spot_img
-1.3 C
Moskova
spot_img
Ana SayfaGündemLavrov, nükleer savaş tehdidini gerçek olarak nitelendirdi

Lavrov, nükleer savaş tehdidini gerçek olarak nitelendirdi

Federal TV kanalı Perviy Kanal’a gündemle ilişkin değerlendirmelerde bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, şu anda nükleer savaş riskinin artık çok daha belirgin hale geldiğini vurgulayarak, “Böyle bir tehlikenin artık hafife alınamayacağı son zamanlarda, bu tehdidi yapay olarak şişirmeye istekli birçok kişi de var” diye konuştu.

Geçtiğimiz ocak ayında Rusya dahil ‘nükleer beşli’ ülkelerinin nükleer savaşın kabul edilemezliği tezini bir kez daha doğruladığını hatırlatan Lavrov, “Bu, Rusya olarak bizim ilkesel pozisyonumuz. Ona dayanarak hareket ediyoruz. Ancak saygın siyaset bilimcilerin görüşlerine göre nükleer savaş riskleri gerçekten hafife alınamayacak hale geldi. Birilerinin onları yapay olarak şişirmesini hiç istemezdim ancak bunu isteyen çok kişi var. Tehlike ciddi…” diye konuştu.

İstanbul müzakereleri

Kiev, ABD ve İngiltere’nin tavsiyesi üzerine Moskova ile müzakerelerde büyük bir geri adım attı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere’nin Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin her seferinde Kiev’in Moskova ile müzakerelerdeki pozisyonunu sertleştirmesini tavsiye ettiğini söyleyen Lavrov, müzakerelere değindiği konuşmasında, “Ukrayna ile ilgili görüşmelere gelince, kesin olarak biliyoruz ki, yorulmak bilmeyen faaliyetleriyle Avrupa Birliği’nden (AB) ayrıldıktan sonra içinde bulunduğu yalnızlık durumunu mümkün olan her şekilde telafi etmeye çalışan İngiltere ve ABD, Zelenskiy’ye müzakereleri hızlandırmasını tavsiye etmemektedir. Aksine ona (Zelenskiy’ye) her seferinde pozisyonunu sertleştirmesini tavsiye ediyorlar” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı, İstanbul’daki görüşmelerde Rus müzakerecilerin ilk kez Ukrayna heyet başkanı tarafından imzalanmış yazılı teklifler aldıklarını hatırlatırken, “Uzlaşıya varabilmeleri için sonuçlandırılmaları gerekiyordu. Anlaşma maddelerinde ara notlarla bazı düzenleme ve notları ekleyerek onlara iletmiştik. Olumlu olarak değerlendirildiler. Bu notları ve düzenlemeleri onların onayıyla hemen anlaşmaya ekledik ve taslağı Ukraynalı meslektaşlarımıza teslim ettik. Kiev ise birkaç gün sonra İstanbul anlaşmasına tamamen zıt fikirlerini sundu. Yani geriye doğru büyük bir adımdı” dedi.

Kiev rejiminin müzakerelerde uyguladığı ‘bir adım ileri iki adım geri’ taktiğinin Amerikalı ve İngiliz meslektaşlarının tavsiyesi olduğunun altını çizen Lavrov, bu tavsiyelerde Polonya ve Baltık ülkelerinin de rol oynayabileceğini, Rusya’nın hazır olduğunu anladıklarında geri adım attıklarını sözlerine ekledi.

Rusya’nın buna rağmen müzakereleri sürdürdüğüne işaret eden Lavrov, yakın zamanda güncellenmiş bir anlaşma taslağı sunduklarını ve bir haftadır yanıt beklediklerini ifade etti.

Rusya’nın Ukrayna’ya teslim ettiği yenilenmiş sözleşmede Kiev’in notlarını dikkate aldığına dikkat çeken Lavrov, “Ukrayna lideri Zelenskiy ise yeni anlaşma taslağını görmediğini söyledi. Kiev heyeti de bize Zelenskiy’nin şu an zamanı olmadığını, henüz belgeleri incelemediğini aktardı. Bu, Zelenskiy’nin her zaman barışı tercih ettiğini coşkuyla anlatırken aslında barış müzakerelerine nasıl baktığını bir kez daha gösteriyor.

Anlaşma mutlaka imzalanacak

Lavrov, Ukrayna’daki ihtilafın anlaşma ile sona ereceğine inandığını vurgularken, ancak anlaşmanın koşullarının imzalandığı sırada çatışmaların hangi aşamada olduğu ile belirleneceğini söyleyerek, “Askeri gücün kullanıldığı her durumda olduğu gibi elbette her şey mutlaka bir anlaşma ile sona erecek. Ancak bu anlaşmanın maddeleri ve koşulları, imzalanmasına karar verilen zamanda çatışmaların bulunduğu aşama ile belirlenecektir” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın Ukrayna’da askeri operasyona başlamasından sonra ABD’nin Rusya ile neredeyse tüm temasları kestiğini söyleyen Lavrov, ABD ve NATO’nun açıkça ittifakın ‘savunma hattını’ Güney Çin Denizi’ne taşımayı planladığına dikkat çektiğini vurguladığı açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:

“Batılı ülkeler, başta olacaklarını, NATO’nun istediğini yapmaya hakkı olduğunu açık ve net bir şekilde beyan ediyor. Bir açıklamada NATO’nun bir savunma ittifakı olduğunu söyleyebiliyorlar ve tam orada NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO’nun Hint-Pasifik bölgesi de dahil olmak üzere dünya çapında güvenlik konusunda küresel bir sorumluluğu olduğunu söyleyebiliyor. Yani tıpkı geçmişteki Varşova Paktı ve Sovyetler Birliği’nin ortadan kaybolmasından sonra savunma hattını Berlin Duvarı’ndan beş kez sınırlarımıza doğru kaydırıp bize ‘korkmayın, bu güvenliğiniz içindir’ dedikleri gibi. Aynı şekilde ittifakın savunma hattını Güney Çin Denizi’ne taşımayı planlıyorlar.”

spot_img

SSCB’nin son lideri Gorbaçov kim?

30 Ağustos 2022’de yaşama gözlerini yuman Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) son devlet başkanı Mihail Sergeyeviç Gorbaçov, Rusya tarihinde reform (Perestroyka) ve şeffaflık politikasının...
spot_img
spot_img

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

www.antyapi.com.trspot_img

Gözden Kaçmasın

spot_img
spot_img
faizsiz kredi
gaziantep escort ataşehir escort bayan malatya bayan escort