Pandemide inşaat ve yapı malzemelerinde yaşanan büyük fiyat artışı ve işgücü eksikliğinin ardından şimdi de Batı yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan Rusya’daki inşaat sektörünü ne gibi değişikliklerin beklediği mercek altına alındı.
Rus resmi haber ajansı RIA Novosti, “Rusya’daki inşaat sektörü artık eskisi gibi olmayacak” başlıklı haberinde, inşaat malzemelerinin fiyatlarının pandemi sırasında yükseldiğini, ardından Batı yaptırımlarıyla birlikte fiyatlardaki artışın durmadığını yazarken, istatistiklere göre fiyatların sınıfa ve konfigürasyona bağlı olarak yüzde 30 ila 50 oranlarında arttığını belirtti.
Endüstrinin ithal ekipmana bağımlı olmasının durumu daha da kötüleştirdiğinin altını çizen ajans, piyasadaki yerli üreticilerin kıtlık riskine rağmen alternatifler aradıklarını ifade etti.
Bazı ürünlerde fiyatlar düşüyor
Rusya’nın en büyük çevrimiçi alışveriş sitelerinden Avito’ya göre, salgında zirveye koşan bazı inşaat ve yapı malzemeleri fiyatlarının mayıs ayında düşmeye başladığı gözlemlenirken, özellikle ihracatı yaptırımlar nedeniyle sekteye uğrayan metal fiyatlarında fiyatların yüzde 40’a kadar gerilediği tespit edildi.
İnşaat duvarı fiyatlarında mayısta yüzde 36’lık düşüş kaydedilen Rusya’da, çatı kaplama ve drenajda düşüşün yüzde 21’lere ulaştığı, kereste, kiremit ve tuğlada ise düşüşün yüzde 16 ila 19 bandında seyrettiği belirlendi.
Haziran ayında kum, çakıl ve kırmataş fiyatlarında da yüzde 54’lere varan düşüşe dikkat çeken Radius Grubu İcra Direktörü Zakhar Valkov, “Dış pazarların kapanması ve nisan-mayıs aylarında ihracatın askıya alınmasından sonra, inşaat demiri gibi bazı kalemlerin maliyeti düştü. Beton, blok ve tuğlada az da olsa fiyat artışı gözlemledik ancak geçen yılki keskin fiyat artış dikkate alındığında hissedilmedi” diye konuştu.
İnşaat malzemelerinin önemli bir kısmının Rusya’da üretilmekte olduğuna işaret eden uzmanlar, hammaddelerde ithal edilen bileşenlerin bitmiş ürünlerde yüzde beş ila 15 oranlarında olduğunu belirtirken, bununla birlikte sektörün büyük ölçüde yabancı ekipmana bağımlı olduğunu da vurguluyor.
Buna göre Rusya’nın tuğla üretiminde ithal ekipmanın payının yüzde 100 olduğunun altını çizen uzmanlar, fayans, porselen, sıhhi seramik, vida, dolgu macunları ve gaz beton üretiminin de neredeyse yüzde yüze yakın ithal ekipman sayesinde gerçekleştiğini ifade ediyor.
RIA Novosti’ye konuşan G5 Architects Mimarlık Bürosu Genel Müdürü Aleksey Bravin, “Yapı kimyasallarında ithal ekipmana bağımlılığımız yüzde 90, kuru karışımlarda yüzde 80, mineral yalıtımda ise yüzde 70” diye ifadelerine yer verirken, bu ekipmanların şubat sonu itibariyle Rusya’ya tedariklerinin tamamen sona erdiğini belirtti.
Uzman, hala piyasada kalanların adı geçen ürünlerdeki fiyatları yüzde 20-22 oranında artırdığına vurgu yaparken, İnşaat sektöründe yapı malzemeleri kıtlığının beklendiğini, bu durumun özellikle ithal malzemelerin payının yüzde 40’ı aştığı yüksek bütçeli elit ve premium segment konut projelerinde hissedileceğini de ekledi.
İnşaat firmalarının bazı teklifleri reddederek bu tür projeleri optimize etmeyi umduğunu yazan ajans, birçoğunun konut projesinde mobilya ve ankastre mutfak gibi seçenekleri artık sunmadığını, anahtar teslim daire seçeneğinden vazgeçmeye başladığını aktardı.
Bon Ton emlak ajansının CEO’su Natalia Kuznetsova, lüks kontlara göre ithal ürünlerin payı yüzde 25’i geçmeyen ekonomik sınıf konut projelerinde daha çok yerli inşaat malzemeleri kullanıldığını ifade derken, “Bu projelerde kullanılan ithal mazlemelerin ana tedarikçileri Belarus, Ermenistan, Kazakistan ve Kırgızistan. Aynı zamanda 2008 ekonomik krizinden sonra Rus üreticiler aktif olarak gelişmeye başlayarak özellikle çatı imalatı ve ısı yalıtımı üretiminde büyük hacimlere ulaştı” diye konuştu.
