Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı’nın “Rusya’nın Ukrayna ile barış müzakerelerine yanaşmadığı” ile ilgili iniltileri hakkında yorum yapmaktan bıktığını söyledi.

Belarus Dışişleri Bakanı Sergey Aleynik ile Moskova’da yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında konuşan Lavrov, Vladimir Zelensky’nin kendisinin Moskova ile müzakereleri reddettiği ve hatta bu tür müzakereleri kanunen yasakladığı için Moskova’nın Kiev ile herhangi bir diyaloğa girmediğini hatırlatırken, “Zelensky’nin kendisi Moskova’da barışı konuşacak birilerinin olmadığını söylüyor. Daha geçen gün bunu bir kez daha doğruladı. Geçen yıl Rusya ile müzakereleri yasaklayan bir kararname çıkardığı gerçeğinden bahsetmiyorum bile. Washington, Brüksel ve Londra’dan Rusya’nın herhangi bir barış girişimiyle hiç ilgilenmediği konusunda iniltilere yorum yapmaktan çok yoruldum” ifadelerini kullandı.

Lavrov, Batı tarafından sadece Zelenskiy’nin önerdiği barış planının kabul edilebilir olduğu açıklamalarına da dikkat çekerek, “O zaman Amerikan tarihinde birden fazla kez yaşandığı gibi köpeğin kuyruğu değil, kuyruğun köpeği salladığı bir durum ortaya çıkıyor” dedi.

Bakan, Rusya’nın Ukrayna krizini çözmek için Afrika ve Latin Amerika ülkelerinden gelen önerileri değerlendirmeye hazır olduğunu belirtirken, Çin’in sunduğu barış planının ise Rusya’nın ele almayı kabul ettiği için barışa hazır olmayan Washington ve Brüksel tarafından reddedildiğini sözlerine ekledi.

Avrupa’nın güvenlik mimarisi

NATO’nun pervasızca genişlemesi ve tarafsız devletleri içine almasının Avrupa’da bir güvenlik mimarisi ile ilgili herhangi bir diyalog ihtimalini baltaladığının altını çizen Rusya Dışişleri Bakanı, NATO’nun sadece doğuya değil, aynı zamanda kuzeye ve diğer coğrafi yönlere de pervasız bir şekilde genişlemeye çalıştığını, bunu yaparken de tüm tarafsız ülkelerin barışı destekleyen rolünün ortadan kaldırıldığını aktardı.

Lavrov, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) da NATO üyelerinin diğer ülkelere çıkarlarını dikte etme ve eşitlik temelinde diyalog konusundaki isteksizlikleri nedeniyle bozulmaya devam ettiğini söylerken,