Twitter’ın sahibi Elon Musk’ın, propaganda hesaplarıyla mücadele eden birimi dağıtmasının yüzlerce Rus ve Çinli hesabın etkisini artırmasına yol açtığı iddia edildi.
BBC’nin haberine göre, trol ağlarla mücadele birimi Çin, İran ve Rusya gibi ülkeler tarafından kamuoyunun algısını değiştirmek ve demokrasiye müdahale etmek için koordine kampanyalar oluşturarak gerçekleştirilen bilgi operasyonlarıyla mücadele ediyordu.
Fakat bu birimde çalışan uzmanların ve eski personelin tamamının ya kovulması ya da istifa etmeleri, dev sosyal medya platformunu dış manipülasyonlara karşı savunmasız bıraktı.
BBC bu kişilerin bazılarıyla konuştuğu, fakat gizlilik anlaşmalarını ve aldıkları tehditleri bahane gösterip, anonim kalarak konuşmayı tercih ettikleri iddia edildi.
Eski çalışanlardan biri, “Twitter’ın insani denetim mekanizması tamamen ortadan kalktı. Tüm platform otomatik denetleme sistemlerine emanet edildi.” dedi.
Musk ise 11 Nisan’da BBC ile yaptığı röportajda, Twitter’daki devletlere ait mevcut troller ve bunlarla daha önce mücadele eden ekip hakkında yorum yapmazken kendisinin yönetimi altında daha fazla değil, daha az yanlış bilgi olduğunu iddia etti.
Trol çiftlikleri
Organize grupların tek merkezden çıkan iletileri paylaşması durumu, trol çiftliği olarak adlandırılırken terim ilk defa Rus paralı ordusu Wagner lideri Yevgeny Prigozhin tarafından yönetilen yaklaşık 300 ücretli kullanıcıları ifşa eden Rus muhabirler tarafından kullanıldı.
Son zamanlarda ise Twitter’da Rusya’nın Ukrayna savaşını destekleyen ve Rusya lehine kamuoyu oluşturan yeni bir Rus trol grubunun aktif olduğu aktarıldı.
ABD’nin Güney Carolina’daki Clemson Üniversitesi Siber Suçları Araştırma Merkezi’nde Doçent Darren Linvill, ağın Prigozhin’in trol fabrikasından geldiğini söylüyor.
ABD’deki Clemson Üniversitesindeki araştırma ekibi ise Çin hükümeti tarafından desteklenen Çinli trol gruplarının, ülkenin hassas konularıyla ilgili Çince ve İngilizce propaganda yaptıklarını belirtti.
Haberde, Twitter algoritmalarının bu hesapların bot ve trol olduğuna dair dijital verilere sahip olmasına rağmen yine de denetime takılmadıkları vurgulandı.