Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) dördüncü güç ünitesi için reaktör basınç kabının tabanının üretildiği bildirildi.
Akkuyu Nükleer AŞ’den yapılan açıklamada, santralin ekipman üretim çalışmalarının sürdüğü ifade edildi.
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumunun makine yapım bölümü Atomenergomash bünyesindeki AEM-Technology AŞ’nin Volgodonsk’taki şubesi Atommash’ta dördüncü güç ünitesi için reaktör basınç kabının tabanının üretildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Reaktör basınç kabı tabanı iki aşamalı olarak gerçekleştirildi. Öncelikle boru şeklindeki dövme demir Atommash’ın ısı ve presleme alanında açıldı. İkinci aşamada tabana şekil verildi. 64 ton ağırlığında ve 300 milimetre kalınlığındaki yuvarlak ham parça, üç aşamalı olarak 6 saat boyunca 1020 derece ısıya tabi tutuldu. Ardından levha bir vinç yardımıyla pres makinesine gönderildi. Reaktör basınç kabının tabanı, gücü 10 bin ton olan pres makinesinde yapılan işlemle oluşturuldu. Birinci sınıf güvenlik ekipmanı olma özelliği taşıyan reaktör, içine çekirdek ve iç kısımların yerleştirildiği eliptik bir tabana sahip dikey silindirik bir gövdeden oluşuyor. Reaktörün tepesi, kurulu mekanizmalar, kontroller, reaktör koruması ve reaktör içi kontrol için sensör kablolarının çıkışını sağlayan branşman borularını barındıran bir kapakla hava geçirmez şekilde kapatılıyor.”
Bir gün önce Akkuyu NGS’nin dördüncü ve son reaktörünün temeli atılmıştı.
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (ROSATOM) Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Akkuyu NGS’nin dördüncü güç ünitesinin inşasının başlamasıyla Türkiye’nin güvenle ulusal nükleer enerjinin gelişmesi yoluna girdiğini söyledi.
Likhachev, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen Akkuyu NGS’nin dördüncü reaktörünün temel atma töreninde, ilk Türk nükleer santralinin inşaatında en üst aşamaya geçtiklerini belirtti.
Gazetecilere konuşan Likhachev, Akkuyu NGS projesinin kendine has bir ekonomik özelliği olduğunu belirterek, “Yap-İşlet formatında bir nükleer santral kurma projesi burada uygulanıyor. Yani gelecekteki nükleer üniteyi inşa ettiğimizde, yönettiğimizde ve sahip olduğumuzda sadece burada nükleer üretim kapasiteleri yaratmakla kalmayacağız, aynı zamanda uzun yıllar boyunca, belki de 100 yıl kadar Rus devlet şirketi Rosatom’un Türkiye’de olacağı anlamına gelir. Burada nükleer santralin çoğunluk hissesi Rosatom’undur” diye konuştu.