Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu, Rusya’nın Transdinyester bölgesi meselesiyle ilgili “kışkırtmalarına” teslim olmayacaklarını belirtti.
Moldova’ya bağlı Gagauz Özerk Yeri’ni ziyaret eden Sandu, Gagauz Halk Meclisi (Halk Topluşu) üyeleriyle toplantı yaptı. Toplantıya, Gagauz Özerk Yeri Başkanı İrina Vlah ve Halk Meclisi Başkanı Dmitriy Konstantinov da katıldı.
Komrat Devlet Üniversitesinde öğrenci ve öğretmenlerle bir araya gelen Sandu, burada yaptığı konuşmada, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un “Moldova’nın Transdinyester bölgesinde bulunan Rus askerlerine yönelik tehdidin Rusya’ya karşı saldırı olarak kabul edileceği” yönündeki açıklamasını değerlendirerek, “Bu kışkırtmalara teslim olmayacağız. Barışçıl bir ülkeyiz ve barış istiyoruz. Ukrayna’da da barışın sağlanacağını umuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Moldova’da barış ve istikrarın korunması önemli
Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilime değinen Sandu, “Hem ülkemiz hem de bölgemiz zor zamandan geçiyor. Bağımsızlığı kazandıktan sonra yaşadığımız ve iyi anladığımız dünya çok değişti. Birçoğumuz, bu değişikliklerin yaşandığına inanmayı ve bunun bizim için ne anlama geldiğini anlamayı reddediyor. Bu, artık iş birliği ve iyi komşuluk ilişkilerin olduğu dünya değil. Bildiğimiz dünyanın yerini savaş ve yıkımlar aldı.” dedi.
Sandu, bu savaşın Moldova’yı da etkilediğini belirterek, “Savaş yanımızda yaşanıyor. Moldova’da barış ve istikrarın korunması önemli ve bunun için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Moldova’da kaos yaratma, vatandaşları ulusal, etnik veya bölgesel gerekçelerle bölme girişimlerine izin verilmemesi gerekiyor.” diye konuştu.
Ülkedeki ekonomik duruma değinen Sandu, gaz ve ürün fiyatlarında artışların yaşandığını ve Moldova vatandaşlarının bundan endişeli olduğuna dikkati çekti.
Sandu, “Endişelerinizi anlıyor, paylaşıyorum. Moldova yönetiminin bu zor zamanda sizi destekleyeceğini bir kez daha teyit ediyorum.” ifadesini kullandı.
Gagauz Özerk Yeri’nin hakları
Gagauz Özerk Yeri’nin haklarıyla ilgili soruna da değinen Sandu, bölgenin yetkilerinin, Moldova mevzuatıyla uyumlu hale getirilmesinin önemini vurguladı.
Sandu, “Bu yetkiler kullanılabilir ve kullanılmalıdır. Mevzuatta öngörülen yetkilerin sınırlandırılması konusunda merkez ve yerel yönetim arasında diyalog devam ediyor. Elbette, herkes, bu yöndeki çalışmaların hızlı şekilde yapılmasını istiyor. Ancak, bu siyasi değil, teknik bir konudur.” dedi.
Gagauz Özerk Yeri’nin haklarını sınırlandırmayı hedeflemediklerini savunan Sandu, şunları söyledi:
“Özerk bölgenin 1994’te oluşturulmasının ana hedefi, Gagauzların dil, kimlik ve kültürünün korunmasıdır. Maalesef bu hedef hala yerine getirilmedi. Gagauz dili, okullarda ve hatta gündelik hayatta giderek daha az kullanılmaktadır. Gagauz dili, kaybolmakta olan diller listesinde bulunuyor ve buna izin veremeyiz. Bu sorunu birlikte çözmeliyiz. Gagauz dili ve kültürünün gelecek nesiller için korunması amacıyla ciddi çabalara ihtiyaç var.”
Gagauzların, Rumen dilini öğrenmesinin önemine işaret eden Sandu, bunun Gagauz Özerk Yeri’nin ülkedeki kültürel, sosyal ve siyasi hayatına dahil olmasına yardımcı olacağını belirtti.
Gagauz Özerk Yeri’nde geçen ay ülkedeki ekonomik sorunlar nedeniyle hükümet karşıtı protestolar düzenlenmişti.
Moldova’nın Transdinyester meselesi
Moldova’nın 1991’de Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Dinyester Nehri’nin doğu kıyısında bulunan Transdinyester de Rusya’nın desteğiyle tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmişti.
Bağımsızlık ilanından sonra Moldova ile Transdinyester arasında başlayan silahlı çatışmalar, 22 Temmuz 1992’de ateşkesle son bulmuştu.
Moldova ile Transdinyester arasında 1993’te Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde çözüm görüşmeleri başlamıştı. AGİT bünyesinde 5+2 formatında yapılan müzakerelerde Transdinyester, Moldova, Rusya, Ukrayna, ABD ile AGİT ve Avrupa Birliği (AB) temsilcileri yer alıyor.
Moldova içinde tek taraflı bağımsızlığını ilan eden ve Birleşmiş Milletler (BM) üyesi hiçbir ülke tarafından tanınmayan Transdinyester’in kendi siyasi yapısı, meclisi, ordusu, polisi ve posta sistemi bulunuyor.
“Barış gücü” adını verdiği askeri birliklerini Transdinyester’e yerleştiren Rusya’nın, bölgenin desteklenmesi için her yıl milyonlarca dolar aktardığı belirtiliyor.
Rusya’nın Sovyetler Birliği döneminde İkinci Dünya Savaşı’ndan kalan en büyük cephanesi, Transdinyester’in Kobasna köyünde bulunuyor.