Rusya’nın en büyük bankası Sberbank’ın başkanı German Gref, büyük ölçekli Batı yaptırımlarından sonra ülke ekonomisinin reform yapılmadığı takdirde ancak on yıl içinde 2021 seviyesine ulaşabileceğini söyledi.
25’inci St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nun (SPIEF) sabahki ayağında Sberbank tarafından düzenlenen iş kahvaltısında konuşan Gref, Ukrayna’daki askeri operasyonunun başlamasından kısa bir süre sonra ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya ekonomisinin en önemli sektörleri olan finans, sanayi, ulaşım, petrol ve doğalgazla birlikte teknoloji sektörlerini olumsuz etkileyen büyük ölçekli yaptırımlar uygulamaya başladığını hatırlatarak, “Hiç kimse ekonomideki değişikliğin bu kadar hızlı bir şekilde olacağını beklemiyordu. Çok hızlı bir şekilde alınan hükümet kararları sayesinde esnek bir ekonomi politikasıyla yaptırımlara karşı bu kadar iyi bir mücadele vereceğimiz beklenmiyordu. Aynı zamanda mevcut durumda hiç kimse bu duruma ekonomik reform ve entegrasyon olmadan uyum sağlayamayacak. Yeni gerçeklere uyum sağlamaktan vazgeçip ekonomik reformları kenara itersek ekonomimiz 2021 seviyesine ancak en az 10 sene sonra geri gelebilir” ifadelerini kullandı.
Bir gün önce SPIEF’te konuşan Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, yaptırımlara maruz kalan ülke ekonomisindeki durumun artık çok zor olduğunu, bu nedenle esnek olmanın ve değişikliklere hızlı yanıt vermenin önemli hale geldiğini belirterek, “Ekonomimiz, artık sonsuza kadar olmasa da çok uzun zaman eskisi gibi olmayacak” diye konuşmuştu.
Rus ekonomisindeki durumun “karmaşık” olduğunun bir gerçeklik olduğuna işaret eden Nabiullina, “Durum hızla değişiyor. Bu değişimlere hızlı bir şekilde yanıt verip uyum sağlayabilmemiz gerekiyor.” dedi.
Nabiullina, koşulların artık eskisi gibi olmayacağının altını çizerek, “Herkes hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının farkında. Dış koşullar sonsuza kadar olmasa da uzun bir süreliğine ve anlamlı bir şekilde değişti. Şu anda ülke olarak uluslararası işgücü paylaşımından kaybediyoruz, çünkü ihracatımız indirimli ve ithalatımız ise zamlı yapılıyor.” diye konuştu.
İhracatın döviz gelirleri nedeniyle temel bir kaynak olarak görüldüğünü belirten Nabiullina, “Bence ihracatın faydalarını gözden geçirmeliyiz. Eğer ihracat gelirleri ile ithalat yapılamıyorsa, üretimimizin önemli bir kısmının iç pazara yönelik olması gerektiğini fark etmemiz gerekiyor.” dedi.