Bununla birlikte polimerik malzeme ve yapı kimyasında Rusya’nın geri kaldığını itiraf eden RTechnoNIKOL Genel Müdürü Vladimir Markov, “Polimerler, su yalıtımı, poliüretan bileşen gibi yapı kimyasallarında ithal ham maddelere yüzde 80’lere varan yüksek bağımlılığımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, mart itibariyle gayrimenkul talebindeki düşüşün, artan malzeme fiyatları ve ekipman tedarikinin kesilmesiyle birleştiğinde, yılın ikinci yarısında devam edeceğine inanırken, inşaat sektörünün yaşadığı bir diğer problemin havalandırma ve iklimlendirme sistemleri ile asansör ekipmanları olduğunun da altını çiziyor.
“Bu ürünlerin bileşenlerinin stokları tükendiğinde, sadece yeni projelerle değil, inşa edilen gökdelenlerin işletilmesiyle bile sorunlar ortaya çıkacaktır” diyen emlak şirketi Strategy Partners ortağı Vadim Ermilov, sadece tedarikçiyi değiştirerek sorunun çözülemeyeceğini, konut projelerinde kullanılan havalandırma ve asansör sistemlerinin her birinin kendi geometrik parametreleri olduğu konusunda uyarıyor.
Yapı malzemeleri üreticilerinin çalışmalarının istikrarı için hükümetin hammadde ithalat vergilerini geçici olarak iptal ettiğini hatırlatan Ermilov, ancak ülkenin kendi üretimini kurması için en az üç ila altı aya ihtiyacı olduğunu da ekledi.
Türkiye’nin önemi artıyor
Kendilerini zor durumda bulan inşaat firmalarının yeni tedarik yolları açarak alternatif aradıklarına işaret eden Ermilov, “Havalandırma sistemlerinde İsveçli basınçlı hava sistemleri üreticisinin yerini şimdi bir Türk üretici aldı. Ayrıca bazı ekipmanları şimdi Çin’den almaya başladık ve aslında yüzde 30 daha ucuz olduğu ortaya çıktı. Pazardan ayrılan Alman ve Fin asansör markalarının alternatiflerini Rusya, Türkiye ve Bulgaristan’dan bulduk” ifadelerini kullandı.
Ajansa açıklamalarda bulunan BF Tech Group CEO’su Sergey Korotkih, ekipman ve bileşenlerin satın alınmasının tek bir şirkete veya markaya bağlı olmadığını hatırlatırken, her zaman farklı ülkelerden tedarikçilerle işbirliği seçeneklerinin düşünülebileceğini, odak noktasının Avrupa’dan Çin, Hindistan ve Belarus’a kaymaya başladığını aktardı.
Fiyatlardaki artışın ise devlete bağlı rekabet kurumu olan Rusya Federal Anti-Tekel Servisi (FAS) tarafından takip edilerek kontrol altında tutulduğunu belirten Korotkih, bununla birlikte Rusya’daki inşaat malzemesi üreticilerinin hem vergi yükünün azaldığını hem de ekipman için uygun devlet kredileri sağlandığını sözlerine ekledi.
Yakın zamanda finans dergisi Forbes, iş merkezleri ve yüksek katlı lüks konutlar için Rusya pazarından ayrılan şirketler tarafından üretilen asansörlerin yerli alternatiflerinin bulunmadığını vurguladığı haberinde, henüz benzer asansörleri üretiminin mümkün olmadığı Rusya’da yüksek katlı proje geliştiren inşaat şirketlerinin Türk ve Çinli distribütörlere yöneldiğini yazdı.
Amerikan Otis ve Finlandiyalı Kone gibi dev asansör markalarının Rusya’dan gelen siparişleri kabul etmediğini hatırlatan Forbes’a konuşan piyasa katılımcıları, bunun toplu konut üzerinde çok az etkisi olacağını söylerken, ancak başta gökdelen inşaatı olmak üzere yüksek bütçeli iş merkezi projeleri için bir sorun haline geleceğine inanıyor.
Rusya’da asansör sektörünün öncü birliklerinden olan Ulusal Asansör Sanayici Birliği’nin paylaştığı verilere göre, Rusya’da her yıl 40 binden fazla asansörün faaliyete geçirildiği belirtilirken, 2020’de bu rakamın 44 bin 13 asansöre ulaştığı, 2021’de ise 45 bin 892 olduğu vurgulanırken, bu asansörlerin yüzde 75’inin Rusya’da üretildiği, geçen yıl kurulan asansörlerin 5 bin 779’unun ise (%12,6) Belarus’ta üretildiği bilgisi paylaşıldı.