Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, Rusya’nın ulusal güvenliğinin tehdit altında olduğu durumlarda nükleer silah kullanma hakkına sahip olduğunu, ancak Moskova’nın Ukrayna’daki durumu müzakereler yoluyla çözmeyi umduğunu söyledi.
“Nükleer silahlara başvurulmasını öngören konseptimiz Devlet Başkanlığı kararnamesi ile onaylanarak belirtilmiştir. Bu, ülkemizin bağımsızlığını, egemenliğini savunma kararlılığımızı, herhangi bir tehdide karşı yanıt vermeye hazır olduğumuz konusunda en ufak bir şüpheye bile izin vermeyeceğimizi gösteren bir konsepttir” diyen Medvedev, Rusya’nın nükleer silah kullanabileceği gerekçelerin net olarak yazıldığını aktardı.
Rus resmi haber ajansı RIA Novosti’ye demeç veren Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, güvenlik konseptine göre Rusya Federasyonu’nun nükleer silahların kullanıldığı bir füze saldırısıyla vurulduğu durumlarda nükleer silahla karşılık vereceğini söylerken, bununla birlikte Rusya Federasyonu veya müttefiklerine karşı farklı bir nükleer silah kullanımında Rusya’nın da aynı şekilde yanıt verebileceğini açıkladı.
Ayrıca ülkenin kritik askeri ve stratejik altyapısına yapılacak bir saldırı durumunda bu tür önlemlerin alınabileceğini vurgulayan Medvedev, Moskova’nın müttefiklerine karşı ülkenin varlığını tehdit eden bir saldırı eylemi durumunda da nükleer silah kullanabilme hakkı olduğunun altını çizdi.
Medvedev, nükleer silah kullanabilecekleri gerçeğine rağmen diplomasinin öncelikleri olduğunu belirtirken, “Açıkçası şu anda Ukrayna’nın çevresinde gelişmekte olan ve ulusal güvenliğimizi tehdit eden zor durumlarda Kiev yönetimi ile sürdürdüğümüz müzakerelerin ve diplomatik çabaların hala geçerli olduğu gerçeğinden hareket ediyoruz.
Müzakerelerin her zaman başarılı bir şekilde ilerlemediğini bilmemize rağmen en iyi ve en doğru yol budur” diye konuştu.
Kimse savaş istemez
Dmitry Medvedev, hiç kimsenin savaş istemediğini, ancak nükleer bir savaş tehdidinin her zaman var olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Dünyada hiç kimse bir savaş istemez. Özellikle nükleer bir savaş genel olarak insanoğlunun varlığına karşı büyük bir tehdittir. Bu anlamda bazı uzmanların belki biraz alaycı bir şekilde olsa da nükleer silahların yaratılmasının 20’inci ve 21’inci yüzyılda birçok savaş tehdidine son verdiğini söylemesi doğru bir analizdir. Ben de eski bir Devlet Başkanı ve Başkomutan olarak nükleer tehdidin ölçeğinin çok iyi farkındayım ve tüm halkımız NATO ülkelerinin nükleer silahlarının hedeflerinin Rusya olduğunu iyi biliyor. Bizim de savaş başlıklarımızın ABD ve Avrupa’da bulunan stratejik hedeflere yönelik olduğu sır değil. Bu gerçeği hiçbir zaman unutmayarak diplomaside her zaman sorumlu bir politika izlemelisiniz”
Küba krizinde bile yaptırım uygulamak kimsenin aklına gelmezdi
1962 yılındaki Küba krizini hatırlatan Medvedev, nükleer silaha sahip iki süper gücü karşı karşıya getiren soğuk savaş zamanında bile mevcut ilişkilerin bu kadar gergin olmadığını belirterek, “O zaman gerçekten bir soğuk savaş vardı. Fakat şimdi durum bence o zamandan daha kötü. Çünkü o zaman muhaliflerimiz Sovyetler Birliği’ndeki durumu bu kadar öfkeyle kaynama noktasına getirmeye çalışmadılar” diye konuştu.
Küba krizi zamanında dahi kişilere karşı yaptırımlarla birlikte sanayi veya tarıma herhangi bir yaptırım uygulanmadığını söyleyen Medvedev, “ Leonid Brejnev’e, Podgorni’ye ve Kosigin’e yaptırım uygulamak kimsenin aklına gelmedi. Elbette şimdi olduğu gibi anlamsız olduğunu biliyorlardı ve bunu yapmayacak beyinleri vardı. Şimdi herkes rahatsız bir durumda. Rusya ile NATO arasındaki doğrudan çatışma gibi korkunç sonuçlar dahil olmak üzere istenmeyen olayları önlemek için iletişim kurmak gerekiyor. Ancak tüm Rus devlet yetkililerine yaptırım uyguladılar” ifadelerini kullandı.
Batı ülkeleri, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı askeri operasyonu nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Başbakan Mihail Mişustin ve İçişleri Bakanı Vladimir Kolokoltsev’e Avustralya’ya giriş yasağı getirmişti.
