Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar hız kesmeden devam ederken Türkiye ile birlikte  Rusya dışındaki ülkelerden firmalarda son açıklanan paketle bu yaptırımlardan nasibini aldı.

Her fırsatta Türkiye’nin duruşuna övgüde bulunan Rus makamları, Batı’nın Türkiye’yi Rusya’dan koparmaya çalıştığını ve Türkiye’nin buna iyi direndiğini söylüyorlar.

Rusya’dan bakınca bir Türk vatandaşı olarak Rusya ve Ukrayna arsında tam bir denge politikası yürüten ülkemizin firmalarına bu yaptırımların uygulanmasını açıkçası doğru bulmuyorum.  

Biz ülke olarak en başından bu yana iki kardeş ülkenin sorunu masada çözmesinden yana olduğumuzu gösterdik. Hatta barışa en yakın olan görüşmeye de ev sahipliği yaptığımız unutulmamalı.

Kaldı ki 2014’ten bu yana uygulanan yaptırımlar ve sonrası olaylara bakınca yaptırımların Rusya’yı fikrinden vazgeçirme noktasına getireceğini düşünmek bence gerçeklikten uzak sadece bir hayal. 

Bunu yaptırımı uygulayanlar haricinde herkes çok net görüyor ve farkında. Evet zorluklar yaşatıyor ama Rusya gibi mantaliteye sahip ülkelerin ekonomi ile terbiye edilmeyeceğini bilmek için uzman olmaya da gerek yok. Neticede ilk yaptırımların uygulanmaya başladığı günden bu yana tam on yıl geçti; Rusya’yı fikrini değiştrecek noktaya getirdiğini kimse söyleyemez.

Türkiye’nin barışçıl ve dengeli yaklaşımı, uluslararası arenada daha fazla takdir görmesi ve desteklenmesi gerekirken ülkemizden firmalara uygulanan yaptırımlarla ülkemizin de zor duruma sokulmaya çalışılması bence doğru değil. 

Diplomasi ve diyalog, uluslararası sorunların çözümünde hala en etkili yöntem olmaya devam ediyor ve bu bağlamda, Türkiye’nin ve diğer etkilenen ülkelerin firmalarına yönelik yaptırımların yeniden gözden geçirilmesi ve daha adil bir uluslararası politika anlayışına geçilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.