’ya NATO barış gücü gönderme ihtiyacının gizli bir amaç olduğunu da söylerken, Polonya’nın büyük jeopolitik sorun yaratmayı amaçlayan ‘standart dışı hamleleri’ ile bilindiğini aktardı.
“Polonya, barış gücünden bahsettiğinde muhtemelen sınırlarını kastediyor. Ukrayna’nın batısını kastettiklerini de göz ardı etmiyorum. Belki de barış gücü getirerek Ukrayna’daki Lviv bölgesinde bir karargâh kurup orada kalmak istiyorlar. Bunu geçmişte de yapmaya çalıştılar” diye konuştu.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Moskova’nın Ukrayna’da NATO’nun barışı koruma misyonu fikrine olumsuz karşıladığını ifade ederken, bu konuyla ilgili zaten Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in açıklama yaptığını hatırlattı.
Peskov, Rusya’nın askeri operasyonuna karşı yabancı ülkelerden olası müdahale durumunda bunun büyük sonuçlar doğuracağının altını çizdi.
