Rusya Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Örgütler Daire Başkanı Pyotr İlyiçev, Karadeniz Tahıl Anlaşması kapsamında İstanbul’daki Müşterek Tahıl Koordinasyon Merkezinin gemi denetimlerine yeniden başladığı bildirdi.
Rus resmi haber ajansı RIA Novosti’ye konuşan İlyiçev, tahıl anlaşması kapsamındaki gemi denetimlerinin, önceden belirlenen prosedürleri ihlal eden Ukrayna tarafının “küstahça” eylemleri ile sonuca ulaşamayacağını anlaması ve kurallara uymasıyla birlikte yeniden başladığına dikkat çekerken, “Ukraynalılar kuralları ve prosedürleri kendileri ihlal ettiler. Biz de önceden yazıldığı gibi uyulması konusunda ısrar ettik. Ancak Ukraynalılar aceleyle teftişleri geçemeyeceğini anlayınca şimdi yeniden bu kurallara uymaya başladı” diye konuştu.
Rus diplomat, gemilerin teftişlerinin sadece bir gün yapılmadığını kaydederken, şimdi anlaşmaya uygun standartlarda denetimlerin devam ettiğinin altın çizdi.
İlyiçev, denetim gününde bazen beş kuru yük gemisinin geçtiğini, bazen bu rakamın daha fazla olduğunu belirtirken, “Bu aynı zamanda hava koşullarına, en önemlisi mürettebatın kurallara nasıl uyduğuna bağlı” ifadelerini kullandı.
Ne olmuştu?
Daha önce, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, 12 Nisan’da Müşterek Tahıl Koordinasyon Merkezinin Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamındaki gemileri denetleyemediğini söylemişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, gemilerin teftiş ve denetiminin Ukraynalıların ve BM’nin eylemlerinin bir sonucu olarak durduğunu açıklamış, o günün ilerleyen saatlerinde BM, denetimlerin yeniden başladığını duyurmuştu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, anlaşma kapsamında 1 milyon tondan fazla gıda taşıyan 28 geminin Türkiye karasularında denetim beklediğini kaydederken, açıklamasını şu şekilde sürdürmüştü:
“Bekleyen yük gemilerine rağmen teftiş planının oluşturulmasından sorumlu olan Müşterek Tahıl Koordinasyon Merkezi BM personeli, tahıl anlaşması kapsamında gemilerin tescili için Ukraynalıların taleplerini desteklemeye çalışarak denetim programı hazırlamayı reddetmiştir. Kuru yük gemilerinin tescili konusunda daha da zor bir durum gelişmiştir. Ukrayna tarafı, bencil amaçlarla iç tüzükte belirtilen gemilerin teftiş planı sırasını ve tarama gerekliliklerini hiçe sayarak gemilerini Türk sularına sürmüş, aynı zamanda Rusya’yı tahıl koridorunda yapay olarak yarattığı tıkanıklığın kaynağı olarak suçlamıştır. Daha sonra Ukrayna liman idareleri, gemilerin geçiş sırasına göre de para kazanılabileceğini anlamış, hızlandırılmış kayıt için armatörlerden rüşvet almaya başlamıştır. Bu yolsuzluk sistemi, geniş bir şekilde ele alınmış, hatta Ukrayna medyasında dahi tahıl anlaşmasının işleyişinde dönen rüşvetler kamuoyuna yansıtılmıştır. Rusya, Ab gibi zengin ülkelere gıda tedariklerinin payının yüzde 40’ı aştığı bu koşullar altında, girişimin başlangıçta beyan edilen insani hedefleriyle çeliştiğini vurgulamaktadır.”
Bakanlık, Müşterek Tahıl Koordinasyon Merkezi’nde bulunan Rus heyetinin ocak ayından bu yana Afrika ülkelerine gitmeyi bekleyen kuru yük gemilerinin Ukrayna’dan gelen gemi kayıt listesine dahil etme teklifinde bulunduğunu, ancak bu teklifin ek yasadışı gelir kaynağını kaybetmek istemeyen ve 5 Nisan’daki BM basın açıklamasında dikkate alınmayan tüm başvuruları iptal eden Ukraynalıların aktif muhalefetine neden olduğunu açıkladı.
“Ukraynalıların ve BM üyelerinin eylemleri nedeniyle koridor üzerinden tahıl sevkiyatı gerçekleştirecek gemilerin kayıt ve teftiş işlemleri durmuştur” diyen Rusya Dışişleri Bakanlığı, küresel gıda güvenliği ve ihtiyaç sahibi ülkelere yardım hakkındaki tüm görkemli açıklamalara rağmen tahıl anlaşmasının Batı ülkelerinin çıkarları doğrultusunda yalnızca Kiev’den tahıl ithalatına hizmet ettiğinin altını çizdi.
Mesajda, BM Dünya Gıda Programı aracılığıyla Tahıl Anlaşması kapsamında giden insani yardımların payının 543 bin 928 ton olduğuna dikkat çekilirken, girişimin başından bu yana toplam 27,7 milyon tonluk tahıl ihracat hacmine kıyasla gıda yardımlarının gülünç göründüğü belirtildi.
Bu gerçeklere rağmen Kiev rejiminin tahıl sevkiyatlarını bile siyasi amaçlar için kullanmaya çalıştığı ifade edilirken, sözde insani kampanyanın “Ukrayna’dan Tahıl” sloganıyla yapılmaya çalışıldığı vurgulandı.