Rusya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Aleksey Zabotkin meclisin üst kanadı Federasyon Konseyi’nde yaptığı konuşmasında, Rusya ekonomisindeki daralmanın dip noktasına 2023’ün ilk yarısında ulaşılacağını, ardından istikrarlı bir toparlanmanın başlayacağını söyledi.
2023’ün ilk yarısında Rusya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’ndaki (GSYH) düşüşün dip noktasına ulaşacağına vurgu yapan Zabotkin, “Bu noktadan sonra ise ekonomide sürdürülebilir bir toparlanma sürecinin başlayacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.
Zabotkin, düzenleyicinin ekim ayında yapılacak bir sonraki yönetim kurulu toplantısında Rusya’nın 2022 GSYH dinamiklerine ilişkin tahminlerini iyileştireceklerini de sözlerine ekledi.
Daha önce,Rusya Merkez Bankası 2022’de ülkenin GSYH’sinde bu yıl sonunda yüzde 4’e yakın bir düşüş beklediğini duyurmuştu.
Ekonomik Kalkınma Bakanı Maksim Reshetnikov, eylül ayı başlarındaki konuşmasında, yıl sonunda Rusya’nın GSYH’sindeki düşüşün yüzde 2,9 olacağını ve gelecek yıl yavaşlayarak yüzde 0,9’a varacağını bildirmişti.
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı, ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’ndaki (GSYH) düşüşün 2022 yılının ilk sekiz ayında (Ocak-Ağustos) yüzde 1,5 olarak kaydedildiğini bildirdi.
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan “Mevcut fiyat durumu üzerine” raporuna göre, ülke ekonomisinde temmuz ayındaki yüzde 4,3’lük düşüşün ardından ağustos ayında da yıllık bazda yüzde 4,1 oranında daralma kaydedildiği belirtilirken, açıklamada, “Ağustos ayında ekonomik faaliyetler, madencilik ve inşaat sektörlerinde devam eden artış ve tarımdaki iyileşen dinamikler tarafından desteklenmiştir” ifadelerine yer verildi.
Ekonomik Kalkınma Bakanlığı’na göre, Ağustos 2022’de Rusya ekonomisi yüzde 4,1 daralırken, temmuzda ülke ekonomisindeki daralma yüzde 4,3, haziran ayında yüzde 5, mayısta yüzde 4,5 olarak gözlemlendi.
GSYH deflatöründe artış en çok yüzde 40,7 ile madencilik, yüzde 17,8 ile imalat, yüzde 15,2 ile inşaat, yüzde 20,2 ile nakliye ve depolama, yüzde 38 ile toptan ve perakende ticaret sektörlerindeki brüt katma değerdeki büyüme sayesinde gerçekleşti.