Rusya-Ukrayna gerilimi kaynaklı enerji krizi, Avrupa’da doğalgaz fiyatlarının keskin bir şekilde yükselmesine neden olurken, kıtanın en büyük ekonomisine sahip Almanya’nın daha önce ucuza aldığı Rus gazında yaşadığı kıtlığı önlemek için tüketimini en az yüzde 30 azaltması gerektiği belirtildi.
Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü tarafından ülke çapında 30 araştırmacı tarafından yapılan “Ariadne Projesine” göre, enerji krizinde Alman vatandaşlarının gaz tüketimini geçmişte olduğundan daha fazla sınırlaması gerekiyor.
Çalışmada uzmanlar, Almanya’nın gaz krizinden nasıl çıkabileceğine dair çeşitli modeller ve senaryolar hesapladı.
Araştırma sonuçları, enerji güvenliği ve iklimi korumanın uyumlu olduğunu gösterirken, Almanya’nın, gaz kıtlığını önlemek ve hükümetin 2045 iklim hedeflerine ulaşmak için gaz tüketimini en az yüzde 30 azaltması gerektiğini ortaya koydu.
Potsdam İklim Etkisi Araştırmaları Enstitüsü’nün Ariadne Projesi Başkan Yardımcısı Gunnar Luderer, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Kriz (enerji krizi) öncesine göre gaz tüketiminin yüzde 30 düşmesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.
Çalışmanın sonuçları ayrıca Alman sanayisinin yüksek enerji fiyatlarına “önemli ölçüde daha duyarlı” olduğunu ortaya koyarken, 2022’de sanayinin gaz kullanımın bir önceki yıla göre yüzde 20 düştüğünü gösterdi.
Almanya, Moskova’nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir enerji kriziyle karşı karşıya bulunuyor. Bölgede savaşa ilişkin endişeler enerji kaynakları üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken, Alman hükümeti de bu kış sanayinin çarklarının dönmesi, ışıkların açık, evlerin sıcak kalmasını sağlamak için çabalıyor.
Enerjideki yüksek fiyatlar, tüketicilerin satın alma gücünün düşmesine ve üretimin birçok şirket için karsız hale gelmesine de neden oluyor.